Caspar David Friedrich tarafından ortaya cıkarılan ve yaşı 200 yılı aşmış olan bu eser, sizi kendisine hayran bırakacak birbirinden farklı detaylar barındırıyor. Lafı fazla uzatmadan gelin, eserin ardında neler saklandığına birlikte bakalım.
Gorunenden gorunmeyene doğru ilerleyelim. İlk bakışta gozunuze hangi detaylar carptı?

Yukarıda gorduğumuz gibi eseri uce bolebiliyoruz. Bu bağlamda en ustte gokyuzu, ortada ana karakterimiz ve Saksonya ile Bohemya bolgelerinden ilham alınarak oluşturulan yer şekilleri, en altta ise karakterin uzerinde durduğu platform bulunuyor.
Eser hareketli olmasa bile, karakterin ucuşan sacları ve ortadaki sisin guclu hareketi, o anın gucunu bakan kişiye aktarabiliyor.
Ayrıca oldukca yuksek bir konumda duruyor olmasına rağmen karakter, oldukca sakin bir duruşa sahip.

Arkadaki dağların uzerindeki bitki ortusu de doğayla dolup taşan manzaraya detay katıyor.
Şimdi bir tık daha derine bakalım Karakterin omuz hizasının altına doğru uzanan ve pek de eğimli olmayan dağlar, karakterin konumunu daha da vurgulu hÂle getiriyor.
Sadece bu da değil, karakterin ustunde durduğu platforma bakın. Tuvalin alt taraflarını kapatan bu platform, tam karakterin olduğu noktada birleşiyor.
Boylece karakterin yeri bir kez daha belirtilmiş oluyor.
İyi de o kadar “Bakın, Burada!” diye tabir yerindeyse gozumuze sokulan karakter neden bize arkasını donuyor?

İşte işin gercekten derinleştiği noktalardan biri burası. Oncelikle tabii bu sorunun cevabını verelim.
Ruckenfigur ismiyle bilinen teknikte karakterlerin sırtı, esere bakan kişiye donuk oluyor.
Dağların omuz hizasında birleşmesi, ana karakterle size aynı goruş acısını sundu. Daha sonra karakterin ustunde durduğu platform ise sizi onunla aynı seviyeye getirdi.

Yani artık onun gorduğunu goruyorsunuz. Bir bakıma da o, siz oldunuz
Bu noktada işin yorum kısmına geciyoruz. Elbette sanat tarihini araştıran bircok uzman tarafından uygun gorulen duşunceler var fakat onlardan once temelde ne olduğunu bilmek gerek.
Net bir şekilde goruyoruz ki buradaki karakter bir yolculukta, tıpkı bizler gibi.

Hatta bazen bir engele o kadar cok odaklanırız ki o ortadan kalktığında diğer her şey rahatca akacakmış gibi gelir.
Bir lise oğrencisi icin universite sınavını buna ornek olarak gosterebiliriz.

4 yıl icinde veya son sınıfta, bu sınav o kadar cok strese sebep olur ki oğrenciler, “şu ustumden kalksa başka bir şey yoramaz beni” diye duşunur.
Ama o buyuk gun oyle ya da boyle gelir ve sınav atlatıldıktan sonra oğrenciler kendilerini, tıpkı bu eserdeki karakterimiz gibi tepede bulurlar.
Evet, sınavı atlattılar ve kendilerinden sonra gelenlerden daha yuksekteler ve daha rahatlar artık. Ama tepede olsalar da tıpkı soz konusu eserimizde olduğu gibi onleri sisli.
Yani yolculuk, zannedildiği gibi burada bitmedi

Zaten sınavdan sonra gelen boşluk hissi de bundan kaynaklanır. Odak, sadece o konuya yoneltildiği icin sınav aniden ortadan kalktığında amacsız şekilde belirsiz olan gelecek karşısında bekler oğrenciler.
Ama tum surec gectikten sonra hayatın lise evresi atlanır ve universiteye gecilir. Ve orada da farklı engeller aşılıp tepelere cıkılır ve sisli manzaralar yine gorulur.
Bu boyle devam eder.
Bu sebeple de herkes kendi deneyimlerini ve duşuncelerini taşır bu tabloya. Kendisini eşsiz kılan da budur

