Yumurtlama Tedavisi (Ovulasyon İnduksiyonu)
Yumurtlama ilacları ile kadınların yaklaşık % 80’ninde yumurtlama sağlanabilir. Bunların da yaklaşık yarısı doğuma kadar ulaşabilir. Normalde bir kadında her adet doneminde (yani her siklusta) temel olarak hormonların yonettiği karmaşık bir olaylar zinciri yaşanır. Bu zincir aynı zamanda hassas bir zincirdir ve bir cok faktorun bir arada, uyum icinde calışmasını gerektirir.
“Ovulasyon induksiyonu (=yumurtlama tedavisi)”, verilen ilaclar ile yumurtlamanın uyarılmasını, yumurtlama sayısının arttırılmasını ve bu şekilde gebe kalma olasılığını yukseltmeyi amaclayan yontemleri icerir. Yumurtlamanın olmadığı veya duzensiz olduğu kadınlarda kullanılabildiği gibi infertilite nedeni acıklanamayan hastalarda veya erkeğe ait nedenlerle ortaya cıkan durumlarda da kullanılabilir.
Ovulasyon İnduksiyonu Nasıl Uygulanır?
Yumurtlama tedavileri ya da diğer adıyla ovulasyon induksiyonunda kullanılan cok sayıda ilac vardır. Temel amac onceden problemli olan ovulasyonu sağlamak, ovulasyonu duzenlemek ve sayısal olarak yumurtaların artması ile de gebelik şansını yukseltmektir. Ancak gebelik icin sadece yumurta sayısı değil yumurta kalitesi de onemlidir. Ovulasyon induksiyonunda kullanılan ilaclar; farklı dozlarda, farklı kombinasyonlarda diğer ilaclarla birlikte ve değişen surelerde kullanılır. Olgun yumurtalar elde etmek icin birtakım ilaclar kombine olarak kullanılır. Her hastanın kişisel ozelliklerine gore değişik ilac rejimleri kullanılır. Ancak, coğu rejimler aşağıda adı gecen ilac gruplarını icerir.
Genel olarak kullanılan ilaclar;
1) GnRH Analogları
Gunluk veya tek doz yapılan enjeksiyonlar ile burun spreyi şeklinde uygulanan ilaclardır.
Bu ilaclar down regulation dediğimiz, hipofiz bezinin doğal olarak FSH ve LH uretimini kısarak, olgunlaşmakta olan follikullerin erkenden bozulmalarını onlerler.
Yan etkileri arasında lokal cilt reaksiyonları (kızarıklık v.b.), baş ağrısı, sıcak basmaları ve ruh hali değişiklikleri sayılabilir. Tum yan etkiler ilac kesildikten bir sure sonra duzelir. Eğer bu ilacları kullanırken adetiniz iki haftadan daha fazla gecikirse gebelik testi yaptırmanız gereklidir.
2) Menotropinler:
FSH ve LH hormonlarını beraber icerek gunluk enjeksiyonlarla follikul gelişimini uyaran ilaclardır. Avantajı follitropinlere gore daha ucuz olmasıdır.
3) Follitropinler:
İclerinde yalnızca FSH bulundurup cok ileri teknolojiler kullanılarak (DNA rekombinasyonu ile) uretilirler. Laboratuar ortamında doku kulturlerinde oluşturulurlar. Menotropinlere gore daha yeni ilaclardır. Follitropinlerin her ampulerindeki ilac dozları standarttır ve kısa iğnelerle cilt altı (subkutan), uzun iğnelerle kas icine (intramuskuler) enjeksiyonla kullanılabilirler. Son derece etkili tedavi sağlamalarına rağmen dezavantajları pahalı olmalarıdır. Recombinant saf (pur) LH iceren cilt altına iğne yapma şeklinde uygulanan ve yumurtalık gelişimini sağlayan diğer bir follitropin grubuda mevcuttur.
4) hCG hormonu:
Yumurtaları catlatma amacıyla yumurta toplama işleminden 34-36 saat once uygulanır. Bu hormonun etkisi buyumuş follikuller icerisindeki yumurtaları olgulaştırarak dollenmeye hazır hale getirmek ve aynı zamanda progesteron salgılanmasını başlatmaktır.
5) Doğal progesteronlar:
Yumurta toplanmasından sonra uygulanırlar. Alternatif olarak, gunluk progesteron enjeksiyonları da kullanılabilir. Doğal progesteronların hepsinin amacı endometrium denen rahmin ic duvarını embriyoların yuvalanmasına hazırlamaktır. Bazen ek olarak hormonal destek olarak hCG enjeksiyonları da kullanılabilir. Gorulebilen yan etkileri; goğuslerde hassasiyet, baş ağrısı, bulantı, sıvı tutulması, halsizlik, ruh halinde değişiklik, depresyon, vajinal kullanımda ise bunlara ek olarak vajinal kaşıntı ve irritasyondur. Eğer daha onceden damarda kan pıhtılaşması, emboli ya da tromboflebit yaşadıysanız doktorunuza bu konuyu tekrar hatırlatınız.
6) GnRH antagonistleri: Gunumuzde GnRH analoglarının yerine kullanılmak uzere geliştirilen ilaclardır. Ovulasyon induksiyonu, kullanılan tedavi protokolune gore değişebilen bazı takipleri gerektirir. Belirli adet gunlerinde laboratuar tetkikleri ve duzenli follikul takibi (follikulometri) yapılır. Cunku her kişinin ovulasyon induksiyonuna verdiği yumurtlama yanıtı farklıdır. Bazen bir tedavi protokolu başlanır. Yumurtlama cevabı yeterince alınamaz. Bu durumda ilac protokolu değiştirilerek tedaviye devam edilebilir. Bu nedenle tedavi protokolu, ilac dozları ve kullanılacak yardımcı ureme tekniği kişiden kişiye farklılık gosterir. Bazen aşırı cevap alınabilir ki bu duruma “Ovaryan Hiperstimulasyon Sendromu (OHSS)” denir. OHSS’de durumun şiddetine gore tedavi gerektirebilen istenmeyen bir durumdur.

[h=2]Ankara Kadın Doğum uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]