Otizm spektrum bozukluğu, doğuştan gelen ya da yaşamın ilk yıllarında ortaya cıkan karmaşık bir noro-gelişimsel bozukluktur. Otizmin, beynin yapısını ya da işleyişini etkileyen bazı sinir sistemi sorunlarından kaynaklandığı sanılmaktadır. Ancak bununla ilgili kesinlik bildiren verilerde eksiklikler vardır. Elde olan bilgiler ışığında otizm spektrum bozukluğu genetik temellidir. Ancak hangi hangi gen ya da genlerin nasıl bir tahribattan kaynaklandığı bulunamamıştır. Bunların yanı sıra cevresel faktorlerin de otizme yol acabileceğine dair goruşler ve bilgiler bulunmaktadır. Ayrıca bu bilgilerin yanında bilinmesi ve unutulmaması gereken en onemli diğer bir bilgi de otizmin ailelerin cocuk yetiştirme şekilleri, sosyo-ekonomik durumları ve kulturel farklılıklarıyla herhangi bir ilgisi bulunmamaktadır.
Otizmin Erken Belirtileri :
1 yaşından once cıkan belirtileri değerlendirmek oldukca zordur. İlk ortaya cıkan belirtiler duyusal belirtilerdir. 1 yaş sonrası bebeklerden duygudurum gelişimiyle ilgili beklentimiz; duyguları anlamlandırmaya başlamaları ve cevresine ilgi gostermeleridir. Orneğin gulumseyen bir yuze tebessum etmek gibi. Otizmli bebekler bu duyguları okumak ve yansıtmak konusunda yetersiz kalırlar.
Diğer bir erken yaş belirtisi de seslenildiğinde adına tepki vermemesidir. Orneğin oyuncağıyla oynayan bir cocuğa ismiyle seslenildiğinde normal gelişim izleyen cocuklar sesin nereden geldiğini kafasını cevirerek ararken otizmli cocuklar bunun farkındalığında olmaz ve sesi aramazlar. Ancak bazı seslere de erken donemlerde oldukları icin zaman zaman da olsa tepki verebilirler. İşte tam da bu durum ebeveynlerin yanılma noktası olmaktadır. Otizmi olan cocuklar sanki bazı sesleri duyuyor diğerlerini duymuyor gibidir. Bu konuda bilgi sahibi olmayan ailelerden en cok duyduğumuz soylem “Canı isterse bakar ama istemezse bakmaz.” olur.
Bunun yanında otizmli cocuklarda ayrıca “goz teması” da yok denecek kadar azdır. Sonrasında bu calışmalarla kazandırılsa bile “dış dunyayı anlamlandırarak bakma” becerisi kazandırılamaz.
Bir diğer erken yaş belirtisi de “ortak dikkat” kavramıdır. Ortak dikkat, cocuk ile yetişkinin dikkatini ortak bir noktaya toplaması anlamına gelir. Cocuklar, once ilgilerini ceken bir şeye, sonra yetişkinlere bakarak ilgilerini paylaşmaya calışır. 8. ay itibariyle ortak dikkat cocuğun yetişkine bakıp onun seslenmesine, gulumsemesine, cıkardığı seslere gulumsemesi ile başlar. 12. ayda cocuklar annelerinin “bak” diyerek gosterdiği bir nesneye doğru donup bakarlar ve gordukten sonra bakışlarını tekrar annelerine cevirirler. Otizmi olan cocuklar işareti izlemezler, işarete baksalar bile geri donup bakma ve duygu gosterme kısmını yapamazlar. Normal gelişen cocuklarda once işaret etme bir nesneyi isteme amaclıdır, işaret etmeye ses cıkarma ve goz teması eşlik eder. Cocuklar işaret ettikten sonra anneye ve geri nesneye bakar. İşaret etme normalde işaret parmağı ile olur. Otizmli cocuklar işaret etmez, etseler bile ya işaret parmaklarını duzgun kullanmazlar (onun yerine genelde avuc icini kullanırlar) veya donup bakmazlar. 14-16. Aylarda normal gelişen cocuklar bir şeyi istemenin yanında diğer insanların dikkatini cekmek icin de işaret etmeye başlarlar. İlgiyi gostermek icin işaret etmeyi karşılıklı jestler, mimikler, sesler, gulumseme ile ilişki kurmak izler.
Diğer bir belirti de “sosyal referans almaktır”. Sosyal referans; normal gelişim izleyen cocuklarda yeni bir ortama girdikleri zaman annelerinin tutumu, duygusu ve davranışlarının gozlemi doğrultusunda cocuk kendi duygu ve tepkilerini organize edebilir. Ancak otizmli cocuklarda bu durum pek mumkun değildir. Hatta bircok otizmli cocuk anne babasının odadan onları daha once tanımadıkları birisiyle bırakmasına bir tepki gostermediği gibi geri donduklerinde de onların farkına varmamış gibi davranır.
Diğer bir belirti de otizmli cocuklar oyuncakları amacına uygun oynama becerisinden yoksundurlar. Akranları oyuncaklarını kullanarak tematik oyun kurabilirken otizmli cocuklar bu oyuncakların belirli bir parcasına odaklanır ve sadece bu parcayla ilgilenirler. Dolayısıyla oyuncak oynamayı ve oyun kurmayı gercekleştiremezler. Akranları oyun kurup onu davet etse de onlar oynamak istemezler, akranlarının oyununa ilgi gostermezler. Ayrıca oynamaya calışsalar da oyunun kurallarını anlamlandırıp uyum sağlayamazlar.
Diğer gozlemlenen belirtiler de; gec konuşma, anlamlı konuşamama (sosyal amac icermeyen konuşmalar), diğer insanların konuşmalarının tekrarlanması (ekolali), artikulasyon sorunu (bazı sesleri ve dolayısıyla da kelimeleri tam olarak telaffuz edememek) ya da hic konuşamamaktır.
Dil gelişiminin yanında; stereotipik olarak adlandırılan hareketlerden sayılan sallanmak-cırpınmak (ozellikle de ellerini cırpmak), gozlerinin bir şeye takılıp kalması, bazı eşyaları dondurmek ya da donduğunu gorduğu eşyalara bakakalmak ve gunluk yaşamındaki değişimlere normalden daha buyuk tepkiler vermektir. Ayrıca otizmli cocuklar bebeklik cağlarında bu belirtilerin bazılarını kazanmış olsalar da sonraki yıllarda genelde bu kazanılan becerileri kaybederler.
Erken tanı ve doğru bir eğitim yontemi ile yoğun olarak eğitim alan otizmli cocukların bazılarında otizmin belirtileri kontrol altına alınabilmekte, gelişim sağlanabilmekte, buyuk ilerleme kaydedilmekte ve hatta bazı otizmli cocukların ergenlik yaşına geldiklerinde diğer arkadaşlarından farkı kalmayabilmektedir.
[h=2]İzmir Psikoloji uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]
Otizm spektrum bozukluğu nedir?
Sağlık0 Mesaj
●30 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Sağlık
- Otizm spektrum bozukluğu nedir?