Toplumda onaylanma bireyleri iyi hissettirmektedir ancak tam tersi bir durumda onaylanmamak bireylerde felaket olarak karşılanır ve bireyin butunluğunu bozan bir tehdit gibi algılanır. İnsanlar yaptığı eylemlerin, davranışların ve fikirlerin diğer insanlar tarafından da onaylanmasını beklemektedir.
Onaylanmama kişide bir felaket ve endişe halidir buda kişilerde onaylanma ihtiyacını doğurur. Eğer kişiye onay verilmezse bu onda yanlış inanclara yol acar ve kişi surekli kendinde yanlış bir şeyler arayarak endişe duyar. Kişinin kendini iyi hissedebilmesi icin onaylanma ihtiyacının karşılanması gerekmektedir. Bu kişide motivasyonu arttırmaktadır.
Onaylanma ihtiyacını gunluk yaşamda cevremizde hatta kendimizde sık sık gozlemleyebiliriz. Akşam dışarı cıkarken giydiğimiz kıyafetin guzel olup olmadığını karşımızdakinin soylemesini bekleriz. Yaptığımız işin yoneticimiz tarafından taktir edilmesini bekleriz. Verdiğimiz kararın cevremiz tarafından onaylanmasını bekleriz. Bunun gibi bircok eylemimizin gunluk yaşamda onaylanmasını bekleriz. Tabi ki bu beklentiler kişiden kişiye gore farklılık gostermektedir. Kimi eylem benim icin onemliyken başka biri icin cok onemli olmayıp başka biri aynı eylem karşısında onaylanma isteği duymayabilir.
Onaylanma korkusu kişilerde anksiyete ve depresyona neden olabilir. Surekli onay beklemek kişide bir anksiyete hali doğurur. Orneğin yaptığı projede yoneticisi onu onaylamadığında kişide otomatik duşunceler oluşuyor ve surekli onaylanmayacağını duşunup gunluk yaşamını etkileyerek anksiyete bozukluğuna neden olabiliyor. Yine aynı şekilde yaptığı projede yoneticisi onu onaylamadığında kişide oluşan “Başarısız biriyim” duşuncesi kişide umutsuzluk yaratıp gunluk işlevini etkileyerek depresyona neden olabilir.
Yine aynı şekilde giydiği kıyafet cevresindekiler tarafından onaylanmayan kişi ufak bir eleştiri aldığında veya beğenilmediğini hissettiğinde buyuk cokuşler yaşayıp, mutsuzluk yaşayabilir ve bu kronik hale gelip kişide depresyona neden olabilir.
Onaylama ihtiyacı ya da onaylanmama korkusu, diğer insanların duşuncelerine cok fazla değer vermemizi ve aşırı duyarlı olmanızı doğurur. Bu bir ceşit bağımlılık gibi, yoksunluk belirtileri yaratarak bu belirtilerden kacınabilmek icin surekli onaylanma ihtiyacı doğuracaktır.
Onaylanma bağımlısı olan bireyler gunluk yaşamlarının hemen hemen tum alanlarında mukemmel olmak icin cok fazla caba gosterirler. Yaptıkları eylemin ne kadar onemli ve değerli olması diğer insanlara bağlıdır. Bu nedenle onaylanma bağımlısı kişilerin kaygılarıyla baş edebilmesi oldukca zordur.
Onaylanma Bağımlısı kişiler genel olarak diğer insanlarla tartışmaktan, diğer insanların fikirlerine ters bir fikir soylemekten kacınırlar. Bu kişiler etraflarındaki kişilerin davranışlarına, eylemlerine ve soylemlerine gore fikir geliştirirler. Kendi ozgur iradeleriyle davranmaktan ve konuşmaktan kacınırlar. Bu kişiler kendi duygu ve duşuncelerini diğer insanlara acamazlar. Ayrıca onaylanma bağımlısı kişiler daha fazla onaylanmak icin yapabileceklerinden fazla sorumluluk alıp diğer insanlar tarafından daha fazla onaylanmak istemektedir. Onaylanma bağımlısı kişiler icin coğu zaman kendi fikirleri onemsizdir. Cevresindeki insanların fikirlerine zıt olmasın diye kendi fikirlerini ifade edemezler.
Onay bağımlılığının kaynağında cocukluk donemlerinde başlamaktadır. Ozellikle eleştiriler davranıştan cok “kotusun, yaramazsın ya da beceriksizin” gibi kişiliğe yonelik soylemler cocuk tarafından bilincdışına alınır ve cocukta derin yaralar acmaktadır. Bu da zaman icinde onay alınmadığında aşağılanma, değersiz bulunma hislerine yol acar. Benzer şekilde kucuk yaşlarda pozitif geri bildirimlerin olmaması, reddedilme ve gormezden gelinme yaşantıları, bir takım olumlu davranışlar icin olumlu pekiştirenlerin kullanılmaması onaylanma bağımlılığına yatkınlaştıran etkenler olarak karşımıza cıkmaktadır.
[h=2]İstanbul Psikoloji uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]
Onaylanma bağımlılığı
Sağlık0 Mesaj
●25 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Sağlık
- Onaylanma bağımlılığı