→ Hareketli Apareyler
Genelde erken donemde basit ortodontik anomalilerin tedavisi icin kullanılan, hastanın kendisinin takıp cıkarabildiği (daha doğrusu cıkarıp hic takmadığı) apareylerdir.
Sabit Apareyler
En yaygın olarak kullanılan tedavi yontemidir. Sabit apareyler ana hatlarıyla braketlerin ve tellerin kombine olarak kullanılmasıdır. Adından da anlaşılacağı uzere bu yontemin en sevdiğimiz tarafı hasta tarafından takılıp cıkarılamadığı icin kooperasyon sorununun daha az yaşanmasıdır. Şimdi sizin en cok merak ettiğiniz konuya yani braketlerin ceşitlerine ve daha az gorunenlerinin olup olmadığına gelecek olursak, braketlerin temel olarak 3 gruba ayrıldığını gorebiliriz.
1.Metal Braketler
En klasik braket tipidir. Metal braketlerin altın olanları, buyuk ve kucuk ebatlı olan tipleri mevcuttur. Hasta tabiriyle en cok belli olan braket tipidir.
2.Estetik Braketler
Estetik braketlerin seramik ve kompozit esaslı olmak uzere başlıca iki tipi vardır. Son yıllarda cam ve safir esaslı braketlerde uretilmeye başlanmıştır. Metal braketlere oranla ağız icinde daha az gorunur oldukları icin daha cok yetişkin hastalar tarafından tercih edilmektedir. Ustelik estetik braketlerlebirlikte kullanılan teflon kaplı tellerde yine gorunmezliğinizi arttıracak bir diğer faktordur. “Peki o zaman guzel kardeşim butun bu avantajlarından sonra estetik braketler dururken hangi deli metal braketleri tercih eder ki? “dediğinizi duyar gibiyim. Bu sorunuza biraz sonra cevap bulacaksınız.

3.Self Ligating Braketler (DAMON system, SPEED system…)
Ortodonti dunyasının geliştirdiği son braket tipi denilebilir. Piyasada son zamanlarda en cok reklamı yapılan “DAMON SYSTEM” de bu tip braket sistemlerinden biridir. Halk arasında kapaklı braketler olarak bilinseler de bircok literaturde surtunmesiz sistemler olarak da adlandırılmaktadırlar. Klasik braketlerle (estetik - metal) kıyaslandığında;
- Temizliği cok daha kolay olup daha hijyeniktir.
- Bu sistemde ligatur olmadığından (ligatur de neymiş dediğinizi duyar gibiyim, siz iyisi mi ne olduğunu boşverin ve cumlenin devamını okuyun.) hastanın dudak ve yanak zedelenmeleri minimuma inmekte, boylelikle hastaların braketlerine alışması daha kolay gercekleşmektedir.
- Hastaların randevu seans araları daha uzun olmakta (klasik metal ve estetik braketlerde hastalar 4 haftada 1 kez randevuya gelmek zorunda iken self ligating sistemde 6 haftada 1 kez yeterli) , buna ilaveten hastaların hasta koltuğunda gecirdikleri surede oldukca kısalmaktadır. Gunumuz iş koşullarını ve işten izin alıp diş hekimine gelebilmek icin attığınız taklaları duşunecek olursak (bu sozum şirret bir amirin altında calışmak zorunda olanlara), bu sistemin sizin icin yaratıldığını duşunmemek elde değil.
- Sistemin bir diğer avantajı (ki bence en onemli avantajı) ise adı ustunde surtunmesiz oluşudur. “Ee yani ağzımızdan cıkacak laflar hicbir engellemeye maruz kalmadan mı cıkacaklar , nedir bu surtunmesiz oluşunun avantajı kardeşim? Fizik dersi mi yapıyoruz ortodonti mi oğreniyoruz belli değil!!!” şeklinde bir duşuncenin kafanizdan gecmediğini soylemeyin sakın. Tamam tamam bağlıyorum, surtunmesiz oluşunun avantajı ;diğer sistemlerde dişlere uygulanan kuvvetlerin buyuk coğunluğu surtunmeye gittiği icin hareketlerin daha yavaş oluşmasının aksine bu sistemde hareketler daha cabuk oluşup tedavi sureniz kısalmaktadır. Nasıl, hoşunuza gitti mi?
Lingual Tedavi (İncognito sistem)
Gunumuzde yetişkin hastaların en cok ilgi gosterdiği tedavi yontemlerinden biridir. Bu teknikte braketler dişlerinizin on yuzeyleri yerine arka yuzeylerine konulur. Boylelikle dışarıdan bakıldığında tedavi olduğunuz belli olmaz. Lingual ortodonti yonteminde son zamanlarda one cıkan tekniklerden birisi de incognito yontemidir. İncognito yontemi kişilerin ağız ici olculeri alındıktan sonra kişiye ozel braketler uretilmesini esas alır.

