Belki hayatınızdaki en mutlu gununuzdur cocuğunuzun ilk konuşmaya başladığı an. Ağzından cıkacak herhangi anlamlı bir kelimeyi duyabilmek icin fırsat kollarsınız durmadan. Konuşabilmek; insan olmanın, bir birey olmanın ayrıcalığıdır cunku. Cocuğunuzun da dil gelişimde belirli evreler var. 0–2, 2–4 ve 4–6 yaş aralığındaki cocuğunuzun genel hatlarıyla dil ve konuşma gelişimini, oluşabilecek konuşma bozukluklarını sizler icin araştırdık.
Otizm, sosyal ve iletişim becerilerinin oluşmasını etkileyen bir gelişim bozukluğudur. Otizm genellikle yaşamın ilk 2 yılında ortaya cıkar. Otistik cocuklar genelde oğrenme zorluğu cekerler. Otistik cocukların buyuk bir kısmında farklı seviyelerde zeka geriliği gorulse de, zeka seviyeleri normal otistik cocuklar da vardır. Ancak genel zeka seviyeleri ne olursa olsun, Otistik cocuklar cevrelerindeki dunyayı algılamakta ortak bir zorluk cekerler.
Bir annenin doğum sonrası cocuğunun (tum ozur grupları dahil olmak uzere) ozurlu olma oranı %2dir; Otistik olması oranı ise %0.5′tir (eskiden bu oran 4/10.000 olarak değerlendirilirdi). Bir otistik cocuktan sonra, ikinci cocukta otizmin ortaya cıkması riski %3 dur. Otizm erkek cocuklarda kız cocuklarından 4 kat daha fazla gorunmektedir Her cocuktaki otistik belirtiler ve bunların seviyesi farklılık gosterebilir, bu nedenle otizmin seviyelerini kategorize etmek guctur. Ayrıca, Asperger Sendromu ve Rett Sendromu olarak bilinen otizm formları da bulunmaktadır.
Otizm yaşam boyu suren bir durumdur.Otizm her bireyi farklı duzeyde etlkiler.Otizm omur boyu suren bir durumdur ama otizmi olan bireyler bircok beceriyi gercekleştirebilir ve bircok şeyi oğrenebilirler.Otizmi olan bireyler insanlar duygularını,isteklerini,anlatmakta zorlanırlar.Yeni inanlarla tanuşmakta ve arkadaşlar edinmekte zorlanırlar.Diğer insanların ne duşunduğunu anlamakta zorlanırlar.Otizmin sebebi bilinmemektedir.Cocuğunuzun otizmli doğmasının sebebi sizin kotu bir ebeveyn olmanız değildir!
Bazı ailelerde birden fazla otizmli birey olabilir .Bu da otizmin genetik olabileceği sorusunu akııllara getirmektedir ve bu konuda araştırmalar devam etmektedir.Ama kesin olan şudur ki otizmin sebebi psikolojik bir durum değildir.Otizmi olan bireyler konuşamayabilir.Başka insanların ne soylediğini anlamakta zorlanabilir.Sadece en sevdikleri şeyler hakkında konuşabilir.
Diğer insanların soylediklerini taklit edebilir.Diğer insanların duygularını anlamakta zorlanabilir.Diğer bireylerin oyunlarına katılmak istemeyebilir.Her gun aynı şeyleri yapmaktan,aynı oyunu oynamaktan zevk alabilir.Otizmli bireyler icin koordinsayon gerektiren aktiviteler zor olabilir.
Catal kullanmak,makasla kesmek, bisiklete binmek ya da bıcakla kesmek zor gelebilir.Bir alanda matematik,sanat ya da dil gibi cok iyi olabilirler.Gorsel olarak oğrenen bireyler oldukları icin gozlem yoluyla başka bireylerin yaptıklarına bakarak yapılanı kolaylıkla oğrenebilirler.Bir aktivitede dikkatlerini toparlayıp yoğunlaştırabilirler.Otizmli bireylerde oğrenme gucluğu olabilir.
Otizmli bireylerin %70-80'nin zihinsel engelli olduğu doğru değildir.Otizmli bireyler oğrenen fakat oğrendiklerini uygun şekilde uygulamakta sıkıntı yaşayan bireylerdir.Otizmli bireyler okuma-yazma oğrenebilir.
Otizmin Belirtileri Nelerdir?
Otistiklerde, etkilenme dereceleri değişse de, aşağıdaki ortak belirtiler gorulur;
Sosyal ilişkilerde gucluk Konuşma gucluğu
Sessiz iletişimde zorlanma
Oyun oynama ve hayal gucunu kullanmada zorlanma
Değişikliklere karşı tepki ve direnc gosterme
OTİSTİK COCUKLARIN OZELLİKLERİ
• Goz kontağı kurmazlar. Gozlerinize baksalar bile kısa surelidir veya sizden uzaklara bakıyormuş gibidirler.
• Huzursuz gorunurler.
• Sozel veya sozel olmayan (yuz ifadesi gibi) birtakım ifadelere tepki vermeyebilirler.(seslenildiğinde duymuyormuş gibi davranırlar.)
• Bazıları birtakım ses, koku, ışık veya dokunuşa aşırı hassastırlar.
• Bazıları ise sıcak, soğuk veya herhangi bir acıya karşı oldukca duyarsızdır.
• Etraftaki birtakım değişikliklere stresli bir tepki gosterirler.Bazı cocuklar ev veya oda duzenlerinin bozulmasına karşı aşırı tepki gosterirler. (orneğin, evdeki eşyaların yerleri değiştirilmişse, eşyalar eski yerlerine konana kadar kendilerini yerden yere vurup ağlayabilirler.)
