Gunumuzde pek cok insanın sağlığını daha iyi bir noktaya taşımak, daha fit gorunmek, ya da daha guzel gorunmek amacıyla fazla kilolarıyla problemi vardır. Bazen kendimizi odullendirme adına yediğimiz kalorili yiyecekler, ya da yemeye olan aşırı ilgimiz, hareketsiz yaşam, spor yapma alışkanlığından uzak yaşam tarzı, hormonal bozukluklar, kilo almamıza sebep olur. Bu kilolar başlangıcta cok fazla değilse sorun yaratmaz. Ancak zamanla kilolardaki artış belirgin bir seviyeye geldiğinde sağlık ve kozmetik kaygılarımız artmaya başlar. Hemen şok diyetlere başlar kısa surede kilo vermeye calışırız. Ancak ağır diyetlerle birkac kilo verdikten sonra hemen sıkılır diyeti bırakırız. Vucudumuz ani olarak yapılan diyeti tehlike olarak algılar ve daha sonra yediğimiz her şeyi yağlara dondurerek depoları arttırmaya calışır. Yani başladığımız noktadan daha geriye donmuş oluruz. Bu durum zayıflamak icin bize yardımcı bir faktor arayışına iter. Cunku kilo vermek zordur.
Ozon tedavisi pek cok hastalıkta yararlı sonuclar doğuran, yuzyılı aşkın suredir bilinen ve kullanılan yardımcı bir tedavi yontemidir. Bu tedavi ile insan vucuduna hicbir ilac verilmez; vucutta mevcut mekanizmalar guclu bir şekilde uyarılır. Ozon tedavisi ile elde uyarılan mekanizmalara goz atıldığında, vucuttan yağ kaybının artırılması ve sellulitlerin ortadan kalkması gibi yararlar elde edilebileceği acıktır. Ancak hic kimse sadece ozon tedavisi alarak kilolarından kurtulamaz. Kurtulamaz cunku gercek anlamda yağ kaybetmek icin harcanan kalori miktarından daha az kalori almak gerekir. Ya da aldığımız kaloriden daha cok enerji harcamamız gerekir. Bu basit ancak temel mantık ile rahatlıkla kilo verebilirsiniz. Pekiyi bu kurala uymak kolay mıdır? Tabii ki değildir; oyle olsaydı kilo vermek bu kadar buyuk bir toplumsal sorun haline gelmezdi. Hemen her gun internette yayına başlayan yeni siteler ne oldukları, hangi mekanizma ile zayıflattıkları hatta icinde ne olduğu bile bilinmeyen belki de bize zararlı olabilecek bitkisel urunlerle insanları garantili zayıflattıklarını iddia ediyorlar.

Hızlı zayıflama yontemlerinin hicbiri size kalıcı zayıflama sağlayamaz.

Eğer vucudunuzu aldatırsanız kesinlikle sizden intikamını alacaktır. Cunku yağ dokusu olarak kilo alan insanların metabolizmaları bozulur. Başta karbonhidrat (şeker) metabolizması olmak uzere dengeler alt ust olur. Kilo alan kişi bunu fark edemeyebilir. Ancak glikoz-insulin ilişkisi hemen tum şişmanlarda bir şekilde bozuktur. Bu bozukluğun onemli bir kriteri atıştırma ya da aclık krizleridir. Oğunler arasında ortaya cıkan halsizlik ve yorgunluk ile karakterize bu durum aslında hic de enerjiye ihtiyacınızın olmadığı donemlerde ortaya cıkar. Cunku kısa bir sure once ana oğunlerden bir tanesini (oğlen veya akşam) yemişsinizdir.

Metabolizmanızı onemsemelisiniz

Ancak bozulmuş metabolizmanız kan şekerini sağlıklı bireylerdeki gibi duzenleyemediği icin şişmanların coğu oğunlerden sonra kan şekerinin yukselmesi, buna yanıt olarak biraz fazla insulin salgılanması ve ardından kan şekerinin duşmesi şeklinde ortaya cıkan bir donguye sahiptirler. İşte kan şekerinin duştuğu bu donemde atıştırma krizleri ortaya cıkar. Bu dengesizliği duzeltmedikten sonra dilediğiniz kadar destek tedavi gorebilirsiniz; sonucu cok fazla değiştiremeyeceğiniz acıktır. Bu bolumde anlatılan ve başka nedenlerle aslında coğu şişman kişi diyabet değilse bile pre-diyabetiktir. Yani gelecekte buyuk olasılıkla şeker hastası olacaktır. Bu kişilerin sabah aclık kan şekerlerinin normal olmasının anlamı buyuk değildir. Cunku bizleri asıl hasta eden post-prandial dediğimiz yemeklerden sonra ortaya cıkan yuksek kan şekeri ve onu takip eden olaylardır.

Zayıflamanın ana prensipleri

‘’ Beslenme alışkanlığının duzenlenmesi’’
‘’Alınan kalorinin harcandığı uygun yaşam bicimi’’
‘’Aclık krizlerinin onlenmesi ‘’

İşte bu uc altın kurala uyumunuzu kolaylaştıran ozon terapi zayıflamak isteyenleri cok mutlu edecek sonuclar doğurabilir. Ozon tedavisi zayıflamaya kararlı ancak diyet yapmakta zorlanan, harekete isteksiz ve aclık krizleri yaşayan kişilerde etkileyici metabolik değişimlere neden olur. Diyet yapmakta zorlanan insanlardaki en temel sorunlardan bir tanesi diğer iki kural konusunda sıkıntı yaşamalarıdır. Bu insanlar diyetin yanında bir de hareket programı takip etmek istemezler. Hatta coğu kişi vucudun calışma prensiplerine tamamen ters olarak akupunktur gibi iştahı merkezi olarak kesen yontemleri tercih ederler. Sonuc genellikle kısa vadede memnuniyet verici, uzun vadede ise (genellikle uzerinden bir sonbahar-kış donemi gectiğinde) faciadır. Oysa uygun bir diyet ile beraber hareket miktarınızı artırdığınız surece kan şekeriniz duzenlenir, insulinin gucu artar ve aclık krizlerinin şiddeti azalır. Aclık krizlerinin şiddeti azaldıkca “atıştırma” ve “kacak” miktarı azalır.

Ozon tedavisi zayıflamanıza yardımcı olur

Ozon tedavisi, bireylerin metabolik hızını artırmanın en iyi yollarından bir tanesidir. Coğu kişide kan şekerinin duzenlenmesine destek olur ve aclık krizlerini onler. Organizmanın yağlardan enerji uretmesi icin gerekli hucresel duzenlemeleri kuvvetlendirir. Başta cilt olmak uzere, beyin ve kasların kan dolaşımını artırarak vucudun daha iyi oksijenlenmesine, enerjiye daha kolay ulaşmasına yardımcı olur. Pek cok bilim insanı asıl doyması gerekenin midemiz değil beynimiz ve algılarımız olduğunu kabul eder. Ozon tedavisi ile desteklenen metabolizma sonucu beynimiz ve algılarımız enerji krizine girmez, yağların enerji amaclı kullanımı artar ve hem diyete hem de egzersize uyum desteklenir. Birkac seans ozon tedavisinden sonra ortaya cıkan “artmış iyilik ve zindelik hali” vucut tarafından son derece olumlu algılanır. Bu durum zayıflamaya karşı gayretinizi arttırır.
Ozon tedavisi ile yağ hucrelerinde kan dolaşımının artmasına bağlı selulitlerin eritilmesi diğer avantajıdır.

[h=2]Bursa Ortopedi uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]