Osteoporoz, vucudumuzdaki kemiklerin sertliklerinin azalıp, kalitelerinin bozulması sonucunda daha zayıf ve kırılabilir hale gelmeleri ile ortaya cıkan ve tum iskeletimizi etkileyen sistemik bir hastalıktır. Osteoporoz, ortalama yaşam suresinin uzaması ve yaşlı nufusun artmasıyla, gunumuzde en sık gorulen hastalıklardan biri haline geldi. Yapılan calışmalar; 50 yaş uzerindeki her 3 kadından 1`inin ve her 5 erkekten 1`inin, hayatının bir doneminde kırık yaşayacağını gosterirken, uzmanlar en iyi tedavinin korunma olduğunun altını ciziyor.
Osteoporoz neden onemlidir?
En sık gorulen kemik hastalığı olarak kabul edilmektedir.
Uzayan yaşam suresine bağlı olarak dunya nufusunun yaşlanması, osteoporoz ve osteoporoza bağlı kırıkların gorulme sıklığında onemli artışa neden olmuştur.
Gunumuzde onemli bir ekonomik ve sosyal problem haline gelmiştir.
Onlenebilir, tedavi edilebilir bir hastalıktır.
A.B.D’de osteoporozlu veya duşuk kemik yoğunluklu hastaların yaklaşık yarısı bunun farkında değil.
Osteoporoz nedeniyle ABD’de yılda 1.5 milyon kırık meydana gelmektedir. Bunlardan 300.000 kalca kırığı, 700.000 omur kırığı, 250.000 el bileği kırığı, 300.000 diğer kırıklardan oluşmaktadır.
Kalca kırığı olanların yaklaşık %20’si ilk 1 yıl icinde hayatını kaybetmektedir, %30’dan fazlası sakat kalmaktadır.
50 yaşında menopoz sonrası kadınlarda yaşam boyu olum riski: Koroner kalp hastalığı % 31.0, Kalca kırığı % 2.8, Meme kanseri % 2.8, Rahim kanseri % 0.7
Dunya’da kalca kırığı: 1990’lı yıllarda 1.7 milyon, 2050 yılında 6.3 milyona ulaşması beklenmektedir.
Sadece kadınlarda mı gorulur?
Osteoporoz, daha cok kadınların maruz kaldığı bir hastalık olarak bilinse de, erkekleri de etkileyen onemli bir sağlık problemi. Osteoporozun bilinen en onemli risk faktoru ise yaşlanma. İcinde bulunduğumuz yuzyılda hastalıkların tanı ve tedavisinde yaşanan olumlu gelişmeler, insanların ortalama yaşam surelerini uzatsa da, yaşla birlikte artan pek cok hastalık gibi osteoporozu da sağlık gundeminin ilk sıralarına oturtuyor. Cunku, tum dunyada yaşlı nufusun artmasıyla birlikte osteoporoz ve osteoporoza bağlı kırıkların gorulme sıklığında da onemli bir artış yaşanıyor. Gunumuzde, kalca kırıklarından olum, kalp ve kanser hastalıklarına bağlı olumlerden sonra ucuncu sırayı alıyor.
Erkekler de osteoporoz taraması yaptırmalı mıdır?
Yapılan calışmalar; 50 yaş uzerindeki her uc kadından birinin ve her beş erkekten birinin, hayatının bir doneminde kırık yaşayacağını gosterirken, uzmanlar en iyi tedavinin “korunma” olduğunun altını ciziyor. Uzmanlar, 65 yaşın ustundeki tum kadınların osteoporoz taramasında gecmesi gerektiğini , genellikle 45-50 yaş arası kemik yoğunluk olcumu yaptırmak tavsiye ediliyor. Ayrıca, 65 yaşının altında olmasına rağmen ilave osteoporoz risk faktorlerine sahip veya yakın zamanda kemik kırığı yaşamış olan postmenopozal kadınların da tarama yaptırması gerekiyor.
