Ortopedi kelimesi, Yunanca kokenli ORTHOS (duzgun, duzeltme) ve PAIDOS (cocuk) kelimelerinin birleşiminden oluşmaktadır. Duzgun cocuk anlamına gelir. Kelime ilk defa 1741 yılında, Fransız bir hekim olan Nicholas ANDY tarafından kullanılmıştır.

Ortopedi biliminin ilk uygulamaları milattan onceki tarihlere uzanmaktadır. M.O. 4000;li yıllarda Mısır;lıların, M.O. 400;lu yıllarda HİPOKRAT;ın ortopedi bilimine buyuk katkıları olmuştur. Ronesans;tan sonra ortopedi alanında buyuk atılımlar yapılmıştır. Napolyon;un savaş cerrahı Ambroise PARÉ, ozellikle amputasyonlar (hastalıklar veya incinme sonucu kol veya bacağın farklı bolgelerden kesilmesi) konusunda temel goruşlerin oluşmasını sağlamıştır. İlk ortopedi hastanesi 1790 yılında İsvicre;de kurulmuştur. 1900;lu yılların başlarından itibaren cerrahide asepsi ve antisepsi (mikroplara karşı korunma ve baş edebilme) yollarının gelişmesi ve anestezi (narkoz) yontemlerinin başarı kazanmasıyla tum cerrahi dallarda olduğu gibi ortopedide de buyuk gelişmeler olmuştur. Amasya;lı bir halk hekimi olan Şerafettin SABUNCU, 1465 yılında yayınladığı ;CERRAHNAME; isimli kitabında bazı kırık ve cıkıkların yerine getirilmesini minyatur resimler şeklinde yayımlamıştır.

Ulkemizde ilk ortopedi kliniği 1931 yılında Ord. Prof. Dr. Akif Şakir ŞAKAR tarafından İstanbul Universitesi;nde kurulmuştur. Turkiye;de, 1947 yılında ayrı bir dal olarak kabul edilmesine rağmen, 1960 yılına kadar ortopedi ve cocuk cerrahisi klinikleri ;Pediatrik Şirurji ve Ortopedi; adı altında calışmışlar ve ortak uzmanlar yetiştirmişlerdir. Ortopedi; cocuk cerrahisinden, travmatoloji; bağlı bulunduğu genel cerrahiden 1960 yılında ayrılarak birleşmişler ve ;Ortopedi ve Travmatoloji; klinikleri kurulmuştur.

Ortopedi ve travmatoloji, ;Lokomotor Sistem; (kas-iskelet sistemi) hastalıklarının tedavisi ile ilgilenen bir bilimdir. Lokomotor sistem denince; vucudumuzdaki kemikler, eklemler, eklemlerin cevresindeki bağlar, kaslar, bunların cevresinde yer alan damarlar ve sinirler anlaşılmaktadır. Bu yapılar, vucudumuzun her turlu hareketini sağlayan yapılardır. Yurume, ayakta dik durma, beslenme, temizlik, gunluk ve mesleğimizle ilgili işler, tehlikelere karşı korunma, mimikler ve benzeri bircok hareketimizi sağlamak yanında ic organlarımızı da korurlar.

Lokomotor sistem hastalıkları, doğuştan (kalca cıkığı, uzuv fazlalığı veya eksikliği, omurga eğriliği; gibi), sonradan kazanılmış (eklemlerde kireclenme, romatizma, bacak veya kolda kanlanma bozukluğuna bağlı kangren, osteoporoz, sinir sıkışmaları, omurga rahatsızlıkları; gibi) veya travma (incinme) sonrasında (kırıklar, cıkıklar, menuskus ve bağ yaralanmaları; gibi) meydana gelir. Bu hastalıkların tedavisinde ameliyat ve ameliyat dışı tedaviler uygulanır. Ameliyat dışı tedavide bir takım ilaclar, ortezler, protezler ve vucudun belli bolgelerini destekleyen ortopedik malzemeler kullanılmaktadır.

[h=2]Aydın Ortopedi uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]