Nedir? Kimlerde Gorulur? Belirtiler=Semptomlar
Prostat armut yada kestane şeklinde idrar kesesi= mesane nin alt kısmında penis ici idrar yolunun ilk kısmını cevreleyen bir organdır. Prostat sonradan oluşmaz erkekler prostat organları ile birlikte doğarlar.
Prostat kanserinin kendine ozgu belirtisi yoktur, genellikle prostat buyumesinin gorulduğu 50 yaş ustunde ortaya cıktığı icin hastalar prostat buyumesinden kaynaklanan belirtiler ile bize baş vururlar.

Bu belirtilerin başlıcaları : idrar yaparken zorlanma, bekleme, idrarda incelme, fasılalı idrar yapmadır.
Prostat Buyumesi Şikayetleri İle gelen Hastaya Biz Ne Yapıyoruz?
Hastaların prostat buyume şikayetlerini değerlendirirken kanser ihtimalini kacırmamak icin kan tahlilinde PSA baktırıyor ve hastamızı anus=makattan parmakla muayene ediyoruz. Prostatı muayene edebilmenin urologun ona dokunabilmesinin tek yolu makattan yapılan parmak muayenesidir.

PSA tahlili her laboratuar da yapılabilen ve hastanın ac olmasını gerektirmeyen bir tetkikdir.
PSA ve Parmakla Muayene ve Prostat Kanseri Teşhisi
Prostat kanserinden şuphe edebilmemiz icin ya hastamızın PSA duzeyi kanda 2. 5 (eski bilinen gibi 4 değil) ustunde yada parmak muayenesinde prostat yuzeyinde sertlik yada ikisinin birlikte olması gerekiyor.

Sadece PSA yuksekliğinde kanser saptama oranımız %25 civarında iken prostat muayenesinde sertlik de beraberinde varsa kanser saptama oranı % 50 lere yaklaşmaktadır. Prostat muayenesinde sertlik saptanması sonucunda biopsi yapılıp kanser saptanan hastaların %18 inde PSA normal duzeydedir, bu acıdan tecrubeli bir urologun yaptığı parmak muayenesi cok onemlidir.

PSA yuksekliği yada prostat da sertlik saptarsak yada ikisi aynı anda mevcut ise prostat kanseri teşhisi icin yapılacak tek şey Prostat Biopsisidir.

Yani prostat kanseri teşhisi Prostat Biopsisi ile konur.
Prostat Biopsisi Nedir? Oncesi ve Sonrası
Bu TRUS (Trans Rektal Ultrason) denen makattan ( Anus) uygulanan Ultrason eşliğinde prostatın haritalandırılıp uygun yerlerden parcalar alınması işlemidir. Hastalarımız kan sulandırıcı ilaclar (Coraspin,Plavix,Aspirin gibi) kullanıyor iseler biopsi tarihinden 8-10 gun once bu ilacları kesmek gerekiyor.

Biz yuzlerce prostat biopsisi yapmış bir ekibiz; bizim tekniğimizde işlemden 1 gun once başlayarak 3 gun boyunca Antibiotik veriyoruz; hastalarımız işleme ac giriyorlar ve biopsi den bir gece once ve biopsi gunu kendilerine basit lavman yapıyorlar. Biopsi işlemi 10-15 dk. suruyor ve kesinlikle ağrı duyulmuyor. Biopsi icin anestezi gerekmiyor, prostat icine yapılan uyuşturucu ağrı duymamak icin yeterli oluyor.

Prostat Biopsisi sonrası onlemlere rağmen oluşabilicek enfeksiyon oranı %2 civarındadır. Enfeksiyonun şiddetine gore hastayı hastanede takip etmek gerekebilir. Biopsi sonrası uşume titreme, ateş yukselmesi, idrarını yapamama halinde biopsiyi yapan urolog ile hemen temas kurmak gerekir.