Ote yandan erkeklerde osteoporoz taramasının ne zaman yapılacağını bildiren herhangi resmi bir bilgi bulunmuyor. Uzmanlar, bazı yaşlı erkeklerde rutin osteoporoz taraması yapılmasını oneriyor. Journal of the American Medical Association (Amerikan Tıp Birliği Dergisi’nde) yayınlanan yeni bir calışmaya gore osteoporozun rutin test ve tedavisi belirli yaşlı erkekler icin gerekiyor. Konuyla ilgili yapılan araştırmada, en yuksek osteoporoz riskine sahip erkek grubu olan 65 yaşının uzerindeki erkeklerde kalca kırığı riskini tahmin etmek icin bir bilgisayar programı kullanıldı. Araştırmada, bu erkeklerde osteoporoz kırığıyla birliktelik gosteren duşuk verimlilik gibi dolaylı ve doğrudan tıbbi maliyetler de hesaplandı. Araştırma sonucunda, erken donemde kırık olması halinde 65 yaş uzerindeki erkeklerde rutin kemik mineral yoğunluğu testinin yapılmasının ve kırık hikÂyesi goz onune alınmaksızın 80 yaşının uzerindeki erkeklerin rutin teste alınmasının gerekli olduğunu belirlendi.
Osteoporozda kemik kaybı hangi yaşlarda başlıyor?
Kemikler aslında yapım ve yıkım faaliyetleriyle surekli yenilenen canlı dokular. Bu yapım ve yıkım sureci, kadınlarda 30 yaşına kadar dengeli bir şekilde devam ederken, bu yaştan itibaren denge, yıkımın lehine değişiyor. Doruk kemik kutlesinin oluştuğu 30 yaşından sonra kadınlarda, yıllık yuzde 0.5`lik bir oranda geri donuşumsuz kemik kaybı başlıyor. Bu kayıp, ozellikle menopozdan itibaren daha da hızlanıyor ve kaybedilen kemik dokusu miktarı, kadının ileride kemik kırığıyla karşılaşıp karşılaşmayacağını belirleyen en onemli etkenlerden birini oluşturuyor.
Osteoporoz daha cok hangi organları etkiliyor?
Osteoporoz en fazla, vucudun yukunu taşıyan omurları etkiliyor. Tum osteoporoz olgularının yuzde 47`si omurlarda, yuzde 20`si kalcada, yuzde 13`u bileklerde ve yuzde 20`si diğer kemiklerde goruluyor. Omurlardaki cokme kırıklarına bağlı olarak, ozellikle ileri yaşlarda boyda kısalma oluşabiliyor. Başta kalcada olmak uzere diğer kemiklerde de, hafif duşmeler sonucunda veya kendiliğinden, olumcul olabilen kırıklar oluşuyor.
Osteoporoz ne gibi sonuclara yol acabiliyor?
Osteoporozun en onemli sonucu kırık ve buna bağlı olarak gelişen sakatlıklardır. Ozellikle 50 yaşın uzerinde kalca, omur ve el bileği kırılma riski, kadınlarda yuzde 40, erkeklerde ise yuzde 13 olarak kabul ediliyor. Bu istatistiksel veriler, her 50 yaşın uzerindeki 10 hastadan 4 tanesinin kalca, omur ya da el bileği kırığı ile karşılaşma riskine sahip olduğunu ortaya koyuyor. Kırığın maliyetlerini ve sosyal yonunu ortaya koyduğunuzda ise ortaya buyuk problemler cıkıyor. Bugun ABD`de yılda 1.5 milyon kırık meydana geliyor. Bunun 300 binini kalca, 700 binini omur, 250 binini el bileği, 300 binini ise diğer kırıklar oluşturuyor. Kalca kırığına maruz kalan hastaların yuzde 20`si, ne yazık ki ilk 1 yıl icerisinde kaybedilirken, yuzde 30`dan fazlası sakat kalıyor. 1990`lı yılların başında 1.7 milyon olan kalca kırığı sayısının, 2050 yılında 6.5 milyona cıkacağı zannediliyor.

[h=2]Bursa Genel Cerrahi uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]