Prostat hakkında adım adım bilinmesi gerekenler1- Prostat Nedir? Nerede Bulunur? Ne yapar?
Prostat TUM ERKEKLERDE karın alt bolgesinde, mesanenin hemen altında, makat(rektum) bolgesinin hemen onunde bulunan bir bezdir(organdır). Prostat kolay ulaşılamayan GİZLİ bir bolge de yerleşmiştir. Bu nedenle hastalıkları SİNSİ seyredebilir.
Prostatın icinden hem idrar yolu hem de meni yolu gecmektedir. Erkeklerde ejekulasyon(boşalma) sırasında prostat kasılarak penise doğru meni sıvısını gonderir. Burada gorevi spermleri korumaktır. Tukuruk bezleri nasıl sindirime yardımcı sıvılar uretirse, Prostat da ureme ve sperm olgunlaşması ile ilgili meni sıvısının icerisindeki ozel maddeleri ureten bir bezdir.
Prostat idrar, barsak ve cinsel organların bulunduğu cok yoğun bir kavşak ustunde bulunur. Bu nedenle prostat bezinde oluşacak olası bir problem bir cok sistemi etkileyerek farklı yakınmalar yapabilir. En sık bilineni olan idrar yakınmalarının yanı sıra, erken boşalma ve sertleşme problemi gibi cinsel fonksiyon bozuklukları veya kabızlık ve fıtık gibi başka problemlere de sebep olabilir.
Genelde prostat bezini tarif icin ceviz orneği kullanılır. Şekil ve buyukluk olarak benzemesine rağmen sert kabuk ve iceriği prostata hic benzemez. Yumuşak dokusu ve sungersi yapısı ile daha cok erik ile benzerlik gosterir. Normalde bir erik buyukluğunde olmakla beraber 40lı yaşlarda buyuyerek bir mandalina hatta portakal buyukluğune ulaşabilir.
2- Genclerde Prostat Olur Mu?
Prostat anne karnından itibaren HER ERKEKTE bulunur. Ergenlik oncesi erkek cocuklarda prostat bezi onemsizdir ve 3-6 gr kadardır. Ergenlik ile beraber erkeklik hormonlarının artması ile beraber prostat bezi buyur 20 gr ağrılığa ulaşır ve meni kesesi ile beraber meni sıvısı salgılamaya başlar. Bu sıvı, sperm hucrelerini kadın ureme kanallarına doğru yol alırken korumak icin uretilmektedir. 40lı yaşların ortasına kadar aynı buyuklukte kalan prostat sonrasında tekrar buyumeye başlar. Genc yaşlarda en sık gorulen problem PROSTATİT denilen prostat bezi iltihabıdır. Bu yaşlarda iyi huylu prostat buyumesi(BPH) ve kanser cok cok nadir gorulur.
3- Prostatta en sık gorulen hastalıklar nelerdir?
Prostatın en sık gorulen hastalıkları BPH(iyi huylu prostat buyumesi), Prostat kanseri ve Prostatit (prostat iltihabı)dır. Bu uc hastalık da gece idrara cıkma, sık sık idrara cıkma, idrarda yanma, tam boşaltamama gibi idrar yakınmalarına neden olabilir. Nadiren ejekulasyon-boşalma problemleri veya kanama yapabilir. BPH(iyi huylu prostat buyumesi) ve Prostat kanseri, 40 yaş ustu grupta gorulurken, prostatit daha genc erkeklerin hastalığıdır.
4- Prostat kanseri ve iyi huylu prostat buyumesinin farkları nelerdir?
BPH (iyi huylu prostat buyumesi) yaşla beraber her erkekte olan bir durumdur. Prostatın ic kısmındaki idrar kanalına (uretra) uzanırsa idrar yapmakta zorlanma yapar ve halk arasında bilinen prostat yakınmalarına sebep olur.
Prostat kanseri ise coğunlukla prostatın kabuk kısmından kaynaklandığı icin sinsidir. İyi huylu prostat buyumesi gibi şikayetlere neden olmayabilir. Bu nedenle 40 yaşından sonra her yıl checkup yaptırmak gereklidir. Erken teşhis konulmazsa olumcul olabilmektedir. Ozellikle ailesinde prostat kanseri bulunan kişiler cok daha dikkatli olmalıdır. Risk 7 kata kadar artabilmektedir.
5- Kişide prostat hastalığı olduğunu gosteren belirtiler nelerdir?
İdrar yolu tam ortasından gectiği icin sıklıkla gece idrara cıkma, sık sık idrara cıkma, idrarda yanma, tam boşaltamama gibi idrar yakınmalarına sebep olabilir.