Biopsiden sonra birkac haftayı bulabilen idrardan kan gelmesi, 6-7 hafta surebilen meni nin kanlı gelmesi, biopsiden hemen sonraki donemde makattan kan gelmesi beklenen şikayetler dir.
Prostat Biopsisini Tekararlamak Gerekir mi?
Bazen birinci biopsi sonucunda kanser cıkmamasına rağmen biopsi sonrası sonra takiplerde PSA yukselmeye devam edebilir , yada takipler sırasında parmakla muayenede şupheli sertlik oluştuğu fark edilir veya hastaların 1. Derece yakınlarında (baba, erkek kardeş) bilinen prostat kanseri oykusu varsa yada birinci biopsi patoloji rapor sonucunda kanser yok ancak ASAP var diye bir ifade kullanılmış ise biopsiyi tekrarlamak gerekir.

İkinci biopsi de 20-24 parca alınır ki bu biopsiye Urolojide saturasyon=Doyum biopsisi adı verilir; bu ikinci biopsi tekniği ile birinci biopside yakalanamayan kanseri yakalama oranı %25 dir; ikinci biopsi birinciden 3-6 ay sonra yapılmalıdır ve fazla sayıda alındığı icin Genel anestezi gerekebilir.
İkinci Biopsi Sonrası Biopsi Gerekir mi?
İkinci biopsiden sonra tekrar biopsi gereksizdir,

Ancak kanda PSA yuselmeye devam ediyor ve hastaların idrar yapma ile ilgili sıkıntıları var ise o vakit endoskopik=kameralı Prostat Ameliyatı (TUR P) gerekli olabilir, bu hem hastayı idrar la ilgili sıkıntılarından kurtarır, prostatın ic kısmından kaynaklanan nadir gorulen kanseri varsa ortaya koymuş olur.
PSA yı Kanser Dışında Yukselten Nedenler?
İdrar yolu enfeksiyonları, idrar kesesine penisten girilerek yapılan girişimler (endoskopi, taş kırma, sonda takılması gibi ) , prostat biopsisi ve bazen hic neden yokken buyuk hacimli Prostat varlığı da PSA yı yukseltir.

Bazı ilacların kullanımı PSA yı kanda gercek değerinin altına duşurur, “Avodart” adıyla satılan prostat buyumesi icin kullandığımız bir ilac ve sac dokulmesinde kullanılan “Propecia” adlı ilac belli sure kullanılınca PSA yı kanda duşurur.
Biopsi Sonucunda Kanser Gelince Bilinmesi Gerekenler
Prostat biopsi patoloji rapor sonuclarında prostat kanseri “ Adenokanser” diye ifade edilir.

Aşağıdaki biopsi sonuc orneğinde de gorulduğu gibi alınan orneklerin kacında kanser olduğu, kanserli parcanın mm cinsinden boyutu ve yuzdesi kanserin biyolojik davranışı yani saldırganlığı hakkında fikir verir.

Bunlardan en onemlisi iki rakamın toplamıyla ifade edilen “Gleason Sum=Gleason Skor” denen parametredir. Hastalarımıza ne tip tedavi planlayacağımız bile cok kez bu parametreye dayanır. İki rakamın toplamı 10 a ne kadar yakın ise kanser o denli saldırgan demektir; genellikle 7 ve uzeri cok daha tehlikelidir. Orneğin 3+3: 6, 4+3 :7; 4+5 :9 gibi ifadelerle karşılaşılır; ilk yazılan rakam da ayrı bir onem arz eder, nitekim 3+4 7 cıkmış bir kanserden 4+3 7 cıkan bir kanser tipi daha saldırgan ve tehlikelidir.

Prostat Kanserinin Tedavisi
Tedavi esas olarak kanseri hangi evresinde teşhis ettiğimiz ile cok yakın alakalıdır, prostat kanserini teşhis ettiğimiz anda hastalık şu 3 evreden birinde olabilir ve tedavi evresine gore planlanır.

1) Prostat icine sınırlı, etraf dokulara yayılmamış, uzak organlara yayılmamış(Lokalize prostat kanseri) :PSA denen kan tahlilinin kullanılması, hastalarımızın daha bilincli olmaları sayesinde prostat kanseri vakalarının coğunu biz bu erken evrede yakalıyoruz.

