Prostat mesanenin altında, rektumun onunde yerleşmiş ceviz buyukluğunde bir bezdir.
Prostat bezi ikincil bir cinsel organdır. Cinsel boşalma anında gelen meninin sıvı kısmının yaklaşık 1/ 3 ‘unu oluşturur. İcinde bulunan bazı enzimler erkekleri hem enfeksiyonlara karşı korur hem de cocuk sahibi olmaları icin gereken bazı koşulları ayarlarlar. Butun vucut dokularında hucreler kendilerini belirli bir kontrol mekanizması icerisinde yenilerler. Boylece zedelenen doku tamir edilir, yenilenir. Kontrol dışı coğalan hucreler tumor adı verilen hucre topluluklarını oluşturur.
Prostat kanseri; prostatı oluşturan hucrelerin kontrolsuz bir şekilde, gerekmediği halde coğalmasıdır. Kanser hucreleri koken aldıkları tumorden kan ve lenf yolu ile ayrılabilir, vucutta dolaşarak yeni yerleştikleri yerlerde de coğalabilirler. Bu şekilde koken aldıkları organ dışına sıcramış ve oralarda buyumekte olan tumorlere metastaz denir.

Prostat kanseri erkeklerde en sık gorulen kanser turudur.
Erkeklerde akciğer kanserlerinden sonra 2. sırada olume neden olan kanserdir. 50 yaşın altında cok nadirdir. Genellikle 70 yaşından sonra gorulur ve yaş ilerledikce sıklığı artar. Prostatta geliştikten sonra cevre dokulara komşuluk yoluyla yayılabilir. Lenf damarlarıyla da bolgesel lenfatiklere yayılır. Bir diğer yayılma yolu kan yoluyladır. Kanserli hucreler bu yol ile kısa zamanda akciğere, karaciğer ve kemiklere yayılır.
KİM RİSK ALTINDADIR?
Erkek, eğer yeterince uzun yaşarsa, orneğin 100 yaşına kadar yaşanabildiği takdirde; hemen hemen tum erkeklerde prostat kanseri gelişir. Yaş arttıkca prostat kanseri gelişme riski artar. Prostat kanserlerinin %85’i 65 yaşın uzerindeki erkeklerde saptanır. Ancak, bazı erkeklerde cok daha erken yaşlarda prostat kanseri gelişebilir.
PROSTAT KANSERİNİN NEDENLERİ:
Prostat kanserinin sebebi henuz bilinmemektedir. Suclanan ana unsurlar şunlardır:
*Aile hikayesi
*Yaşlanma
*Zenci ırkında beyazlara nazaran daha sık rastlanmaktadır
*Testosteron (erkeklik hormonu): Puberteden once kısırlaştırılmış erkeklerde prostat kanseri (ca) gorulmemektedir.
*Ostrojen hormonunun (kadınlık hormonu) izafi olarak arttığı kronik karaciğer hastalarında prostat ca ‘ya rastlanmamaktadır.
*Yağlı gıdaların fazla tuketimi gibi cevresel faktorler
* Prostat kanseri icin olmazsa olmaz 2 unsur; YAŞLANMA ve TESTOSTERON’dur.
PROSTAT KANSERİ BELİRTİLERİ:
Maalesef bir cok hastada GEC DONEMLERE KADAR HİC BELİRTİ VERMEYEBİLİR. Hic bir yakınmaya da yol acmayabilir. Bu nedenle sizin ya da 50 yaş uzeri aile uyesi diğer erkeklerin bu hastalık icin doktora başvurması ve izleyen yıllarda da duzenli kontrolden “check up’tan“ gecmeleri cok onemlidir. Belirtiler ancak idrar yolunu tıkadıktan sonra ortaya cıkar. Aşağıda sayılan şikayetlerden herhangi biri olduğunda mutlaka bir doktora başvurulması gereklidir.
*Sık idrara cıkma (ozellikle geceleri)
*İdrar yaparken zorlanma
*İnce ve kesintili idrar yapma
*İdrar yaparken acı veya ağrı duyma
*İdrarda kan gorme
*Sırt, kalca ve bel ağrısı
*idrarda kan ya da iltihap olması
*Menide kan ve ağrı gibi belirtiler olabilir.
PROSTAT KANSERİ TANISI :
GENELLİKLE GEC BULGU VERDİĞİNDEN, TARAMA VEYA CHECK-UP’ların ONEMİ BUYUKTUR. Gerek check-up’ta veya gerekse şuphelenilen durumlarda yapılması gereken bircok ortak aşama vardır.
