Merhaba,

Ne kadar faydalı olacak ne kadar gorulecek ya da ne kadar anlaşılabilecek emin olmasam da bu konuda genel bir şeyler yazmak istedim. Bu konu onemli ve pek cok kişi doğrusunu bilmeden yorum ve/veya kendi yaşadıkları farklı ozel koşulları bulunan durumlardan yola cıkarak yanlış bilgilendirmelerde bulunabiliyor.

Oncelikle 14 gun icinde "koşulsuz" iade ve/veya cayma hakkı aklı selim duşunebilen herkesin de tahmin edebileceği gibi o kadar da "koşulsuz" değildir.

Taahhutlu yani belirli bir sure bir firma ya da markaya belirli bir sure boyunca muşterisi olma sozunuze istinaden aldığınız urunleri iade etme veya sozleşmeden cıkma durumunda size verilmiş urun ve bununla ilgili sozleşmeden cayma bedelleriyle ilgili durumlar başka konulardır.

Burada en cok sorulan haliyle herhangi bir satıcıdan almış olduğunuz urununuzu her ne amacla acmış olursanız olun acıldığı andan itibaren bu 14 gun icinde iade hakkınızı kullanmayı kaybetmiş olursunuz. Firmalar satış sozleşmelerinde "urunun orijinalliğini kaybedecek bir işlem gormuş olması ve tekrar satılabilir durumda olmaması iade kapsamından cıkmasına neden olacaktır." gibi ifadelerle zaten ambalajının acılmış olmasının dahi urunu bu kapsamdan cıkartacağını belirtmektedir.

Geleneksel olmayan satış durumlarında da bu durum aynen gecerlidir. Geleneksel olmayandan kasıt urunu gidip mağazada gormek yerine herhangi bir cevrim ici platform uzerinden sipariş vererek satın almış olmanız kastedilmektedir.

Ticaret bakanlığının burada anlattığı cayma hakkı ilk paragrafta da gorebileceğiniz uzere:

"Mesafeli sozleşme; satıcı veya sağlayıcı ile tuketicinin eş zamanlı fiziksel varlığı olmaksızın, mal veya hizmetlerin uzaktan pazarlanmasına yonelik olarak oluşturulmuş bir sistem cercevesinde, taraflar arasında sozleşmenin kurulduğu ana kadar ve kurulduğu an da dahil olmak uzere (telefon ve internet gibi) uzaktan iletişim araclarının kullanılması suretiyle kurulan sozleşmedir."

Buna gore siz cayma hakkınızı ve/veya iade hakkınızı zaten satın alım yaptığınız platformun size kutucuklar icerisinde kabul ettirdiği şartlara gore yapmış olursunuz. Firmaların bunun icini nasıl dolduracağı ise tamamen kendi şirket politikalarına bağlıdır. Bu durumda iade surecleriyle ilgili olarak satın alım yaptığınız platform orada 14 gun icinde "cayma/iade" hakkınızla ilgili ne belirtilmişse buna uymayı baştan kabul etmiş durumdasınız.

Ornek Mesafeli Satış Sozleşmesi - "... alıcı tarafından ambalaj, bant, muhur, paket gibi koruyucu unsurları acılmış olması şartıyla maddi ortamda sunulan kitap, ses veya goruntu kayıtlarına, yazılım programlarına ve bilgisayar sarf malzemelerine ilişkin sozleşmelerde..." ibaresinden de gorebileceğiniz uzere urununuzu satın alırken siz zaten ambalajını actığınız urunu iade edemeyeceğinizi baştan okuyup anlamış ve kabul etmiş sayılıyorsunuz.