Bu hastaların ideal tedavisi “Radikal Prostatektomi “ diye bilinen ameliyattır.

2) Prostatın biraz dışına atlamış ama uzak organlara yayılım yok: Bu hasta grubunda eğer hasta yaşı 60 altında ise, yani genc gruba giriyor ise ameliyat (Radikal Prostatektomi) ideal tedavidir, ancak bu ameliyat bu hasta grubunda genellikle tek başına yeterli olmaz ve ilaveten Radyoterapi ve bazen hormon tedavisi de gerekebilir

3) Metastaz yapmış (uzak organlara yayılmış )grup: Prostat kanserleri uzak organ olarak ozellikle kemiklere ve karın ici buyuk damarların etrafındaki lenf dokularına yayılırlar. Metastaz yapmış grupta yapılacak tedavi esas olarak hormon tedavisidir. Hormon tedavisi ilaclarla yada her iki testisi ameliyatla cıkarmak (İki taraflı Orchiektomi) il sağlanır. Her iki yontem , yani ilac yada testis ameliyatı aynı sonucu verir.

Kanserin Hangi Evrede Olduğu Nasıl Anlaşılıyor: Biopsi oncesi PSA değeri, uroloğun prostatı parmakla muayenesi ; biopsi patoloji rapor sonucunda “Gleason Skor=Gleason Sum rakamları, tum vucut kemik tarama tetkiki sonrası urolog hastalığın yakalandığı evreyi belirler.
Radikal Prostatektomi Ameliyatı Oncesi, Sonrası
Bu ameliyat gunumuzde erken yakalanmış prostat kanserinin dunyaca kabul edilmiş en iyi tedavisidir. Bu ameliyat ozellikli bir ameliyat olup bu konuda tecrube ye sahip ekibin işidir. Radikal Prostatektomi Ameliyatı ile prostat , meni keseleri, bazen gerektiğinde damarların etrafındaki lenf dokuları cıkarılıp penis icindeki idrar yolu ile mesane tekrar birleştirilir.

Erken yakalanmış kanserde bu ameliyat ile elde etmek istenen

1. Kanserden tamamen arınmak (Cerrahi sınırlarda tumor yok )
2. Ameliyat sonrası idrarını tutabilmek
3. Ereksiyon= penis sertleşmesi nin devam edebilmesi dir.

Resimde bir terazi goruluyor, bu teraziden de anlaşılacağı gibi terazinin iki kefesindekileri dengeli elde edebilmek lazım; yani kanserden arınırken idrar tutabilmeyi ve ereksiyon devamını da aynı anda sağlayabilmek gerekiyor. Biz elde ettiğimiz cok ciddi tecrube sayesinde bunların tamamını hastalarımıza sunabiliyoruz.

Hastalarımızı ameliyatın planlandığı gunden 1 gun once hastaneye yatırıp, gerekli tıbbi hazırlıkları yapıldık dan sonra ertesi sabah yada planlanan ameliyat sabahı hastaneye yatırıp gerekli hazırlıklardan sonra aynı gun oğlen veya oğleden sonra ameliyatı gercekleştiriyoruz.

Bu ameliyat genel anestezi ile yapılıyor. Hastamız ameliyat sonrası genellikle yoğun bakıma ihtiyac duyulmaz ise aynı gun odasına geliyor ve ameliyat olduğu akşam beslenmeye başlıyor. Ertesi gun erken saatlerden itibaren yurumeye başlıyor ve 3. Gun idrar sondası ile hastaneden cıkarıyoruz. Ameliyat olduğu gunden itibaren 10. Gun sondasını cıkarıyoruz ve hastalarımız normal hayatlarına donuyorlar.

Ameliyat gobek altından yapılan 6-8 cm lik kesi ile kas aralarından girilerek yani kas kesmeden uygulandığı icin ameliyat sonrası ağrısız ve cok rahat seyrediyor.

Aşağıdaki Linke girilirse bu ameliyat ile ilgili calışmamızı Avrupa Uroloji Kongresinde sunduğumuz calışmamızı okuyabilirsiniz.

