Pilonidal Sinus intergluteal aralıkta sac veya deri eklentilerini iceren, cilt ve altını tutan kucuk boşluklardır. Anusun 4-5 cm uzerinde, sakrokoksigeal bolge-intergluteal katlantı (kuyruk sokumu) alanında gorulur.Pilonidal kistler kıl iceriğinin dışarı cıkması ile ortaya cıkar,kıl ve sinus ağzı bakteri girişini kolaylaştırır,enfekte olursa apseleşir ve oldukca ağrılı seyreder.Cildin apseyi temizleme cabası nedeniyle yeni tuneller acılır ve hastalık bolgesel olarak yaygınlaşır.
Pilonidal kistler sıklıkla genc erkeklerde gorulur ve tekrarlama eğilimindedir. Uzun sureli oturma eğiliminde olanlarda gelişme sıklığı daha fazladır. Risk faktorlerine bakıldığında kuyruk sokumunda kıl miktarının fazla olması, bolgenin dar ve derin yapısı, yetersiz hijyen, surekli oturma, sık terleme, ergenlikteki hormonal değişimler hastalığın ortaya cıkışını kolaylaştırır.
Pilonidal sinusun belirtileri kuyruk sokumunda ağrı, şişlik, ciltte kızarıklık, deride delikler ve kıllar, akıntı ve kotu kokudur. Tanı hastalığın yerleşim yeri ve sinus ağızlarının gorulmesi ile konur.
Tedavi
Erken donemde ciddi ağrısı bulunmayan ve iltihabi bulgular vermeyen hastalarda geniş spektrumlu antibiyotikler hastalığın ilerlemesinin onune gecer. Bu tedavi yaklaşımı hastalığı tedavi etmemesine rağmen enfeksiyon gelişiminin veya ilerlemesinin onune gecer ve cerrahi girişimin yapılabilmesini kolaylaştırır.
Apse varlığında ilk yapılması gereken apse drenajıdır. Apsenin drenajı ile birlikte geniş spektrumlu antibiyotik tedavisi iyileşmeyi hızlandırır. Cerrahi girişim ise apsenin tedavisi sonrasına bırakılır.
Pilonidal sinuste uygulanabilecek cerrahi secenekler ise:
Total Eksizyon + Sekonder (ikincil) İyileşmeye Bırakma
Total Eksizyon + Primer (Direkt) Kapatma
Total Eksizyon + Flep Kaydırarak (Doku cevirme) Kapatma
Total Eksizyon + Sekonder (ikincil) iyileşmeye bırakma yonteminde cerrahi cıkarılmayı takiben acık kalan yara yeri kapatılmaz ve kendi kendine iyileşmesi beklenir. İyileşme surecinde yara yeri bakımı ve pansuman esastır. Bu yontemde yara iyileşme sureci daha uzundur fakat hastalığın tekrarlama riski daha duşuktur.
Total Eksizyon + Primer (Direkt) Kapatma yonteminde cerrahi cıkarılmayı takiben acık kalan yara yeri, yara kenarları karşı karşıya getirilerek hemen kapatılır. İyileşme sureci daha kısadır.
Total Eksizyon + Flep Kaydırarak (Doku cevirme) Kapatma yonteminde cerrahi cıkarılmayı takiben acık kalan yara yeri etraf dokudan derinin cevrilmesi ile kapatılır. Bu yontem ozellikle geniş cıkarılma işlemlerini veya nuks hastalıklarda geniş doku rezeksiyonu yapılan ve primer olarak kapatılması zor hastalarda tercih edilmektedir. Acıklığın kapatılmasında kullanılabilecek flep teknikleri ise Z-plasti, İlerletme flepleri veya Rotasyonel fleplerdir.
Tedavide kullanılabilecek bir diğer cerrahi yaklaşım mikrosinusektomidir. Bu yontemde lokal veya bolgesel anesteziyi takiben yapılan bir kesi ile sadece sinus ağızları ve yolları cıkarılır ve birlikte normal doku cıkarılma miktarı en azda tutulur. Yara iyileşmesi daha hızlı olmasına rağmen diğer cerrahi yontemlere kıyasla hastalığın tekrarlama riski daha yuksektir. Komplike durumlarda ise uygulanması tercih edilmez.
Cerrahi tedaviyi tercih etmeyen hastalara kristalize fenol ile tedavi onerilebilir. Bu yontemde anesteziyi takiben sinus icindeki kıllar temizlenir, oluşan sinus boşluğu kristalize fenol ile doldurulur. İşlemin tekrarı gerekebilir, komplike vakalarda da uygulanabilir. Avantajları bolge anatomisinin bozulmaması, daha hızlı iyileşme ve gunluk hayata hızlı donuştur. Fakat işlemin nuks riski diğer yontemlere kıyasla daha yuksektir.
Pilonidal Sinus uygulanan cerrahi yontemle de ilişkili olarak nuks edebilir. Dolayısıyla doğru cerrahi yontemin secilmesi ve uygun cerrahinin uygulanması onem kazanmaktadır. Aynı şekilde hastalığın nuksunu onlemek adına hastanın hijyenine dikkat etmesi (bolgesel temizlik, pişik ve terlemenin onlenmesi, pamuklu ic camaşırların tercih edilmesi, kıl yoğunluğu fazla ise lazer epilasyon gibi) oldukca onemlidir.



[h=2]İstanbul Genel Cerrahi uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]