Gece idrara cıkma, sık sık idrara cıkma, idrarda yanma, tam boşaltamama ve iceride idrar kalmış hissi, catallı işeme, ağrılı/kanamalı ejekulasyon-meni boşalması başlıca yakınmalar olabilir. Bununla birlikte kabızlık gibi barsak problemleri ve kasık fıtığı yapabilir. Fakat ozellikle prostat kanseri hic şikayet yapmayabilir. Bu noktada yıllık rutin kontrol cok onemlidir.
6- Prostat hastalıkları nasıl teşhis edilir?
Rutin prostat kontrolu idrar tahlili, PSA(kanda prostat ozgu antijen) ve parmakla muayene ile yapılmaktadır. Gerekli durumlarda ultrasonografi, kan tahlili ve işeme testleri de eklenebilir. Tabii bu kontrol bu konuda uzman bir hekim tarafından yapılmalıdır. Son yıllarda gelişen kanser tarama teknikleri de uzman bir hekim tarafından uygulanmalı ve prostat kanseri erken tanısı sağlanmalıdır.
7- Prostat checkup icin yapılan PSA (Kan tahlili) nedir?
Prostat kontrollerinde yapılan kan tahlili ile PSA(Prostat spesifik antijen) yuksekliği ve/veya muayenede anormallik nedeni ile hastalara prostat biyopsisi onerilebilir. Buradaki amac kanser olup olmadığının tespitidir. Bununla birlikte PSA yuksekliği her zaman kanser anlamına gelmez. Hatta coğunlukla kanser dışı sebepleri gosterir.
PSA aralığına gore kanser olma ihtimalleri:
PSA 2,5-4 ng/ml: %20 kanser, %80 enfeksiyon ve prostat buyumesi vs.
PSA 4-10 ng/ml: %25-30kanser , %70-75 enfeksiyon ve prostat buyumesi vs.
PSA >10 ng/ml: %40-50kanser , %50-60 enfeksiyon ve prostat buyumesi vs.
Gorulduğu gibi PSA yuksekliği aslında coğu hastada kanseri gostermez. Bu nedenle biyopsi kararı cok dikkatle alınmalıdır. PSA dışı başka parametreler(serbest PSA, PSA hızı, prostat hacmi vb.) goz onunde bulundurulmalıdır. Tum bunları ise bu konuda uzman bir hekimin gozetiminde yapmak gerekmektedir.
8- Prostat biyopsisi nasıl olmalı?
Prostat kanseri tanısında kullanılan prostat biyopsisi gunumuzde sıklıkla yapılmaktadır. İdrardan ve meniden kan gelmesi, enfeksiyon ve sepsis gibi cok ciddi yan etkileri olan bu işlem cok dikkatli yapılmalıdır. Peki ideal biyopsi nasıl olmalıdır?
A. Lokal anestezi ile yapılabilmek ile beraber, sedasyon-narkoz ile yapılması ağrı ve psikolojik algı ile ilgili olarak onerilebilir
B. Prostattan ultrasonografi-mr eşliğinde en az 10-12 kor(parca) yapılmalı, prostat buyukluğune gore bu sayı artırılmadır
C. Rektal(makattan) yapılan bir işlem olduğu icin hijyen kurallarına cok dikkat edilmelidir.
D. Patolojik değerlendirme icin bu konuda uzmanlaşmış bir hekimin olduğu bir merkezde yapılmalıdır
E. Hasta işlemin olası sonucları ve hazırlığı konusunda bilgilendirilmelidir
9- Prostat kanseri neden olur?
Nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte hormonların, genetik (aileden gelen) ve cevresel faktorlerin bu hastalığın oluşmasında sebepler olduğu duşunulmektedir. Ergenlikten once ortaya cıkmadığı icin ergenlikten sonra salgılanan hormonlar ve bu kanserin tedavisinde kullanılan hormonların (ostrojen gibi) varlığı hormonların bu hastalık uzerinde etkili olduğunu gostermektedir.
Prostat kanserli kişilerin birinci derecede akrabalarında da hastalık riskinin arttığı belirlenmiştir. Bu yuzden genetik faktorler de prostat kanserinden sorumlu tutulmaktadır. Amerikalı siyah ırkta, Afrika kokenlilerde daha fazla gorulur ve daha erken yaşta ortaya cıkar. Bu durumun sebebi henuz bilinmemektedir. Prostat kanserine neden olan genleri bulmak icin hala calışmalar devam etmektedir.
Belirli coğrafik yerlerde prostat kanserinin daha cok gorulmesi cevresel faktorlerin de rol oynadığını duşundurmektedir. Ozellikle İskandinav ulkelerinde daha cok gorulur. Japonya ve bazı Asya ulkelerinde daha az gorulmektedir. Bu bolgelerden riskli bolgelere goc sonucu hastalık riski artmamış fakat sonraki nesilde arttığı gorulmuştur. Bu da cevresel etkinin onemini gostermektedir. Hayvansal yağ iceriği yuksek olan besinlerle beslenmenin de hastalık riskinin arttırdığı duşunulmektedir.
