Prostatın iyi huylu buyumesi yaş ile birlikte gorulme sıklığı artan ve idrar yapma sorunlarına yol acan bir erkek hastalığıdır. İlacla tedavi ilk tercih edilen tedavi yontemidir. İlac tedavisin yetersiz kaldığı durumlarda cerrahi tedavi secenekleri gundeme gelir. Bu secenekler arasında "altın standart tedavi yontemi" olarak kabul edilen TUR-P (prostat dokusunun endoskopik yolla cıkarılması) en sık tercih edilen yontemdir. Her ne kadar TUR-P standardize edilmiş cerrahi tedavi seceneği olsa da, uzun donem takiplerde hastaların %65’inde boşalmada bozukluk, %10’unda sertleşme sorunları, %7’sinde idrar kanalında darlık, %3’unde idrar kacırma gibi istenmeyen yan etkilere neden olabilir.
Ne var ki ilerleyen yaş ile birlikte karşımıza cıkan tek sorun idrar yapma gucluğu değildir. Yuksek tansiyon, yuksek kolesterol, diyabet, kalp damar hastalıkları, inme, solunum sistemi hastalıkları gibi anestezi ve cerrahi işlem riskinin arttığı hastalarda alternatif tedavi yontemleri gerekmektedir.
Bu hasta gurubunda son yıllarda kullanımı giderek artan prostatik arteriyel embolizasyon, prostatik stent yerleştirilmesi ve prostatik uretral askı uygulamaları alternatif tedavi yontemleri haline gelmişlerdir.
Prostatik Arteriyel Embolizasyon
Prostat dokusunu besleyen damar yapılarının ozel kimyasallar kullanılarak kapatılması esasına dayanır ve prostatın iyi huylu buyumesinde alternatif bir tedavi seceneği olarak 2000’li yılların başlarında gundeme gelmiştir. İşlem oncesi hastanın bilgisayarlı tomografi ile incelenerek prostat damarlanmasının anatomik olarak goruntulenmesi ve işlemin yapılıp yapılamayacağının değerlendirilmesi onemlidir. Uygulamadan once prostata yonelik tedavilerin bırakılması gerekir. İşlem lokal anestezi kullanılarak yapılır ve hastalar tansiyon olcumleri normal sınırlarda ise 4-8 saat icerisinde taburcu edilirler.
Guvenli, coğu zaman hastanede yatış gerektirmeyen, kısa ve orta vadede şikayetlerde duzelme sağlayan, cinsel işlevleri olumsuz etkilemeyen bir uygulamadır. Kısa ve orta vadede olumlu sonuclar elde edilse de iyi bir alternatif olduğunu ileri surmek icin uzun sureli ve daha detaylı araştırmalara ihtiyac vardır.
Prostatik Stent
Kullanım amacları idrar akımını kolaylaştıracak olcude kanal acıklığı sağlanmasıdır. Lokal anestezi eşliğinde yatak başında dahi uygulanabilirler. Uzun donemde idrar kanalının duvarına gomulerek uzeri doku ile kaplanır ve idrar yolu enfeksiyonlarına bağlı hastaların %20-30'unda sorunlara yol actığı bildirilmiştir.
Prostatik Uretral Askı
Prostatik stentlere ek olarak son yıllarda karşımıza cıkan ve etkinlik ve guvenilirlik sonucları ile oldukca umut vadeden bir yontemdir. Bu yontemde endoskopik olarak kalıcı ozel askı ekipmanları yerleştirilerek prostatın yan kısımları prostat kapsulune doğru asılır ve herhangi bir ısı enerjisi ve doku cıkarma işlemi uygulanmadan idrar kanalının acılması amaclanır. Lokal anestezi ile yapılabilir. Anestezi ve cerrahi işlem riski yuksek hastalarda alternatif bir uygulamadır. Yapılan bilimsel araştırmalarda idrar yapma sorunlarının tedavisinde hızlı ve anlamlı bir iyileşme sağladığı, istenmeyen yan etkiler acısından cerrahi yontemlere gore daha iyi sonuclar elde edildiği ve bunlara ek olarak cinsel işlevlerin sadece bu yontem ile tam olarak korunabildiği bildirilmiştir. Araştırma sonuclarına gore; prostat şikayet skorunda (IPSS) duzelme, idrar akım hızında (QMax) artış, boşaltılamayan idrar miktarında (PVR) azalma, gece idrara kalkma (Nokturi) sayısında azalma ve hayat kalitesinde (QoL) anlamlı duzelme olduğu gosterilmiştir.
Prostatik uretral askı uygulaması, prostatın iyi huylu buyumesi tedavisinde kullanılan yeni bir yontemdir. Yapılan bilimsel araştırma sonuclarına gore uygulanabilir ve iyi sonuc veren bir yontem olduğu soylenebilse de gelişmeye acık, yeni bir yontem izlenimi vermektedir. Altın standart tedavi yontemi olan TUR-P uygulamasına kıyasla idrar sorunlarını duzeltme acısından daha başarılı olmamakla birlikte istenmeyen yan etkiler acısından daha avantajlı olduğu gorulmekte ve 50 yaş uzerindeki hastaların en cok endişe ettiği cinsel işlevlerde bozulma gibi yan etkilerin olmaması uygulamanın en onemli ozelliği olarak on plana cıkmaktadır. Hastaların bir bolumu ilacla tedaviyi, kalıcı tedavi edici etkisinin olmaması ve/veya yan etkileri nedeniyle, cerrahi tedaviyi de istenmeyen kalıcı yan etkileri nedeniyle reddetmektedirler. Bu sebeple genc hasta gurubunda daha cok tercih edileceği duşunulebilir.
İlac tedavisinden fayda gormeyen ve anestezi uygulanması yuksek riskli hasta gurubunda, lokal anestezi ile uygulanabilir olması nedeniyle, tercih edilebilecek ve sonda ile hayatını surdurmekte olan hastaların hayat kalitesini arttırabilecek bir alternatif sunar.
İşlemin PSA değeri ve prostat kanseri ile olan ilişkisi tam olarak değerlendirilmemiştir. Bu amacla yapılacak araştırmalara ihtiyac duyulmaktadır.
Son olarak istenmeyen yan etkilerden endişe duyan genc hastalarda ve yuksek riskli hastalarda uygulanabilecek ve zamanla prostatın iyi huylu buyumesinden muzdarip hastalarda kullanılan pek cok tedaviye iyi bir alternatif olabilecek potansiyele sahip tedavi edici bir yontem haline gelebilir. Uzun donem etkinliği ve guvenilirliğinin tam olarak ortaya konulabilmesi icin daha geniş hasta guruplarında ve uzun sureli yapılacak bilimsel araştırmaların devam etmesi gerekmektedir.


[h=2]Antalya Urolog uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]