Bel Fıtığı Tedavisi ve Ozon
Ozon molekul ağırlığı 48 kDa olan O3 ile sembolize edilen allotropik bir oksijen formudur. 1840 yılında Alman Kimyacı Christian Friedrich Schonbein tarafından keşfedildi ve sonrasında yuzlerce bilimadamı ozonla ilgili sayısız calışmalar yaptılar. Ozonun hemen her alanda faydalı etkilerinin olduğu bu calışmalarla ispatlanmıştır. Gunumuzde de ozonla ilgili cok sayıda daha ileri duzeyde bilimsel tıbbi calışmalar yurutulmektedir.
Bel fıtığı hastanın gunluk aktivitelerini sınırlandıran belinde ve bacaklarında ağrı, uyuşma, his kaybına yol acan klinik bir hastalıktır. Omurga kemikleri arasında disk diye tabir edilen yastıkcık şeklinde anatomik yapılar mevcuttur. Bu yapıların dış katmanlarına anulus fibrozus denir ve sert fibroz bir halka şeklindedir. Orta-ic kısmına ise nukleus pulpozus denir, yumuşak-jelsi kıvamda bir maddeden oluşmuştur. Bu yapı fıtıklaştığı zaman omurilikten cıkan bele ve bacağa dal veren sinir kokune bası yaparlar. Bu sayede belde-kalcada şiddetli ağrı, bacakta şiddetli ağrı, kasılma ve uyuşma şikayetleri gozlenir.
Tedavi olarak; ilac tedavisi, fizik tedavi, minimal invazif yontemler (intradiskal ozon enjeksiyonu, epidural steroid enjeksiyonu, faset eklem enjeksiyonu, medial dal bloğu) ve ameliyat planlanabilir. Ozellikle ilac tedavisine ve fizik tedaviye yanıt vermeyen olgular başta olmak uzere bel fıtığı olgularına intradiskal ozon enjeksiyonu yapılabilir.
İntradiskal ozon enjeksiyonu diğer bir ismiyle ozon nukleolizis tum bel ve boyun fıtıklarında, dejenere disk hastalığında uygulanan bir yontemdir. Ameliyathane ortamında tamamen steril şartlarda, goruntuleme cihazları eşliğinde uygulanır. Klinik olarak bel ya da boyun fıtığı tanısı konulan ve cekilen MRI goruntulerinde bel-boyun fıtığı tespit edilmiş hastalara uygulanır. Hastalara narkoz verilmez. Lokal anestezi altında goruntu eşliğinde fıtığın olduğu diskin icine girilir ve buraya ozon enjeksiyonu yapılır. İşlem yaklaşık olarak 10-20 dk surer. İşlem sonrası hasta servise gonderilerek yatağına alınır ve 2 saat sureyle sırt ustu uzanması istenir. Genel durum değerlendirmesi yapılır ve aynı gun taburcu edilir. Hastanın klinik olarak ağrıları azlır veya kaybolur.
Fıtık icine yapılan ozon enjeksiyonu ile fıtıkta kuculme sureci başlar ve radyolojik olarak altı-sekiz aya kadar surer. Fıtık kuculdukce sinir uzerine olan bası ortadan kalkar ve hastada mevcut olan ağrı, uyuşma, hareket kısıtlılığı gibi şikayetler azalarak gecer. Hasta, ağrılarından kurtularak işine ve gunluk aktivitelerine sağlıklı bir şekilde geri doner. Bu sayede ameliyata gerek kalmadan fıtık kucultulmuş, yok edilmiş olur. İşlem bir kez yapılır ancak nadir de olsa ikinci enjeksiyona ihtiyac duyulabilir. İki hafta, iki ay ve de altı aylık kontroller yapılır. Altıncı ayda kontrol MRI cekilir. Yeni cekilen MRI ile eski MRI daki fıtık goruntusu karşılaştırılır ve fıtıktaki kuculme radyolojik olarak gosterilir. Yontemin %80-85 dolayında başarı şansı vardır.
Komplikasyonları hemen hemen yok denecek kadar guvenli bir uygulamadır. Bazı hastalar işlemden sonra gecici ağrı, ağırlık ve yanma hissi duymaktadırlar.
Cerrahi secenek ise ancak hicbir tedaviye yanıt vermeyen ağrısı olan, kol yada bacaklarında incelmelere neden olan yada refleks kayıplarına neden olan durumlarda devreye sokulabilecek en son secenektir. Artık acık cerrahi ameliyatlarının bel ve boyun fıtığının tedavisindeki yeri cok sınırlıdır. Felc olursunuz korkutmacası doğru değildir.
Bu neştersiz cozumlerin ehil ellerde hicbir yan etkisinin olmaması, kısa surede gercekleştirilmesi, narkoz gerektirmemesi ve de işlemden sonra 2-3 saat icinde hastaların evlerine gidebilmeleri bu yontemlerin cazibesinin artmasına, aşırı bir taleple karşı karşıya kalmamıza neden olmaktadır.
Sağlıklı gunler dileğiyle...
Uzm. Dr. Kurşat Gul

[h=2]İstanbul Anestezi Uzmanı uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]