Belki de oylece durup doğanın gorkemliliğine hayran kalan bir adam carptı gozunuze. Bunların hepsi, esere bakan kişiye gore şekillenir.
Temelini kavradığımıza gore eserin anlamı hakkında yaygın olarak inanılan duşuncelere bakalım İnsanın doğa karşısındaki acizliği

Oldukca şık bir takımı ve bastonu bulunan karakterimizin yuzunu gormuyoruz fakat kendisinin rahat duruşuna bakıldığında doğayı, hayranlıkla izlediği duşunuluyor. Yuzunu goremesek de manzaraya daldığı belli.
Ayrıca karakter her ne kadar yuksekte olsa da hem onundeki sis, hem de tuvalin en ustunde bulunan ve karakterimizden cok daha yukseklerde gorunen bulutlar, yine doğanın ustunluğunu vurguluyor.
Zaten Caspar David Friedrich ’in romantizm akımına yonelik eserler ortaya koyduğunu da duşunduğumuzde bu oldukca mantıklı geliyor.
Ana karakter bir askeri temsil ediyor olabilir

Koyu yeşil kıyafeti ve sac rengi de bu ihtimali guclendiriyor. Soz konusu albayın 1813 veya 1814 yılında olduğu duşunuluyor.
1818 yılında bu eserin ortaya cıktığını belirten kişiler bu eserin, albayı onurlandırmak icin yapıldığını savunuyor.
Napolyon ’a karşı elde edilen zaferin ardından ortaya cıkan bircok yenilik: Milliyetcilik gibi duşuncelerin hızla yayılması, teknolojik gelişmelerin inanılmaz bir hız kazanması ve bunun sonucunda sayısız keşif ve icadın karşımıza cıkması bize şuphesiz cok sayıda yeni kapı actı.
İnsanlık icin elbette bu gelişmeler iyiydi fakat bireysel konuma indiğinizde donemin insanlarında bir suru belirsizlik sizi karşılıyor.
“Acaba ileride ne olacak, nereye doğru gidiyoruz?” gibisinden bir belirsizlik bu. Napolyon ’a karşı zafer elde etmek zordu ve bu konuda başarı elde edildi, peki sonra ne olacaktı?
Son olarak da cok sayıda tartışmaya sebep olan cıkarım var karşımızda: ‘Nazi Almanya ’sının geleceği ’

Nazilerin kendi kurdukları duzeni yuceltebilecek potansiyeli olan (coğunlukla manzara iceren) eserleri, propaganda amacıyla kullanması sonucu bu tablo ozellikle de İkinci Dunya Savaşı sonrasında pek de sevilmedi ve Nazilerle ilişkilendirildi.
Daha sonraki yıllarda neyse ki objektif yorumların katkısıyla bu ilişki temizlendi.
Bonus acıklamamızın ardından sanatcının depresif eserler uretme eğiliminin sebebine bakıyoruz. Aslında ikisi birbirine bağlanıyor

Daha 7 yaşındayken annesini, 8 yaşındayken de kız kardeşlerinden birini kaybetti. 13 yaşındayken de erkek kardeşinin donmuş gol ustunde oynarken boğulup hayatını kaybetmesine şahit oldu.
Friedrich ’in erken yaşta bu gibi travmatik kayıplara maruz kalmasının, eserlerindeki melankolinin sebebi olduğuna inanılıyor. Melankoli demişken, son olarak eserin Friedrich hayatını kaybettikten sonra dikkat cektiğini belirtelim.
Bu eseri ziyaret etmek istediğinizde Almanya ’da, spesifik olarak Hamburg ’da bulunan sanat muzesi Hamburger Kunsthalle ’ye gitmeniz gerekecektir. Bunun dışında eser hakkındaki duşuncelerinizi veya eklemek istediklerinizi yorumlar kısmında gormek isteriz.
Eserle aynı cizgide ilerleyen posterler:
