[h=3]Prostat nedir ?[/h]Erkeklerde mesane (idrar kesesi) tabanında yer alan ve dış idrar yolunun ilk kısmını cepecevre saran bir organdır.
[h=3]Prostatın gorevi nedir ?[/h]Erkeklerde ergenlik donemi sonrası faaliyete gecen prostatın en onemli gorevi meninin sulandırılması ve meni icindeki spermlerin vucut dışında belli bir sure sağlıklı yaşayabilmesini sağlamaktır. Boylece spermlerin kadınların yumurtasını dollemeleri icin gerekli ortam sağlanmış olur.
[h=3]Bende prostat var mı ?[/h]Erkek cocuk prostatı ile birlikte doğar. Prostat bir hastalık değil bir organdır. Prostat hastalığı olarak eksik ifade edilen hastalık ise prostatın iyi huylu buyumesi dir (BPH).

Catallı idrar yapma, gece idrara kalkma, idrarı kesik kesik yapma vb. şikayetler de sitedeki BPH bolumunde ayrıntılı olarak anlatılmış olup sıklıkla bu hastalığın belirtileridir. Prostat buyumesi (BPH) tanısı icin mutlaka uroloji uzmanına başvurmak ve muayene olmak gerekmektedir. Erkeklerin 40 yaşından sonra şikayeti olsun veya olmasın yıllık prostat muayenesi yaptırmaları onerilmektedir.
[h=3]Prostatım kansere doner mi ?[/h]İyi huylu prostat buyumesi (BPH) prostat kanserinden tamamen farklı bir hastalıktır. Bu konuda sık yapılan hatalardan biri bu iki hastalığı birbirine karıştırmaktır. Prostat kanseri prostatın iyi huylu buyumesinden (BPH) bağımsız olarak gercekleşir. Bilinmesi gereken diğer bir onemli nokta ise bu iki hastalığın tedavilerinin de tamamen farklı olmasıdır.
[h=3]Prostat buyumesi (BPH) nedeniyle ameliyat olunca prostat kanseri olma ihtimalim kalır mı ?[/h]Evet bu ameliyattan sonra prostat kanserine yakalanma ihtimali yine de devam eder. Prostat kabaca tarif edilecek olursa portakalda olduğu gibi meyve bolumu ve kabuk bolumu (Kapsul) olarak iki bolumden oluşur. Prostatın iyi huylu buyumesi daima ic taraftaki meyve bolumunden kaynaklanır.

Bu nedenle yapılan tum ameliyat teknikleri (TUR , Greenlight lazer veya acık ameliyat) prostatın ic tarafına yoneliktir. Yani meyve cıkartılır ama kabuk kalır. Prostat kanseri ise cok sıklıkla dış bolum yani prostatın kapsulunden (kabuk) kaynaklanır. Bu nedenle bu ameliyatlardan sonra prostat kanseri olma ihtimali devam edeceği icin yıllık prostat muayenelerine aksatılmadan devam edilmesi gerekmektedir.
[h=3]Prostat ameliyatı sonrası erkekliğimde değişiklik olur mu ?[/h]İyi huylu prostat buyumesi tedavisinde uygulanan ameliyatlardan sonra ereksiyonda (sertleşmede) değişiklik oluşmaz. Ancak cinsel ilişki sonunda boşalmada (ejakulasyon) dışarı atılan meni icin mesaneye (idrar kesesi) doğru geri gelebilir. Bu durum herhangi bir sağlık problemine yol acmamakla beraber meni idrarla beraber dışarıya atılır. Cocuk sahibi olmayı planlayan hastaların bu durumu ve cozumlerini doktorlarına danışmaları ve bilgi almaları gerekmektedir.
[h=3]PSA nedir ve kimlerde bakılmalıdır ?[/h]PSA (prostat spesifik antijen) prostat tarafından salgılanan ve spermlerin kadın yumurtasını dollemesinde gerekli olan bir enzimdir. PSA değeri kan orneği ile değerlendirilir. PSA nın kandaki değeri prostatın bazı hastalıklarında artar. Bu değerlendirme kesinlikle bir uroloji uzmanı tarafından yapılmalıdır. Sadece laboratuardan cıkan sonucun yanında yazan normal değerlere bakmak ne yazık ki bu tahlilin cok yanlış değerlendirilmesine sebep olabilmektedir!

PSA’ nın 45 yaşını gecen tum erkeklerde bakılması onerilmekle beraber ailesinde prostat kanseri olan erkeklerin cok daha erken yaşlarda ve aksatmadan yıllık PSA değerlendirmesi yaptırmalarının hayati onemi vardır.
[h=3]Prostat kanseri teşhisi icin biyopsi yaptırmak şart mıdır?[/h]Prostat kanserinden şuphelenildiği durumlarda kanser teşhisi icin mutlaka biyopsi yapılması gerekmektedir. Prostatın kanseri prostatın iyi huylu buyumesi (BPH) dan farklı olarak tedavi edilmesi gereken, kendi haline bırakılırsa olumcul olan bir hastalıktır. Gunumuzde erken teşhis ve oturmuş tedavi yontemleriyle prostat kanserinin tam olarak tedavi edilmesi mumkun olabilmektedir. Erken teşhis bu tedavilerde hayati oneme sahiptir. Bu sebeple korkular bir tarafa bırakılmalı ve gerekiyor ise en kısa zamanda biyopsi yapılmalıdır.

Prostat biyopsisi tecrubeli radyoloji veya uroloji uzmanları tarafından uygulanmalıdır. Ne yazık ki tecrubesi az olan merkezlerde uygulanmış biyopsiler nedeniyle anlatılan hikayeler hastaları korkutmakta ve hayati onemi olan tedaviler gecikebilmektedir. Ayrıca biyopsinin prostatta en doğru yerlerden alınması da bu konudaki teşhiste son derece onemlidir. Alınan parcaları değerlendirilmesi patoloji uzmanlarınca yapılmakta olup kanser hastalıkları ve tedavileri tam anlamıyla bir ekip işidir.
[h=3]Prostat kanseri nedeniyle olunacak ameliyatta ve sonrasında en sık karşımıza cıkabilecek sorunlar nelerdir ?[/h]Prostat kanseri nedeniyle uygulanan ameliyata ‘Radikal Prostatektomi’ denir ve prostatın iyi huylu buyumesi icin yapılan ameliyatlardan tamamen farklıdır. Cunku bu ameliyat esnasında prostatın ic kısmı ile beraber (stroma) dıştaki kabuk bolumu de(kapsul) cıkartılmalıdır.

Bu kapsul bolumunun ustundeki damar ağı kanamalara son derece eğilimlidir ve bu kanamaları kontrol edebilmek cok tecrubeli Urologların yapabileceği bir iştir. Yuksek tecrube ve bilgi dışında uygulanamayan bu ameliyat ancak sayılı urolog tarafından uygulanabilmektedir Avrupa ‘da son yıllarda bu ameliyatı yılda 10 defadan az uygulayan uroloji uzmanlarının ameliyatı yapmalarının yasaklanması ve bu ameliyatın sadece yuksek tecrubeye sahip merkezlerce uygulanması onerilmiştir. Bu ameliyatı yapacak hekimin tecrubesi ve bu ameliyatı toplam kac defa uyguladığı ameliyatın sonuclarını cok etkilediği duşunulmektedir.

Bu ameliyat esnasında ereksiyonu (peniste sertleşme) sağlayan sinirler de kesilmektedir. Ameliyat sonrası ereksiyon olmamakta ise de cok daha az uroloji uzmanı tarafından uygulanabilen sinirlerin korunduğu teknik sayesinde artık ereksiyon ameliyat oncesine yakın oranlarda korunabilmektedir.