• Rutin olarak gormeye ve yapmaya alıştıkları şeyleri severler. Zihinlerinde yaşadıkları ortamın bir haritasını gezdirirler ve yapılan her kucuk değişiklik cocuğun daha fazla stres yaşamasına neden olur.
• Bazı cocuklar cok saldırgan olurlar. Kendilerine, başkalarına ya da eşyalara zarar verebilirler.
• Tehlike ve korku duygusu hissetmezler. (orneğin, korkusuzca trafiğe cıkabilir, ateşle oynayabilirler.)
• Yemek yeme bozuklukları vardır. Bazıları yenmez şeyleri yemekten hoşlanabilir.
• Kullandıkları kelimeler cok sınırlıdır ve genellikle etraflarında sık duydukları sozleri kullanırlar.Bazen de konuşulanları papağan gibi tekrarlayabilirler.(Ekolali)
• Sosyal ve duygusal acıdan kendilerini izole ederler. (Orneğin, birilerini onemsemezler, ya da birileri yerlerini işgal ettiğinde veya zorunlu bir aktivite yapmak durumunda kalınca, istenmeyen bir obje gibi orayı terk ederler.
• Coğunlukla insanları değil de objeleri ve cansız varlıkları tercih etmektedirler.
• Yaşadıkları duygular genellikle anında ve kesindir. İhtiyacları onceliklidir. (Aydın,2003)
• Parlak şeylere cok ilgi duyarlar. İlgileri belli bir şeye yoneliktir ve bu şey ortadan kaldırılırsa cocuk kriz gecirir. Otistik cocuklar bazı şeylere cok bağlıdır. Konserve kutuları, boş deterjan kutuları, plastik şişeler ve plastik kapaklar gb. Sevdiği bir şey kaybolursa bulunana kadar huzura kavuşmazlar.
• Yuksek sese karşı ilgisiz olanlar olduğu gibi bazı seslere şiddetli tepki gosterenler de vardır. Bazısına motosiklet ve kopek havlaması işkence gibi gelir.
• Hayatı boyunca konuşamayanlar olabilir.
• Otizmli cocuk, yuruyuşune dikkat etmeden merdivenleri inip cıkabilir, bisikletini dikkatini vermeden surer. Hatta pek coğu karanlıkta eşyalarını bulabilir.
• Dokunulmayı sevmese de sıkı sarılmalardan hoşlananları vardır.
• Ellerini cırparlar, yuz goz hareketleri yaparlar ve başları donmeden kendi etraflarında donerler. Coğu parmak uclarında yurur. Bir cok otistik ellerini ya da eşyaları gozlerine cok yakın tutarlar. Bir kısmı guzel yurur, tırmanabilir ama bir kısmı da sakar olup dengesiz yurur tırmanmayı sevmez. Bazılarının parmak becerileri guzel ama yurume
Otizm en erken nasıl tanınır?
Goz temasında yaşanan sorunlar, karşılıklı dikkatin gelişmemesi, goz goze gelindiğinde anlamlı bir iletişim kurulmaması, bebeğin gereksinimlerini ifade etmek icin değişik ağlamalar kullanmaması, nesnelerle ilgilenmemesi, kucağa alınınca susmaması, kucağa alınmaya direnmesi şeklinde erken belirtiler saptanabilir. (Korkmaz,2000) Otizmin kesin tanısı icin kullanılan nesnel objektif bir yontem, biyolojik bir tetkik olanağı yoktur. Gozleme dayanarak ve aileden alınan bilgilere gore tanı konur.
Otistik bir bebeğin altı aylık olduktan sonra otizm ile ilgili ortaya cıkan belirtileri: Bebek ağzına hicbir şey koymuyorsa, yemek ve icmek istemiyorsa, seslenildiğinde hicbir tepki vermiyorsa, cevreyi gozlemlemiyor ya da hic bir şeyi taklit etmiyorsa, akranlarına kıyasla cok belirgin bir sakinliğe sahipse, kişilere ve nesnelere karşı korkuya kapılıp aşırı tepki veriyorsa, davranışlarında basmakalıplık hakimse otizm belirtilerinin olduğu soylenebilir.
Otizmin kızlara gore erkek cocuklarda gorulme oranı 3-4 kat daha fazladır. Her on bin kişi icinde dort beş kişi tipik otistiktir, yaklaşık 15-20 kişi de otistik davranışlar sergilemektedir. (Korkmaz,2000)
Otizm tanısı almış cocukların %70’inde zeka problemi bulunmaktadır. Otistik cocukların %10-15’i normal ve normal ustu zekaya, % 25-35’i sınır veya hafif zihinsel engele, ortalama %50’si ağır zihinsel engele sahiptirler.
Otizm, son yıllarda cok fazla duymaya başladığımız bir engel turudur. Gerek cekilen filmler (Yağmur Adam, Benim Adım Sam, Şifre Merkur gb.), gerekse yazılan kitaplar, gazete ve dergiler gibi yayınlar aracılığı ile otizme olan ilgi gun gectikce artmaktadır. Teknolojinin iletişimi artırmak icin neredeyse her gun yeni bir buluşa imza attığı gunumuzde bu iletişimden yararlanamayan ve kendilerini dış dunyaya kapatan bu cocuklar fark edilmektedir.Bu fark edilmeyle birlikte otizimde gun gectikce yeni bir ilerleme kat edilmekte tum bunlarla birlikte bu cocukların kendilerine ait dunyaları biraz daha keşfedilmektedir. Bu ilerlemeler ışığında otistik cocuklar daha iyi tanınmakta verilen eğitimin kaliteside artmaktadır.Tum bu yaşanan ilerlemeler bizlerin geleceğe biraz daha umutla bakmasını sağlamaktadır.
[h=2]Muğla Konuşma Terapisti uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]
Otizm
Sağlık0 Mesaj
●21 Görüntüleme