İnvisalign
İnvisalign ortodontideki en yeni gelişmelerden birisi olarak kabul edilmektedir. Kimi yerlerde gorunmez diş teli olarak da adlandırılmaktadır. Kısıtlı bir tedavi imkanı sunar. İnvisalign sisteminde şeffaf diş plaklarının (sporcuların taktıkları koruyucu ağızlıkların şeffaf olanı gibi duşunebiliriz.) ard arda kullanılmasıyla dişlerin duzelmesi hadeflenir. Bu plaklar ağızda iken pek gorunmediğinden cevrenizdeki insanlar sizin tedavi olduğunuzu bile anlamazlar. İnvisalign tekniğinde ağız ici kayıtlarınız (dişlerinizin alcı kalıpları, dişlerin kapanış kaydı, rontgen, fotoğraf vs…) alındıktan sonra sizin icin uygun olan tedavi planı yapılır. Daha sonra patentli bir yazılım programı vasıtasıyla oluşturulan tedavi planına bağlı olarak şeffaf plaklarınız oluşturulur. Her bir şeffaf plak 2-3 hafta arası kullanılır ve bir sonraki aşamaya yani diğer şeffaf plağa gecilir. Bu şekilde aşama aşama dişlerinizin hedeflenen tedavi planına bağlı olarak istenilen yere doğru ilerlemesi sağlanır. İnvisalign sisteminde kullanılan plakları sadece yemek yerken ve diş fırcalarken cıkarırsınız. İnvisalign tekniğinde tedavi suresi ortalama 12-24 aydır ( bu sure bazı kaynaklarda 9-15 ay olarakta anlatılabilir, siz kafanızı takmayın derim.). Bu sure zarfında her ceneniz icin ortalama 18 ila 40 adet şeffaf plak kullanılır.
Peki tum bu yontemleri fazla yorum katmamaya calışarak anlattıktan sonra, sıra hangisinin sizin icin daha iyi veya daha uygun olacağına karar verme aşamasına geliyoruz.
Artık tedavide kullanılan butun yontemleri oğrendiğinize gore sıra geldi sizin icin en doğru olanı secmeye… Bundan kolay ne var ,tabii ki İNVİSALİGN dediğiniz buradan duyuluyor. Peki invisalign gercekten de ortodontide yeni bir cığır mı yoksa bir pazarlama harikası mı??? Aslında bu sorunun net olarak bir cevabı maalesef yok. Gunumuz koşullarında şimdilik 2. secenek biraz daha ağır basmakta denilebilir. Bunun nedeni ne cok pahalı oluşu ne de bazı meslektaşlarımızın “Turkiye'de invisalign patenti olan sadece birkac doktor var.” diye beyanatlarda bulunmaları… Daha once de bahsettiğim gibi invisalign tum avantajlarına rağmen maalesef cok kısıtlı bir tedavi imkanı sunmaktadır. İdeal bir sonuc elde edebilmek icin coğu zaman tedavinin son aşamalarında 2-3 ay sureyle sabit bant-braket tedavisi gerekmektedir. Bu da hem tedavinin maliyetlerini oldukca arttırmakta hem de hastaların motivasyonunu oldukca duşurmektedir. Maliyetini bir kenara bırakalım, duşunsenize eğer invisalign ile her turlu ortodontik problemi cozmek mumkun olsaydı Tom Cruise gibi dunyaca unlu kişiler bile sabit bant-braket tedavisine mecbur kalmazdı herhalde.
Madem invisalign hakkında yeterince bilgi sahibi olduk, sıra geldi diğer favori yonteme yani LİNGUAL TEDAVİ ye . Bu yontemde braketler dişlerin arka yuzeylerine yapıştırıldığından tıpki invisalign gibi tedavi dışarıdan belli olmamaktadır. Ayrıca bu yontemin invisalign gibi kısıtlı bir kullanımı yoktur. Bu yuzden hastalar tarafından ozellikle talep edilen bir yontemdir. Peki lingual teknikte tablo gercekten bu kadar toz pembe midir diye soracak olursanız, hem evet hem de hayır diyebilirim. Lingual tedavide en buyuk sorun braketler yapıştırıldıktan sonra kişinin dil fonksiyonlarının bu yeni yapıya hemen uyum sağlayamamasıdır. Bizler her ne kadar “merak etmeyin bu gecici bir surec ve diliniz birkac gun icerisinde bu duruma alışacak” desek de ,dilin braketlere alışması bazı hastalarda 1-2 hafta surerken bazı hastalarda 2-3 ayı bulmaktadır. Bu sure zarfında da hastalar deyim yerindeyse maalesef peltek peltek konuşmak zorunda kalmaktadırlar. Mesleği gereği konuşmak zorunda olan kişiler icin bu durum hem kendisi acısından hem de sorunun 1-2 gun icerisinde hallolacağı vaadini veren ortodontist acısından sorun yaratabilmektedir. Lingual tedavinin bir diğer dezavantajı (ki bence en onemlisi) tedavi esnasında yeterli ağız hijyeni sağlanmasının gucluğudur. Ortodontik tedavi esnasında en cok dikkat edilmesi gereken hususların başında yeterli ağız hijyeninin sağlanması gelmektedir. Ağzınıza takılan braketler besin artığı ve dolayısıyla ağız plağı icin tutucu bir ortam yarattığı icin ortodontik tedavi esnasında dişlerinizde curuk oluşması ve dişetlerinizin iltihaplanması olasılığı braketler ve teller takılmadan oncekine gore kat kat artmaktadır. Teller ve braketler ağızda iken en buyuk gucluk fırcaladıktan sonra bile yeterince temizlik sağlamanın zorluğudur. Biraz acmak gerekirse ağzınızda teller yokken 2 dakikalık bir fırcalama sonucu dişleriniz pırıl pırıl olurken, teller takıldıktan sonra aynı fırcalama sonucunda aynaya yaklaşıp biraz dikkatlice baktığınızda braketlerin etrafında bakteri plağının olduğu gibi durduğu gorulecektir. Arayuz fırcası, ortodontik fırca ve ağız duşu kullanmak efektif bir temizlik icin zorunlu hale gelmektedir. Tedavi esnasında ağız hijyeni sağlamanın onemini ve zorluğunu kısaca anlattıktan sonra bu braketlerin LİNGUAL tedavideki gibi dişlerin arkasına yapıştırıldığını duşunsenize…Tum bu saydığım zorlukları 2 ile carpın . İşte şimdi yeterince bilgi sahibi oldunuz. Şayet peltek peltek konuşma riskini goze alırım ağız hijyenimi de sağlayabilirim diyenlerdenseniz bu tedavi tam size gore.