Ornek İade ve İptal Politikası

Ornek İade Politikası 2

Daha once de belirtmiştim. Aklı selim olan herkesin de basit bir duşunce sistematiğiyle ulaşabileceği gibi sizin satın almış olduğunuz fakat herhangi bir nedenden dolayı artık istemediğiniz -kutudan ayıplı cıkması dışında- urunu hicbir yer iade olarak kabul etmez. Alışveriş yaptığımız coğu yerin uretici değil sadece satıcı olduğunu da goz onunde bulundurduğumuzda amacı kar elde etmek olan bir firmanın -cunku olay bu- sizden iade gelen arızası olmadığı icin ureticiye gonderilemeyecek, kutusu acıldığı icin orijinal fiyatından satılamayacak olan bu urunle ne yapacağını duşunuyor musunuz? Onlar onceden duşunuyor, merak etmeyin.

Urununuzun kutusundan arızalı cıkmasına ise "ayıplı mal" denir. Bir urunun ayıplı olması icin sadece calışmasına engel teşkil edecek bir durum olması gerekmemektedir.

6502 sayılı kanunda ucuncu kısım, ayıplı mal ve hizmetler, birinci bolum, ayıplı mallar, ayıplı mal, madde 8- (2) "...tuketicinin makul olarak beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler iceren mallar da ayıplı olarak kabul edilir." ifadesiyle urununuzde bulunan sorun, urununuzun calışmasına engel olmayan fakat kozmetik olarak ve/veya yukarıdaki unsurlarla arasında mantıklı bir nedensellik ilişkisi icinde bulunabilecek bir durumla ilişkili ise siz, tuketici olarak neyin sizce ayıplı mal olduğunu belirleme ve secimlik hakkı kazanma ayrıcalığına sahipsiniz.

Burada dikkat edilmesi gereken şoyle bir durum var. Urununuzun ayıplı mal olması durumunda eğer ilk 6 icerisinde iseniz onarım/tamir istemeden değişim veya bedel iadesi talebi verebilirsiniz. Firmanın yetkili servisi bu aşamada sizin urununuzun KDV dahil satış bedelini iade etmeyi veya cihazınızın aynı malın ayıplı olmayanı ile değiştirilmesini teklif edebilir. Bu durumda sorunu tuketici hakem heyetine taşıma durumunuz yoktur, cunku ortada bir mağduriyet yoktur. Ancak firma ve yetkili servis ilk 6 ay icerisinde olmanıza rağmen tamir/onarım konusunda ısrar ediyor ve anlaşmaya varmıyorsa, bu durumda urunde herhangi bir işlem yapmadan gorulen sorunu iceren raporla birlikte size geri gondermelerini isteyip THH surecini bu aşamadan sonra başlatabilirsiniz.

Cihazınıza bicilmiş yaşam suresi boyunca kullanıcı hatası kaynaklı olmayan tum sorunlar gizli ayıp olarak kabul edilir ve buna gore işlem gorur. Ayıp ilk 6 aydan sonra ortaya cıkmışsa secimlik hakkı olarak sadece tamir/onarım haklarınızı kullanabilirsiniz.

Cihazınızın devlet gozunde resmi olarak kac yıl omru olduğunu 13.06.2014 tarihli 29029 sayılı Resmi Gazete'den oğrenebilirsiniz. Buyuk hizmet

Tuketici hakem heyeti mi Tuketici Mahkemesi mi?

Kutusundan ayıplı cıkmadığı halde THH'ye gider ve kaybederseniz ne olur?

Eğer THH'ye verdiğiniz firma THH tarafından istenen savunmasını bir avukat aracılığıyla vermişse genellikle uyuşmazlık bedelinin %12'si kadar olan bu vekalet ucretini siz odersiniz. Başka bir masraf odemezsiniz.

Ozet:
Ayıplı mal olarak cıktıysa ipler sizin elinizde, geri kalan her şey icin Mastercard.

Bu kim ola ki diyerek dikkate almak istemezseniz. Ben demiyorum Tuketici Başvuru Merkezi Onursal Başkanı Aydın Ağaoğlu diyor.

Herkese Hukuk

Burası bir forum bunlar da yorum. Ben kanuna bakarım.