Ozet
Teknolojik aygıtların giderek birey yaşamı uzerindeki rolunu arttırması, bireylerin birbirleriyle kurdukları iletişimi, dolayısı ile de kişiler arası romantik ilişkileri etkilemektedir. Online arkadaşlık siteleri, Facebook, e-mail, online mesajlaşma gibi iletişim yontemlerinin, ilişkilerin doğası, kişilerin benlik algıları ve benlik sunumları uzerinde guclu bir etkiye sahip olduğu ortaya konmuştur. İlişkilerin gelişimi, başlangıc ve bitişleri, kişilerin ilişkideki tatmin miktarları ve duyguları, tercih ettikleri iletişim aygıtları acısından “online ilişki” kavramı uzerinde durulması gereken ve derinlemesine incelenmesi gereken bir olgu halini almıştır.


Ceşitli Online Ortamlar ve Romantik İlişkiler
İlişki; ses, koku, mimik, işaret, sembol ya da davranışlarla bilgi alışverişinde bulunma becerisi olarak tanımlanmaktadır (Masaroğulları ve Kocakgol, 2011). Online ortamlarda kurulan yeni ilişki bicimlerinde koku, mimik hatta coğu zaman ses gibi unsurlar olmasa da bu yeni ilişki kurma bicimi gittikce daha populer bir hale gelmektedir. Son zamanlarda internetin ve teknolojik iletişim araclarının hayatımızdaki yerinin artması, tek bir dokunuş ile sosyal ağlara ve diğer iletişim tekniklerine (orn: anında mesajlaşma uygulamaları) ulaşabilme kolaylığı, romantik ilişkiler uzerinde buyuk etkiler yaratmıştır. Kullanılan iletişim ortamına gore Facebook, e-mail, telefon, online arkadaşlık siteleri, anında mesajlaşma ve yuzyuze iletişim arasında farklılaşmalar ortaya cıkmaktadır. Her bir ortam kendi iletişim bicimini belirlemekte, bizleri iletişimin ve romantik ilişkinin tanımını yeniden duşunmeye doğru itmektedir. Bu sebeple her bir ortam ayrı ayrı ele alınmayı gerektirmektedir.

Sosyal Medya: Facebook(FB)
Kişiler genel olarak bir ilişki icinde olduklarını sergilemek ister (orn; evlilik yuzuğu takmak.). Sosyal medya ise bu bilgiyi vermemizi kolaylaştırıcı etkiye sahip. Sosyal medya olmadan kişiler bir bilgiyi almak icin başkası ile yuzyuze iletişime veya telefona ihtiyac duyarken şimdi sadece bir tıklama ile kişinin profili goruntuleniyor ve kişi hakkındaki tum bilgiye ulaşılabiliyor.
Sosyal medya deyince akla ilk gelen isim Facebook denebilir. Facebook’un aylık 1 milyar aktif kullanıcısı olduğu ve Facebook kullanıcılarının neredeyse yarısının haftanın 6 gunu siteyi ziyaret ettiği, universite oğrencilerinin ise haftada ortalama 1-2 saat Facebook kullandıkları ortaya konmuştur. Bu oldukca yuksek rakamlar bu sosyal ortama bu denli maruz kalan insanların, romantik ilişkilerinde de ona oldukca fazla yer vereceğine işaret etmektedir.
Romantik ilişkiler acısından Facebook’un rolu oldukca ceşitlidir. Bunlar; ilişki durumunu sergileme, fotoğraf paylaşma ve etiketleme, sosyal yorumlar (“diğerleri” etkisi), partnerler arası iletişim, ilişki oncesi ve sonrasına dair bilgileri icerme gibi uzunca bir liste boyunca sıralanabilir.
Araştırmalara gore, FB ile bağlantı kurmak daha az direkt ve daha cok ego koruyucu olarak değerlendiriliyor, reddedilme riski diğer iletişim yontemlerine oranla daha az bulunurken, kişiler karşı tarafı reddettiğinde ise ozur dilemenin daha kolay olduğunu belirtiyor. Bir kişiye arkadaşlık isteği gondermek, o kişinin telefon numarasını istemekten veya yuzyuze bir teklifte bulunmaktan daha kolay bir surec olarak değerlendiriliyor. FB aracılığı ile birine olan ilgiyi gostermek kişilerce daha kolay olarak değerlendiriliyor. Cunku kişinin profiline yazmak, yazdıklarını beğenmek veya yorum yapmak, ilgiyi direk ifade etmekten daha iyi bir yol olarak duşunuluyor.
Ayrıca FB ile iletişim daha kontrollu ve daha az baskı iceriyor. Kişiler soyleyeceklerini duşunecek ve cevap verecek vakitlerinin yuzyuze iletişime gore fazla olduğunu belirtiliyor.
Kullanılan fotoğraflardaki unsurlar (orn; cinsellik, cıplaklık, mekan ...vs. ) kişilerin birbirlerine dair ilk izlenimlerini belirlerken, ciftlerin birlikte olduğu fotoğraf sayısı ilişki hakkında onemli enformasyonlar iceriyor. Soz gelimi bu sayının ilişkisel tatmin ve mutluluk ile ilişkisi olduğu saptanmış, ilişkisel tatmin ve mutluluk oranları arttıkca kişilerin birlikte oldukları fotoğraf sayısının da arttığı gozlemlenmiştir. Tum bunlar bize paylaşılan fotoğrafların aslında sadece fotoğraf olmaktan cok daha fazla şey ifade ettiğini gostermektedir.
Paylaşılan fotoğraflardan aile ve arkadaşlar hakkında, kişinin ilgileri ve ilişkisel gecmişi hakkında bilgi edinilebiliyor. Kişiler ilişki icinde oldukları kişinin veya eski partnerlerinin o anda ne yaptığını oğrenebiliyor. Ote yandan artık ilişki iki kişi arasında değil, diğerleri ile de paylaşılıyor. FB, ilişkiyi sosyal tartışma konusu yapıyor. Diğerleri tarafından onaylanmak ilişkiyi olumlu etkileyebiliyor (yapılan beğeni ve olumlu yorumlar).
Ote yandan ilişkiyi diğerlerine bildirmek, ilişkinin artık daha goz onunde bir olgu olması kişilerde endişe yaratabiliyor. Diğerleri tarafından yargılanma ve ilişkiye yonelik yapılacak yorumlar kişilerde kaygıya sebebiyet verirken bir bakıma sosyal baskının yeni bir turu ile karşı karşıya olduğumuz gerceği yuzumuze carpıyor.