Sırada seramik (estetik) yani ŞEFFAF BRAKETLER var.
Metal braketlere nazaran estetik braketler daha az belli oldukları icin daha cok yetişkin hastalar tarafindan tercih edilmektedir. Metal alerjisi olan bireylerde de guvenle kullanılabilmesi estetik braketlerin bir diğer avantajı olarak one cıkmaktadır. Gelelim estetik braketlerin dezavantajlarına ; her şeyden once metal braketlerle kıyaslandığında seramik yapıda oldukları icin daha kırılgandırlar. Bir diğer dezavantaj olarak, seramiğin yapısı itibarıyla metalden (paslanmaz celik) daha fazla surtunmeye neden olmasını ve diş hareketlerini yavaşlatmasını sayabiliriz. Estetik braketlerle metal braketler kıyaslandığında estetik braketlerin (gercekten kaliteli olanlarından soz ediyorum) maliyet olarakta metallere gore oldukca pahalı olduğu (birkac yuz dolar) yine bilmeniz gereken bir diğer konu olarak one cıkmaktadır. Ayrıca yapılan bilimsel calışmalarda seramik braketlerin tedavi sonunda dişlerden sokulurken minede mikro duzeyde catlaklara yol actığı gorulmuştur. Gorulduğu gibi estetik braketlerin tum bu dezavantajlarına karşın metal braketlere gore tek avantajı daha az gorunur olmalarıdır. Ama ne kadar daha az gorunur derseniz bu birazda sizin dudak yapınız ve diş renginizle alakalıdır diyebilirim. Biraz acmak gerekirse bu braketlerin tek renk olarak (şahsa ozel olarak değil) uretildiği goz onune alınırsa braketin kendi dişinizle olan renk uyumu ne kadar iyiyse fark edilmeleri de o kadar zorlaşacaktır. Yine aynı şekilde eğer konuşurken dişleri fazla gorunmeyen kişilerdenseniz braketlerinizde aynı oranda daha az fark edilebilir olmaktadır. Bana sorarsanız siz yine de fazla beklenti icine girmeyin derim ne de olsa dişlerinizin arasında kalmış kucucuk bir fıstık parcasını bile goren hain ??!! dostlarınız icin bu braketleri fark etmek hic de zor olmayacaktır. Oyleyse hangisini sececeğiz be adam!!!!! demeden once hemen soyleyim…
Eğer birinci onceliginiz kesinlikle tedavi esnasında tamamen “gorunmez olmak” ise size tavsiyem LİNGUAL SYSTEM (hani şu dişlerin arkasından yapıştırılanlar) olacaktır. İnvisalign sistem ortodontinin geleceği olarak kabul edilse de gunumuzde her turlu endikasyonda ihtiyacı tam olarak karşılamadığı icin şu anda biraz yetersiz kalmaktadır. Onumuzdeki yıllarda teknolojiye paralel olarak bu sistem de gelişerek ortodonti pazarının vazgecilmezleri arasında yerini alacaktır. (Gerek lingual gerekse invisalign sistemin maliyetlerinin klasik yontemlere gore oldukca yuksek olduğunu hatırlatmama gerek yok sanırım.) Gelelim ikinci seceneğe…
Benim ilk onceliğim en “efektif ve konforlu” şekilde tedavi gormek diyorsanız size tavsiyem kesinlikle Self Ligating Sistem (Damon system veya Speed System) olacaktır. Estetik braketler daha az gorunur olsalar da nasılsa fark ediliyorlar. Oyleyse aynı paraya daha konforlu bir şekilde daha kısa surede tedavi gormek dururken…

[h=2]Kırklareli Diş Hekimi uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]