Diz eklemi vucudumuzun en buyuk eklemlerinden birisidir ve neredeyse iskelet sistemimizin butun yukunu taşımaktadır. Kas-iskelet sisteminin duzgun calışabilmesi iyi ve sağlıklı bir diz eklemiyle mumkun olmaktadır. Cunku diz ekleminde oluşabilecek bir hasar veya diz ağrısı doğrudan kalcamızı, belimizi hatta butun omurgamızı etkileyip o bolgelerde de hasar oluşmasına neden olabilir.
Bu sebeple diz ekleminin sağlıklı olması buyuk onem arz etmektedir.Bu kadar onemli olan diz eklemi gercekten guclu bir yapıya sahiptir. Diz eklemi iceriden ve dışarıdan bircok kas ve bağ dokularıyla desteklenmektedir.
Ust bolgede femur (uyluk) ve alt tarafta tibia ve fibula(kaval) kemikleri bunları eklem icinde destekleyen on ve arka capraz bağlar(anterior-posterior cruciat ligament), ust ve alttaki kemiklerin birbirine surtunmesini ve aşınmasını engelleyen meniskus bulunmaktadır. Dış bolgede ise ic ve dış yan bağlar(medial collateral ligament, lateral collateral ligament) diz ekleminin stabilizasyonunu sağlar.Bunun dışında ise kaslar ve onların kemiklere yapışma yerlerindeki tendonlar bu yapıya destek olurlar.
Bu kadar geniş bir korumaya rağmen diz ekleminde zamanla oluşan travmalara, kişinin kilo almasına ve yaşlanmaya bağlı olarak bazı değişiklikler meydana gelir. Bu da zamanla diz kireclenmesine(osteoartrit) doğru ilerler. Oncelikle icerdeki ve dış kısımlardaki bağlarda gevşeme olur ve eklem stabilizasyonu ortadan kalkar zamanla kemikler birbiri uzerinde hareket ettikce meniskus uzerinde hasarlar ve yırtılmalar oluşur, ardından eklem sıvısının miktarının azalmasına bağlı olarak artık kemikler birbiri uzerine surtunur , eklem aralığı daralır ve kemikler arasında “osteofit” denilen cıkıntılar oluşmaya başlar. Tum bu olaylar sonucunda hasta ağrı hisseder, hareketlerde zorlanma meydana gelir, dizini tam olarak acıp kapatamaz,hareket esnasında sesler (cıtırtılar, klik sesleri) duyulmaya başlar ve tedavi edilmezse hastalar bir sure sonra yuruyemez hale gelir.
TEDAVİ: Diz kireclenmesi(osteoartrit) tedavisi icin bircok secenek bulunmaktadır. Fakat genelde tedaviler meydana gelen hasarın nedeninin yok edilmesinden cok semptomların giderilmesine yoneliktir. Bircok insan ağrı kesici ve antienflamatuar kullanmakta ağrılar gecici sure azalsa da eklemde meydana gelen hasar devam ettiği icin sadece gecici bir cozum olarak kalmaktadır.Ayrıca ağrı kesiciler diz eklemi etrafında ve icindeki bağların zayıflamasına neden olmakta ve bircok yan etkileri olduğu icin de etkili bir secenek olamamaktadırlar. Bunun yanında kortizon enjeksiyonları da kısmen rahatlama sağlasa da bir sure sonra etkisi azalmakta ve kortizon enjeksiyonuna bağlı da yan etkiler oluşmaktadırlar. Hastaların buyuk bir kısmı ise ameliyat seceneğini kesin cozum olarak gormekte ve bicok hasta diz protez ameliyatı olmaktadır. Fakat diz protezlerinin de bir omru vardır ve 50 yaşında bir hasta diz protezi ameliyatı olduğunda 60 lı yaşlarında tekrar ameliyat olması gerekebilmektedir.Bununla birlikte hasta diz protez ameliyatı olduktan sonra da şikayetleri tam anlamıyla gecmemektedir ve diz protez ameliyatı gercekten ağır bir ameliyat olup gerek ameliyat oncesi gerek ameliyatta gerekse ameliyat sonrası donemde onemli riskler (enfeksiyon,protezin tam oturmaması, vucudun protez materyalini yabancı olarak gorup reaksiyon gostermesi vb.) taşımaktadır.