Link : http://www.uroweb.org/events/abstracts-online/?AID=34601



[h=3]Ameliyat Sonrası İdrar Kacırma[/h]Hastaların bu ameliyattan sonra en korktukları sıkıntı idrar kacırmadır. Ancak bizim bu konuda tecrubemizle geldiğimiz noktada ameliyattan sonra idrar kacırmak soz konusu değildir!
[h=3]Ameliyat Sonrası Ereksiyon ve Sertleşme[/h]Bu ameliyat esnasında ereksiyonu sağlayan sinirlerin bir kısmı veya tamamı prostatla birlikte cıkartıldığı icin hasta normal şartlarda ameliyat sonrasında ereksiyon sağlayamaz, sertleşmesi tam olarak biter.

Ancak ameliyat esnasında sinirlerin korunabilmesi ile ereksiyon korunabilir. Buradaki incelik kanserli prostatın tamamının cıkartırken bir demet halinde prostata yapışık olan sinirlerin kesilmeden korunabilmesidir. Boylesine ince bir ameliyat tekniğini gercek anlamda uygulayabilmek ancak bu konuda cok ileri duzeyde tecrube ile mumkun olabilmektedir.

Nitekim ABD verilerine gore en ehil ellerde bu ameliyat sonrası sinirler korunduğunda %80 civarında hastada sertleşmenin tam olarak sağlanabildiği gosterilmiştir. Bizim ekibimizin gercekleştirdiği yuzlerce ameliyatın sonuclarını incelediğimizde hastalarımızın %68 inde ameliyat sonrası “Penil Rehabilitasyon” yardımı ile ereksiyon mumkun olabilmektedir.

Penil Rehabilitasyon Nedir?
Ameliyat ereksiyonlarının daha hızlı başlayabilme ve gelişebilmesi icin hastalarımızı ozel bir rehabilitasyon programına alıyoruz. Daha iyi anlayabilmek icin şu ornek cok uygundur: kaza sonrası kol yada bacağı alcıya alınan insanlar alcı acıldıkdan sonra kas gucsuzluğu nedeniyle kol yada bacaklarını normal kullanamazlar, kasların guclenmesi ve organların erken toparlanması icin nasıl fizik tedavi gerekli ise bizim ameliyatımız sonrasında aynı prensiple penise rehabilitasyon yapıyoruz.
[h=3]Ereksiyonu Sağlayan Sinirler Hangi Hastalarda Korunamaz?[/h]Prostat kanseri teşhisi konduğunda hastalığın prostat dışına taşma ihtimali var ama uzak organlara yayılım yok ise yani yukarıda bahsedildiği gibi prostat kanseri “Lokal İleri “ diye tanımladığımız evrede ise ameliyat sırasında ereksiyonu sağlayan sinirleri korumuyor yani vucut icinde bırakmıyoruz. Bu hastalarda kanser sinirlerin prostata yapıştığı yere kadar ilerlediği icin ameliyat sonrası kenserin onemli miktarını iceride bırakma riski soz konusu.Bu tip hastalarda prostatı daha etraflıca cıkarıp o bolgedeki lenf dokularını da temizlemek gerekiyor.
[h=3]Ameliyata İleveten Lenf Dokularını Temizlemek Hangi Hastalarda Gerekli?[/h]Hastalığı teşhis ettiğimizde hastalık Lokal ileri evresinde ise, yada muayene ve tetkikler ile bundan şupheniyor isek sadece “Radikal Prostatektomi” yapmak, yani sadece prostatı cıkarmak tedaviye yetmeyecektir, ilaveten bu hastalarda genişletilmiş Lenf temizliği yapmak gerekir. Şu an icin kabul edilen cıkartılması gereken en az lenf dokusu sayısı 16 dır.

Prostat Kanserinde Başka Tedaviler Varmı?
“Radikal Prostatektomi” ameliyatı icin sağlık durumu musait olmayan hastalara radyoterapi ve hormon tedavisi uyguluyoruz.


[h=2]İstanbul Urolog uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]