*Rutin Kontrollerde:
*Hikaye dinlenir
*PSA testi yapılır
*Genel amaclı TUM BATIN ULTRASONOGRAFİSİ yapılır
Gerekiyorsa TR ile prostat muayenesi yapılır.
* kontrolu hem BPH hem Prostat Ca acısından genişletecek olursak ilaveten
Uroflowmetri denilen ozel bir işeme ( miksiyon ) testi de yapılabilir.
[h=3]DİJİTAL REKTAL MUAYENE (TUŞE REKTAL):[/h]Parmakla prostatın makattan muayenesi anlamına gelir ve belki de urolojideki eskimeyen ender muayene yontemlerinden biridir. Her ne kadar yanılma payı yuksekse de yine de muayenenin vazgecilmezidir. Kanserle karışabilen tanıların (BPH – prostatit – prostat taşları – prostat enfarktusu – tuberkuloz prostatit (tbc) ve biopsi sonrası oluşan sertliklerin (endurasyonların) ayırımı acısından; prostatın buyukluğu, kıvamı, hareketliliği, ısısı, ağrılı olup olmaması gibi unsurların mutlaka dikkate alınması gerekmektedir.
PSA (Prostat Spesifik Antijeni) adlı kan tetkiki ile BPH ile prostat kanseri teşhisi arasında ayırım yapmaya calışılır. Bu tetkik hem teşhis koyucu hem de prostat kanseri tedavisinin seyri hakında bilgi verir. PSA, prostat bezi hucreleri tarafından uretilen bir proteindir ve meninin sıvılaşmasını sağlar.
Normal şartlarda total PSA 4 ng / ml değerinin altında olmalıdır. Hatta bazen bu değeri 2.5 ‘a kadar indirenler de vardır.
PSA, prostat kanserine ozgun bir madde değildir. Başka patolojilerde de PSA artabillir. Ancak kan PSA duzeyi ne kadar yuksekse, kişinin prostat kanseri olma olasılığı da o denli yuksektir.
PSA yuksekliği değerli bir tanı metodu ise de tek başına kanser tanısı koymada yetersiz kalabilir ve diğer tanı metodları ile koordine edilmelidir.
PSA’yı yukselten veya değiştirdiği iddia edilen iyi huylu (benign) patolojiler:
1. DRM (Digital Rektal Muayene): Anlamlı yukselme olmaz – her halukarda TR’ den 24 saat sonra kesinlikle normale iner.
2. Sistoskopi: Travmatik işlem yoksa anlamlı artış olmaz – ancak 1 hafta sonra bakılması veya oncesinden bakılmasında fayda vardır.
3. Prostatik infarktlar ve akut retansiyon
4. Uretral sonda takılması
5. Akut bakteriel prostatit
6. Prostat biopsisi: En erken 6 hafta sonra bakılmalıdır.
7. Transuretral prostat rezeksiyonu : TURP : En erken 6 hafta sonra
8. İlaclar : BPH ‘nın medikal tedavisinde kullanılan ; Proscar ( Finasterid = 5 alfa reduktaz inhibitoru ) PSA ‘ yı 6 ay sonra yarıya indirir.
9. PIN : Yuksek grade li PIN kendisi yukseltmez ancak genellikle Prostat ca ile birlikte olduğundan yuksek PSA ya rastlanır
10. BPH:
11. Eksersiz – fiziksel aktivite – stress – artmış cinsel ilişki – ejekulasyon / masturbasyon: PSA’yı etkilemez.
Yukarıda da belirttiğimiz gibi PSA; Prostat kanserine ozgun olmadığından;
BPH / Prostat Ca ayırımı acısından daha etkin ve değerli olabilmesi icin ceşitli parametreler araştırılmıştır.