E-mail, telefon ve mesajlaşma
E-mail ve mesajlaşma teknikleri yuzyuze iletişime alternatif olarak gelişen bir diğer iletişim yontemleri olarak karşımıza cıkmaktadır. Bazı araştırmalar kişilerin kendilerini acma miktarları ve iletişim teknolojilerinin kullanımı arasında guclu bir bağ olduğunu one surmektedir.
Kendini acma iki boyutlu gercekleşen bir unsurdur. Bu boyutlar; derinlik (samimiyet,guven duygusu, durustluk ve yakınlık olarak ) , genişlik (ilgi alanları ve kişiliğe dair unsurlar) olarak belirtilir. Sağlıklı bir ilişkide zamanla kişilerin benlik sunumuna yonelik kaygılarının azalması ve iletişimlerinde derinlik ve genişliğin artması beklenmektedir.
Araştırmalar kişilerin ses ( telefon) ve yazı tabanlı ( e-mail, notlar ve mektuplar, anlık mesajlaşma) mesajlaşma servislerinde kendilerini yuzyuze iletişime oranla daha az actıklarını. Yazı tabanlıya oranla ses tabanlı mesajlaşmada kişilerin kendilerini acma oranının daha fazla olduğunu ortaya koymuştur. Kendini acma miktarı arttıkca kişilerin yuzyuze iletişimi daha cok tercih ettikleri saptanmıştır.
Partnerler arası yazılı mesaj mesajlaşma ve ilişkideki tatmin miktarına yonelik bir araştırma ise, mesajın iceriğinin ,mesaj sayısının, ilk mesajı gonderen tarafın kim olduğunun ve ilk mesaja dair iceriğin, ilişkideki tatmin ile ilişkili olduğunu ortaya koymuştur.

Online Arkadaşlık Siteleri
Ulkemizde konu ile ilgili cok fazla araştırma yapılmamış olsa da, Amerika’da her 10 kişiden 1’i partner bulmak icin arkadaşlık sitelerini kullandıklarını ve bunların %66’sı da online tanıştığı kişilerle gercek hayatta bir buluşma yaşadığını belirtmiştir.
Araştırmalara gore online arkadaşlık sitelerinin ilişkisel yonden avantajları kişilerce; potansiyel partner ile en iyi eşleşmeyi bulabilmek (Ortak hobiler ve ortak ilgi alanlarına sahip adayı belirleyebilmek.), benzer ilgiye sahip olunan kişi ile daha hızlı yakınlık kurabilmek olarak değerlendirilirken, dezavantajları ise; cok fazla secenek olması ve bu sebeple kolayca diğer partnerlere yonelme, guven oluşturmanın daha uzun surmesi (Yapılan bir araştırmada kişilerin % 63’u sohbet odalarında konuşurken yalan soylediklerini belirtiyor.) olarak goruluyor.
Ayrıca kişiler online arkadaşlık sitelerindeki ilişkilerini romantik ve kalıcı olmaktan ziyade gecici ve gundelik olarak tanımlıyor. Bunun sebebinin guven oluşturma veya karşı taraftaki partnerle kurulan yakınlık seviyesi ile ilişkili olup olamayacağına dair tahminler ortaya konmaktadır.

