Prostat kanseri 40 yaşın uzerindeki erkeklerde en sık gorulen kanserler arasında olup erken teşhis edildiğinde tedavi ile tam şifa gosteren bir hastalıktır.
Prostat kanseri başlangıc safhasında hastada hicbir şikayet yapmaz. İdrar yapma şikayetlerine de sebep olmaz. Bu yuzden 40 yaşının uzerindeki her erkeğin hic şikayeti olmasa bile 6 ayda bir uroloji uzmanına giderek kanda PSA tetkiki yaptırması gereklidir.
Kan tetkikinde baktığımız PSA (prostat spesifik antijen) prostata ozgu bir tumor belirleyicisidir. Prostat kanserinin erken teşhisinde ve takibinde kullanılır. Cok basit bu kan testi sayesinde prostat kanseri erken yakalanmakta ve hayat kurtarıcı olmaktadır.
PSA yuksekliği veya makattan parmak ile yapılan prostat muayenesindeki şupheli muayene bulgusu neticesinde urolog prostat biyopsisi yapılmasına karar verir. Tanının kesinleşmesi prostat biyopsisi yapılması gereklidir. Prostat biyopsisi, TRUS dediğimiz makattan yapılan ultrasonografi eşliğinde alınır. Biyopside alınan doku parcaları patoloji uzmanı tarafından incelenerek hastada hastada prostat kanseri olup olmadığı anlaşılır
Prostat kanseri tanısına giderken bize başlangıcta yol gosteren cok basit bir kan tetkiki olan PSA prostatın diğer bazı hastalıklarında da yukselebilir. Kanser olup olmadığının ayrımını yapmak icin biyopsi yapılması gereklidir. İşte bu yuzden PSA değerleri sadece yol gostericidir, teşhis koydurucu değildir.
Erken teşhis neden onemlidir?
Prostat kanseri tespit edildiğinde kanser prostatın icinde ise yani prostat dışına taşmamışsa tam tedavi edilebilir. Bu durumda hastanın yaşı ve genel durumu musait ise radikal prostatektomi dediğimiz hastayı bu hastalıktan tamamen kurtaracak ameliyat yapılır. Bu ameliyat acık cerrahi, laparoskopik veya robotik yapılabilir.
Kanser prostat icerisinde sınırlı, hasta yaşı ve genel durumu da uygun ise yukarıda bahsettiğim tedavi olan radikal prostatektomi yapılır. Bu tedavi hastayı mevcut hastalığından tamamen kurtaran bir tedavidir. Ancak hastalık prostat dışına cıkmış lokal veya uzak yayılım yapmış (metastaz) ise hasta radikal ameliyat şansını yitirmiştir. Bu durumda palyatif tedavilerden uygun olan secilmelidir. Bu tedavilerle hastalık bir sureliğine durdurulur veya hastalığın ilerlemesi yavaşlatılır.
Prostat kanseri ile ilgili bir diğer konu ise ailede prostat kanseri bulunmasıdır. Baba, erkek kardeş, dayı, amca gibi aile yakınlarında prostat kanseri bulunması kişide prostat kanseri gelişme olasılığını normal populasyona gore cok artırmaktadır.
Bu yuzden ailesinde prostatla ilgili soruna olan 40 yaşını gecmiş erkekler uroloji uzmanına duzenli aralıklarla gidip muayene olmalıdırlar.

[h=2]Bursa Urolog uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]