1. PSAD: PSA density: Serum PSA değeri / TRUS ile saptanan prostat volumu < 0.15 ise benign
Burada PSA değeri trans rektal ultrasonografide saptanan prostat hacmine bolunmuş ve bu değer % 15 in uzerinde cıktığında iyi huylu olma olasılığı yuksek kabul edilmiş
2. PSA Velocity: Artış Hızı : 6 ay arayla 3 kez alınan PSA olcumlerinde yıllık PSA artışı < 0.75 ng / ml / yıl olmalı
Burada şupheli hastalarda senelik PSA artışları kontrol edilmiş ve senelik artış hicbir zaman total PSA icin 0.8 in uzerinde olmaması gerektiği kabul edilmiş
3. Yaşa bağlı PSA: Burada hastaların yaş dilimlerine gore en fazla cıkabilecek PSA değerleri saptanmış.
40 – 49 yaş : 0 – 2.5 ;
50 – 59 yaş : 0 – 3.5 ;
60 – 69 yaş : 0 – 4.5 ;
70 yaş ve ustu : 0 – 6.5 ng / ml
4. Free / Total PSA: > 0.25 Bu oran genelde PSA nın 4 – 10 ng / ml arasında olan gri (gray) zon denilen riskli bolgedeki şahıslara uygulanmalı ve oranı 0.25 den fazlaysa benign olma ihtimali fazla olduğundan biopsiye gerek yoktur; aksi durum yani; Free / total PSA < 0.25 ise ve PSA 4 – 10 arasında ise BİOPSİ (TRUS eşliğinde) yapılmalıdır.!!!
* PSA; Prostat Ca evrelemesinde ve tedavi sonrası durumun değerlendirmesinde yardımcı rol alır.
PSA < 4 mg ise kanserin % 80 organ sınırlı olma olasılığı vardır. Oysa; PSA > 10 ise % 50 organ sınırlı; PSA > 50 iken buyuk oranda lenf metatstazı vardır. Fakat PSA’ sı normalken de % 15 lenf metastazının olabileceği de unutulmamalıdır.
PSA < 10 iken ; kemik metastazı yok gibidir. (% 0.5) [ kemik sintigrafisine gerek yok ]
Radikal prostatektomi sonrasında 3 hafta icinde PSA olculemeyecek duzeye = 0.1 inmelidir !!!
İnmeme durumunda rest doku veya metastaz var demektir !!!
Radyoterapi sonrası PSA: 1 yıl icinde 1 ng/ ml nin civarına inmelidir !!!
Androjen Deprivasyonu (hormonal tedavi ) sonrasında : 6 ay icinde normal sınırlar icine duşmelidir !!!
Herhangi bir tedavi esnasında veya sonrasında PSA daki artış klinik veya radyolojik nuks bulgusundan 6 – 12 ay oncesini yansıtır.
Ultrason: Hem prostat kanserini gosterme hem de yayılma derecesini anlamada onemli bir tetkiktir. Ultrason karından yapılabileceği gibi aşağıdaki resimde gorulduğu gibi makattan yapılabilmekte “trans rektal ultrasonografi TRUS“ ve prostat kanseri ve kanserin prostat dışına yayılımı net olarak gorulmektedir. TRUS ayrıca gorerek biyopsi almada da kullanılır. Ultrason probundan sokulan otomatik iğneler yardımı ile kanserli alandan kontrollu bir şekilde değişik sayıda ( 8-12 kadrandan ) parca almak mumkundur. Prostat kanserinden şuphelenildiği zaman iğne ile prostattan parca alınıp patolojide incelenilir.
Bilgisayarlı Tomografi ve MR: Ultrasonografi gibi prostat kanserini gosterme ve ozellikle lenf bezlerine olan yayılma derecesini anlamada kullanılırlar. PSA değeri > 20 ng/ml olan hastalarda yaptırılması tavsiye edilmektedir.
Duz ve ilaclı rontgen filmleri: Kanserin kemiklere veya akcigerlere yayılıp yayılmadığını anlamak icin cekilir.
Kemik Sintigrafisi: Kanserin kemiklere yayılıp yayılmadığının anlaşılmasında kullanılan cok faydalı bir tetkiktir. PSA değeri > 10 ng/ml olan hastalarda yaptırılması tavsiye edilmektedir.
[h=3]Erken teşhis mumkun mudur ?[/h]EVET!
50 yaştan başlamak uzere her erkek her yıl bir UROLOG’a muayene olmalı ve kanda PSA baktırmalıdır. Bu şekilde henuz belirti vermemiş, hastada şikayete yol acmamış erken evredeki prostat kanseri yakalanabilmektedir. Eğer doktor muayenesinde şupheli bir bulguya rastlar veya PSA değeri hastanın yaşından beklenenden yuksekse veya kabaca 4 ng/ml’nin uzerinde olursa ileri tetkikler istenir.

[h=2]İzmir Urolog uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]