Bu sinirlerin korunabilmesi icin oncelikle kanserin yayılma şuphesinin bulunmaması gerekmektedir. Doğru secilmiş hastalarda bu ozel tekniğin ancak iyi uygulanması ile ereksiyonu (penisin sertleşmesi ni ) sağlayan sinirler tam olarak korunabilmekte ve ameliyat sonrası hastaların cinsel hayatlarını doğal olarak surdurebilmeleri kanserden kurtulma ile beraber mutluluğu ikiye katlamaktadır.

Ameliyat sonrası hasta bir muddet idrar kacırıcak ama tecrubeli ellerde cok kısa sure sonra bu sorun bitecektir.
[h=3]Mesane (idrar torbası) kanserimin tedavisi icin mesanemin cıkartılması gerektiği ameliyattan sonra idrarımı karnıma takacağım torbaya biriktirmem gerektiği soylendi. Omur boyu torba taşıma fikri beni cok rahatsız ediyor ne yapılabilir ?[/h]Derine ilerlemiş (invazif) mesane tumorlerinin temel tedavi yontemi olan ameliyata Radikal Sistektomi+Lenf Nod Diseksiyonu +Uriner Diversiyon adı verilir. Bu ameliyatla kadınlarda mesaneyle birlikte rahim , yumurtalıklar ve vagina on yuzu de cıkartılmakta erkeklerde ise mesaneyle beraber prostat ve meni keseleri de cıkartılmaktadır. Her iki cinsiyette de ortak olarak bu bolgedeki kanserin sıcrama ihtimali olan tum lenf bezleri(lenf duğumleri) temizlenmektedir.

Bobreklerden suzulen idrarın birikebileceği idrar torbası alındığı icin idrar yolları bir miktar barsak kullanılarak karından bir delikle ağızlaştırılır ve idrar artık buradan dışarıya akar. (konduit). İdrarın cevreyi kirletmemesi icin de cilde yapıştırılan bir torba kullanılır. Torba doldukca tıpası acılarak boşaltılır. Ancak idrar dolu bu torba ile oluşabilecek olan koku ve torba ile sosyal hayatın idamesi sıkıntılı olabilmektedir.

‘Ortotopik Mesane’ yontemi ile barsaktan yeni bir idrar torbası oluşturulmakta ve cıkarılan mesanenin (idrar torbasının ) yerine yerleştirilerek idrar yolları bu yeni torbaya bağlanmaktadır. Bu yeni idrar torbası sayesinde idrar ameliyattan once olduğu gibi aynı şekilde normal yerinden yapılabilmekte ve vucut dışında hicbir torba taşımaya gerek olmamaktadır.

Bu zor ameliyatın yapılabilmesinde en buyuk sıkıntı cok cok az uroloji uzmanı tarafından bilinmesi ve uygulanabilmesidir. Ameliyattan sonra dikkat edilmesi gerekecek olan en onemli ozellik uyanıkken hastanın normal hayatını idame etmesinin yanında geceleri uykuda saat kurularak 2-3 saat aralıklarla tuvalete gitmesini gerektirmesidir. Aksi takdirde geceleri idrarını kacırarak altını ıslatacaktır.
[h=3]Bobreğimde kist olduğu soylendi. Bu kist kanserleşebilir mi?[/h]Bobrek kistlerinin tumu aynı yapıda değillerdir. Bu kistlerin kanserleşmeye olan eğilimlerine gore sınıflandırılmasında en sık olarak Bosniak sınıflandırması kullanılır.

Bu sınıflandırma ile tip 1 duzgun yuzeyli basit kistler icin ek tedavi gerekmezken tip 2 kistler %5 e varan oranlarda kanserleşebilir ve periyodik olarak takip edilmeleri gerekmektedir. Tip 3 kistlerin ise %50 si icinde kanser taşımaktadır ve derhal cıkartılmaları gerekmektedir. Tip 4 ise bobrek tumorunun kistik hali olarak değerlendirilmeli ve derhal cıkartılmaları gerekmektedir.

[h=2]İstanbul Urolog uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]