Patolojik kumarKumar sorunu nedeniyle tedaviye başvuranlar uzerinde yapılan calışmaların sonucunda ilk kez 1980 yılında patolojik kumar DSM sisteminde bir tanı kategorisi olarak yer almıştır (Amerikan Psikiyatri Birliği, 1980). Bin dokuz yuz doksan dort yılında yayımlanan DSM-IV’de patolojik kumar oynama “surekli ve yineleyen uygunsuz kumar oynama davranışı” olarak tanımlanmış ve patolojik kumarbazların ozellikleri şu şekilde belirlenmiştir: kumar uzerine aşırı kafa yorar; istediği heyecanı duymak icin artan miktarlarda parayla kumar oynamaya gereksinim duyar; bircok kez kumarı azaltma veya bırakma cabası olmuştur; kumarı azaltma veya bırakma girişimlerinde bulunurken huzursuz ya da sinirlidir; sorunlarından kacmak ya da disforik bir duygu durumdan kurtulmak icin kumar oynar; kaybettiklerini kovalar; ne denli kumar oynadığını saklamak icin ailesine ya da başkalarına yalan soyler; kumara gereken parayı bulmak icin yasa dışı eylemlerde bulunur; kumar yuzunden onemli bir ilişkisini, işini ya da eğitim veya mesleğinde başarı kazanmasıyla ilgili fırsatları tehlikeye atar veya kaybeder; icine duştuğu buyuk borclardan kurtulmak icin başkalarına guvenir.
Patolojik kumarın ruhsal bozukluklar sınıflandırma sisteminde yer alması bu konu ile ilgili calışmaların hız kazanmasına yol acmıştır. Yapılan yeni calışmalar kumar konusunda farklı goruşlerin ortaya atılmasına neden olmuştur. Bir yanda patolojik kumarın bir ruhsal hastalık olduğu one surulmuş ve bu goruş doğrultusunda kumarın kişilik ozellikleriyle, diğer ruhsal bozukluklarla ve alkol ve madde bağımlılıklarıyla ilişkisi araştırılmıştır. Ruhsal bozukluk goruşunu destekleyen klinisyenler patolojik kumarın tedavisine yonelik psikoterapi ve farmakoterapi yontemleri uzerinde calışmalarını yoğunlaştırmışlardır. Diğer yandan patolojik kumarın ruhsal bir bozukluk olduğu goruşune şiddetle karşı cıkan araştırmacılar, patolojik kumarın gelişiminde sosyal faktorlerin onemi uzerinde durmuşlardır. Soz edilen onemli goruş ayrılıklarına rağmen uzerinde goruş birliği sağlanan nokta kumarın cok ciddi ruhsal ve sosyal sorunlara yol acabildiğidir. Patolojik kumarın uzerinde durulması gereken bir başka onemli yanı ise bazı patolojik kumarbazların kumarın yol actığı diğer ruhsal sorunlar nedeniyle psikiyatristlere başvurması ama asıl tanı olan patolojik kumarın klinisyenlerin gozunden kacmasıdır. Bunun onemli nedenlerinden biri patolojik kumarbazların kumar sorunların gizleme eğilimde olmalarıdır.
Yuzyılımızın ikinci yarısında tum dunyada ve ozellikle son 10 yılda da ulkemizde kumarın yaygınlığında hızlı bir artış olmuştur. Gerek devlet desteği gerekse ozel sektor tarafından pek cok yeni kumar turu oynatılmaya başlanmıştır. Kumarın bu denli yasallaşması ve kolay ulaşılabilir olması kumar oynayanların sayısında da onemli bir artışın olmasına neden olmuş ve sonucta kumar oynama başlıca eğlence araclarından biri haline gelmiştir. Ancak, kumar oynayanların sayısındaki bu artışa paralel olarak, kumarla ilgili sorunlar yaşayanların sayısı da artmıştır. Boylelikle ruh sağlığı alanında calışanların kumar sorunlarıyla ilgilenmeleri gereği ortaya cıkmıştır. Bu gelişmelerin sonucunda once "patolojik kumar oynama" bir ruhsal bozukluk olarak psikiyatrik hastalıklar sınıflandırma sistemlerinde yerini almış, ardından patolojik kumarın etiyolojisi, yaygınlığı ve tedavisiyle ilgili araştırmalar başlamıştır. Diğer ruhsal bozukluklarla karşılaştırılacak olursa, kumarla ilgili araştırmalar henuz emekleme aşamasındadır. Ulkemizde patolojik kumar oynamayla ilgili calışmalar ise yok denecek kadar azdır. Kumar oynama kulturden oldukca etkilenen bir davranış olduğundan Batı ulkelerinde kullanılan tanı araclarının ve kumar ile ilgili yapılan calışmaların bizim kulturumuzde yeninden irdelenmesi ve ele alınması bir zorunluluktur.

[h=2]İstanbul Psikoloji uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]