Elektronik Ortamda Romantik Acıdan Reddetme ve Reddedilme
Yapılan araştırmalar, elektronik ortamın turunun romantik acıdan reddetme davranışının nasıl gercekleşeceğini belirlediği yonundedir. Sosyal mesafe az iken (orneğin: Sınıf arkadaşı veya tanıdık bir kimse) cok ceşitli kibarca reddetme stratejileri gercekleşirken, sosyal mesafe arttıkca reddetme stratejileri azalıyor ve genellikle ozur dileme (orn: “Ozur dilerim ama hayır.”) tercih ediliyor.
Reddetmenin aktif bir online ortamda olması (orn; arkadaşlık sitesinde), e-mail yoluyla reddetmekten daha onur kırıcı olarak değerlendiriliyor. Bunun sebebi ise e-mail yoluyla reddetmenin rasyonel gerekceler sunabilmeye imkan vermesi olarak değerlendiriliyor. (orn: “Uzgunum mailini yanlışlıkla silmişim.”)
Cinsiyet farklılıklarına bakılacak olursa, erkeklerin gonderilen buluşma isteklerini yanıtlamada daha istekli oldukları fakat kadınların genellikle reddeden taraf oldukları goze carpıyor.

Sonuc ve Tartışma
Gunumuzde evli ciftleri cok az bir kısmı online olarak tanıştığı kişi ile birlikte olduğunu belirtse de bu sayının ileride cok daha fazla olacağı tahmin ediliyor. Konu ile ilgili yapılan araştırmalar oldukca sınırlı olmakla birlikte, ulkemizde yapılmış calışmalar ise neredeyse yok denecek kadar azdır.
Ayrıca yukarıda alıntılanan calışmalar buyuk olcude universite oğrencilerine dayalı orneklemler uzerinde yapılmıştır. Daha farklı yaş grupları (orn; ergenler ve orta yaş grubu bireyler) ile farklı sonuclar ve farklı bakış acıları ortaya konabilir.
Genel olarak guclu bir romantik ilişkinin kurulmasında internetin etkisi duşuk olarak gorulse de, onumuzdeki 10 sene icinde bu etkinin artacağı tahmin edilmektedir. İnternet ile tanışma yaşının bebeklik donemine indiği cağımızda bu etkinin gorulmesi elbette ki kacınılmazdır.
Kişilerin online ortam dışında birlikte gecirdikleri surec, ilişkinin durumu (evli olma, ilişkinin suresi.. vs) online ortamdaki ilişkiyi de etkilemektedir. Online ortam dışındaki surecleri de icine katacak şekilde yapılacak olan araştırmalar bu yeni ilişki ortamını anlamamıza yardımcı olacaktır.
Modern ilişki turlerini anlamak ve yordamak, online ortamdaki ilişkiler ile kolaylaşmaktadır. İlişkiye yonelik bilgiler artık daha ulaşılabilir ve daha fazla kayıt altındadır. Bunun bir diğer uzantısı ise kişilerin ilişki sonrası davranışlarının da daha gozlemlenebilir hala gelmiş olmasıdır. İlişki sonrası verilebilecek psikolojik desteğe yonelik araştırmalar icin bu bilgiler oldukca faydalı olacaktır.
Kaynakca
Blackburn K. , Brody N. , LeFebvre L. (2014) . Navigating romantic relationships on Facebook: Extending the relationship dissolution model to social networking environments. Journal of Social and Personal Relationships , 32(1) , 78–98 .
Butler B. , Cummings J. N. , Kraut R. (2002). The Quality Of Online Social Relationships. Communications of ACM , 45(7) , 103-108.
Carpenter C. J. , Spottswood E. L. (2013). Exploring romantic relationships on social networking sites using the self-expansion mode. Computers in Human Behavior , 29 , 1531–1537 .
Dubin M. , Impett E. A. , Muise A. , Saslow L. R. (2012). Can You See How Happy We Are? Facebook Images and Relationship Satisfaction. Social Psychological and Personality Science, 4(4) , 411-418 .
Fischer D. , Homant F., MCcown J. A. , Page R. (2001). Internet Relationships: People Who Meet People.Cyberpsychology and Behavior , 4(5) , 593-596.
Fox J. , Makstaller D. C. , Warber K. M. (2013) . The role of Facebook in romantic relationship development: An exploration of Knapp’s relational stage model. Journal of Social and Personal Relationships , 30(6), 771–794 .
Kocakgol M. ve Masaroğulları G. (2011) . Psikoloji Sozluğu (I. Basım). Ankara: Nobel Yayıncılık.
Luo S. , Tuney S. (2014) . Can texting be used to improve romantic relationships?—The effects of sending positive text messages on relationship satisfaction. Computers in Human Behavior, 49 , 670–678 .
Paul A. (2014). Is Online Better Than Offline for Meeting Partners? Depends: Are You Looking to Marry or to Date?.Cyberpsychology, Behavior, and Social Networking, 17(10), 664-667.
Ruppel E. K. (2014). Use of communication technologies in romantic relationships: Self-disclosure and the role of relationship development . Journal of Social and Personal Relationships , 32(5) , 667–686 .
Tong S. T. , Walther J. B. (2010) . Just say ‘‘no thanks’’: Romantic rejection in computer-mediated communication .Journal of Social and Personal Relationships, 28(4), 488–506 .

[h=2]İzmir Psikoloji uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]