10- Prostat kanseri tedavisi nasıl yapılmalı?
Erken teşhis hayat kurtarır!
Prostat kanseri tedavisi bircok acıdan cok onemlidir. Tabii ki ilk amac kanseri ortadan kaldırmaktır. Bununla birlikte idrar kacırmadan ve cinsel hayatı devam ettirecek en uygun tedaviyi secmek yaşam kalitesi acısından dikkat edilecek noktalardır.
Erken yakalanan kanserlerde neredeyse tam tedavi-kur mumkun iken, metastatik yani yayılmış kanserlerde bu mumkun olamamaktadır. Bu nedenle 50 yaşından sonra her erkeğin şikayeti olmasa bile PSA(kan tahlili) ve muayene ile yıllık kontrollerini yaptırması hayati oneme sahiptir.
Erken evre prostat kanserinde hangi tedaviler uygulanabilir?
1. Aktif izlem
2. Ameliyat: Radikal prostatektomi(Acık, laparoskopik veya robotik)
3. Radyoterapi(Işın tedavisi) ve brakiterapi
4. Fokal tedaviler: Kryoterapi, HIFU
Aktif izlem cok erken yakalanmış cok kucuk ve duşuk dereceli tumorlerde bu konuda tecrubeli merkezlerde uygulanabilir. ABD’nde %30 lara varan oranda uygulanmaktadır. Cok dikkatli takip gerektirir.
Bu tedaviler arasında kanser kontrolu acısından en başarılısı ameliyattır. Bununla birlikte iyi merkezlerde %5lere varan idrar kacırma riski vardır. Cinsel fonksiyonların bozulması ise sinirlerin korunmasına rağmen %30-50 arasında gorulmektedir. Işın tedavisi ise kanser kontrolu acısından ameliyata yakın sonucları olmakla beraber cinsel fonksiyon ve idrar problemleri yine gorulebilmektedir. Son yıllarda tum prostattın cıkarılması veya ışınlanması yerine sadece tumorlu bolgenin tedavisi (fokal tedavi) gundemdedir ve uygun hastalarda ve deneyimli merkezlerde uygun olabilecek ve yan etkileri cok daha az bir tedavi şeklidir fakat henuz uzun donem sonucları bilinmemektedir.
Sonuc olarak; prostat kanserinde başarılı tedavi alternatifleri mevcuttur. TUMORSUZ, UZUN VE SAĞLIKLI BİR HAYAT MUMKUNDUR. En onemli nokta HASTAYA OZGU bir tedavinin deneyimli bir merkezde ve deneyimli bir hekim ile yapılmasıdır.
11- Greenlihgt (lazer) hangi prostat hastalıklarının tedavisinde kullanılır? Bu tedavilerin etki etme mekanizması nasıldır?
İyi huylu prostat buyumesi(BPH) tedavisinde son yıllarda Greenlight(yeşil ışık) lazer tedavisi klasik tedavilere(Acık ve kapalı ameliyat) ciddi bir alternatif olmaktadır. Prostatı buharlaştırarak ortadan kaldıran Greenlight(yeşil ışık) lazer tedavisi, hastanede kısa kalma suresi, daha cabuk iyileşme ve daha az sondalı kalma gibi bir cok avantaj sunan lazer tedavilerinin etkinlikleri son yıllardaki teknolojik gelişmelere paralel artmaktadır. Son bir yılda Greenlight®(Yeşil ışık) 180 Watt yontemi ile ozellikle cok buyuk prostatlarda da (100 gram ve ustu)acık ameliyata gerek olmadan başarılı bir tedavi uygulanabilmektedir. Hem hastanede kısa kalınmakta hem de bir haftaya yakın sonda kullanmak yerine sadece 1 gun sonda ile sosyal hayata donuşte ciddi artıları bulunmaktadır. Ayrıca, bu yontemler bu konuda uzman bir hekim tarafından uygulanırsa cinsel yaşam ve idrar kacırma riski de bulunmamaktadır. Tabii ki doğru hasta secimi ve ameliyat oncesi ve sonrası bakım bu tedavinin en onemli kısmıdır.
Klasik cerrahilerin kullanıldığı hemen her hastada Greenlight®(Yeşil ışık) 180 Watt yontemi kullanılabilir. Greenlight®(Yeşil ışık) 180 Watt yontemi ile ozellikle cok buyuk prostatlarda da (100 gram ve ustu)acık ameliyata gerek olmadan başarılı bir tedavi uygulanabilmektedir. Fakat ozellikle prostat biyopsisi yapılması şart olan durumlarda cok dikkatli olunmalı ve uygun yontemle tedavi uygulanmalıdır.



[h=2]İstanbul Urolog uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]