PROLOTERAPİ DİZ KİRECLENMESİ TEDAVİSİNDE AMELİYAT RİSKLERİ TAŞIMAYAN VE SORUNUN ANA NEDENİ COZEN GUVENLİ BİR YONTEMDİR…
Butun bu sayılan tedavi yontemleri arasında proloterapi tedavisi on plana cıkmakta ve diğer tedavilere oranla bir hayli yuz guldurucu sonuclar elde edilmektedir. Proloterapi ile diz kireclenmesi (osteoartrit) tedavisinde diz eklemi icerisine ve eklem etrafındaki bağların kemiğe yapışma yerlerine, ayrıca patella(diz kapağı) cevresine uygulanan dekstroz enjeksiyonları sayesinde bu bolgenin kanlanması artırılmakta, oluşan kontrollu inflamasyon sayesinde vucudun kendini iyileştirme sureci tetiklenmekte, ayrıca yeni kollajen ve kıkırdak sentezinin de başlaması uyarılmaktadır.Boylece diz ekleminde bir yenilenme sureci başlamış olur. Hastanın yaşına ve hasarın derecesine gore3-4 hafta arayla seanslar duzenlenerek etkili bir tedavi tamamlanmış olur.Seans aralarında hastanın beslenmesine dikkat etmesi ve verilen egzersizleri uygun bir şekilde yapması, mumkunse kilo vermesi başarı oranını onemli olcude artırmaktadır. Bircok hastada tam duzelme sağlanabilmektedir. Ancak yaşı cok ileri olan ve hasarın derecesi cok yuksek olan hastalarda başarı oranı biraz daha duşmektedir.Durumun boyle olması bu tur hastalarda proloterapi uygalanmayacağı anlamına gelmez. Boyle hastalarımızda ağrı ya da fonksiyonda bir miktar duzelme bile cok onemlidir. Ayrıca eğer hasta sonunda protez ameliyatı olacaksa bile ameliyatın olma zamanını otelemiş olmaktayız. Cunku daha once de bahsettiğimiz gibi protezlerin vucutta kalması icin belli bir omurleri vardır ve mumkun olduğu kadar genc yaştaki hastalara uygulamaktan kacınmak gerekmektedir. Biz de ağrı merkezimizde diz kireclenmesi (osteoartrit) tedavisinde proloterapi yontemini guvenle ve başarıyla uygulamaktayız.
Diz Yaralanmaları
Diz ağrısı en sık karşılaştığımız eklem problemleri arasındadır. Sıklıkla diz yaralanması nedeniyle diz etrafındaki dokular,ligamentler(bağlar),tendonlar ve kasların dize yapışma bolgeleri ve tabiki diz eklemi hasarlanır. En sık karşılaşılan diz yaralanmaları;
On capraz bağ(anterior cruciat ligamen-ACL) yaralanmaları
İc yan bağ(medial kollateral ligament-MCL) yaralanmaları
Coronary ligament hasarı
Pes anserius(duz tabanlık)a bağlı tendinit
Patellar(diz kapağı) tendinopatisi
Patellofemoral ağrı sendromu
ACL (on capraz bağ) YARALANMASI;
ACL dizin stabilitesinin sağlanmasında cok onemli bir yere sahiptir. Yapılan araştırmalara gore ABD’de her yıl 250 000 ACL hasarı oluşmaktadır. Bu yaralanmaların coğunu basketbol,futbol ,voleybol gibi sporla uğraşan kişiler oluşturmaktadır. ACL hasarı bir kısmında başka bir oyuncuyla direkt temas ile oluşur, fakat %70’ten fazla vakada herhangi bir oyuncuyla direkt bir temas yoktur. Hatta bir kısım vakada hasarın nedenini ortaya koymak gercekten cok zordur. ACL hasarına neden olan risk faktorleri ise;
hızlanıp aniden yavaşlama iceren aktiviteler
ayak uzerinde donme hareketi
zıplayıp farklı şekilde ayak uzerine duşmeler
ayakkabıya bağlı problemler

[h=2]Antalya Geleneksel Tıp Uzmanı uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]