Spinal tumorler, SSS tumorlerinin yaklaşık %20’sini oluşturur. Intradural ya da extradural olarak sınıflandırılırlar. Intradural olanların %84’u omurilik dışında (extrameduller) ve %16’sı da icindedir (intrameduller). Intradural tumorler hemen hemen her zaman primer SSS tumorleridir. Buna karşın extradural tumorlerin coğunluğu ya metastatik ya da primer kemik tumorleridir. Intradural omur neoplazmalarının coğu iyi huyludur/habis değildir ve genellikle cerrahi olarak cıkarılabilirler. Omurilik icinde gorulen tumorler (intradural, intrameduller) gucsuzluk, spastisite ve duyu kaybı meydana getirme eğilimlidirler. Extramedullar lezyonlar kord basısı yaparak uzun trakt (ust motor noron) arazları ile birlikte sinir koku (alt motor noron) basısından kaynaklanan radikuler ağrı ile de kendilerini gosterirler. Conus medullaris bolgesini tutan lezyonu olan hastalarda mesane ve kalın bağırsak fonksiyonlarında erken donemde kayıp gorulur, cauda equinasında lezyonu olan hastalarda oncelikle bacak ağrısı ve sonrasında gec donemde sifinkter bozuklukları ortaya cıkar.
spinal tumorlerin kesin tanısı icin belirleyici olan MRG’dir.
Norilemom ve Norofibrom
Tipik olarak iyi huyludurlar. Bunlar en yaygın gorulen omurilik tumorleridir ve yaklaşık tumunun %30’unu oluştururlar. Genellikle intradural, ekstrameduller yerleşim gosterirler. Bunların %13’unu komşuluğundaki noral foramenden extradural olarak uzanım gosterek; klasik “dumbell” tumor şeklini alırlar. %14’u tamamen extraduraldir. Extradural olan komponentleri ilgili forameni genişletme eğilimindedir. Tedavisi, cerrahi olark tumorun cıkarılmasıdır. Birden fazla olan norofibromlar von Recklinghausen norofibromatosisiyle birlikte gorulur. Bu gibi durumlarda, sadece semptomatik tumorler cıkarılmalıdır.
Meningioma
Meningiomlar omurilik tumorlerinin %26’sını oluştururlar, iyi huylu ve genellikle intradural, extramedullerdir . %15’i extradural olarak gorulurler. 2/3’u thorasik bolgede ortaya cıkar ve olguların %80’ini 40-60 yaş grubundaki kadınları etkiler. Cerrahi olarak cıkarılmaları tercih edilen tedavidir.
Ependimom
Spinal kordun santral kanalının ependimal hucrelerinden gelişirler ve bu intrameduller tumorler tum spinal kord tumorlerinin % 13’nu oluşturu. Erkeklerde daha sık gorulur. Yaklaşık %60’ı conus medullaris bolgesinde bulunur. Ependimomlar cerrahi mudahaleyle cıkarılmalıdır. İyi sınırlı olmaları genellikle total olarak cıkarılmalarına olanak sağlar. Tamamının alınması mumkun olmadığı zaman genellikle radyasyon tedavisi uygulanır.
Astrositom
Bu glial tumorler astrositlerden kaynaklanırlar ve sıkllıkla intramedullerdirler. İnsidansları spinal ependimomlarınınkiyle hemen hemen aynıdır. İnfitratif yapıları nedeniyle tamamen cıkarılmaları nadiren mumkundur. Duşuk gradeli astrositomlar nuks ettiği taktirde genellikle tekrar ameliyat edilirler. Radyasyon tedavisi malign astrositomlar icin uygulanır fakat genellikle sadece palliatif amaclıdır. Omurilik astrositomlarını yavaş buyumelerine rağmen, prognozları genellikle kotudur.
Lipom
Lipomlar spinal tumorlerin %10’unu oluştururlar ve genelde spina bifida ve ciltaltı bir lipomla birlikte gorulurler. Benign olsalar da spinal korda yapışma eğilimi gosterdikleri icin genellikle parsiyel olarak cıkarılırlar. Bunlara radyoterapi gerekli değildir ve mortalite oranı duşuktur.
Dermoid
Dermoidler konjenital lezyonlardır ve genellikle lumbosakral bolgede bulunurlar. Genellikle deri yuzeyine uzanan bir sinus traktıyla birlikte gorulurler ve enfeksiyonla karşımıza cıkabilirler. Tedavileri sinus traktı ile birlikte cerrahi olarak cıkarılmalarıdır. Omuriliğe uzanan parcaları genellikle cıkarılamaz. Uzun vadede prognozları iyidir.
Metastatik Tumor
Spinal neoplazilerin %25’e kadar varan bir bolumu metastatik orijinlidir ve buyuk coğunluğu extradural yerleşim gosterir. Sıklıkla primerleri; meme, akciğer, prostat ve bobrektir. Primer odak bilinmiyorsa veya norolojik bozulma hızlıysa, tedavi biyopsi ile beraber cerrahidir. Aksi taktirde, lokal radyoterapi tercih edilmelidir. Diğer extradural malign tumorler, lenfoma, myelom, plazmasitom, chordoma ve osteojenik sarkomı icerir. Belirgin kemik harabiyeti veya cerrahi dekompressyon sonucu omurga stabilizasyonu bozulabilir, boyle durumlarda sıklıkla anterior veya posterior yolla cerrahi stabilizasyon gereklidir.
Periferik Sinir Tumorleri
Periferik sinir sistemi; periferik ve kranial sinirler, spinal kokler ve otonomik sinir sistemininden oluşur. Tumorler bunların herhangi birinden gelişebilir. En yaygın gorulen tumorler aşağıda tartışılmıştır. Daha az gorulen tumorler: gangliogliomlar, noroblastomlar, pargangliomlar, chemodektomlar ve feokromositomalardır.
Schwannom
Bu tumor aksonların myelin kılıfını yapan, prıferik sinirlerin Schwann hucrelerinden oluşur. Schwannomlar, koken aldıkları siniri itme eğilimindedirler ve bu yuzden genelde ağrısız kitleler olarak karşımıza cıkar. Buyumeyer devam ederlerse, sinirin dağılımına uyan bolgelerde ağrıya neden olabilirler. Buyudukce sinir fonksiyonlarını bozarlar. Genellikle duyu sinirlerinde ortaya cıkarlar fakat motor sinirlerde de bulunabilirler. Tedavisi cerrahidir. Koken aldıkları sinir genellikle korunur. Bazı durumlarda, yine de, tumorun tamamen alınması halinde ana sinirin onemli olcude kesilmesini gerektirebilir. Sinirin cok onemli bir fonksiyonu varsa, siniri korumak icin tumorun bir kısmının bırakılması tercih edilmektedir. Bu kabul edilebilir bir yontemdir cunku bu tumorlerde malign transformasyon nadirdir.
Norofibrom
Norofibromlar schwannomlardan farklı olarak, sinirin kendisinden geliştikleri icin koken aldıkları sinirini sarıp sıkıştırırlar. Genellikle deride gorulduklerinden, orijin aldıkları sinirinin tespitini zorlaştırırlar. Von Rechinghausen norofibromtosiziyle birlikte gorulduklerinde genellikle birden fazla bulunurlar. Tek bir lezyon mevcutsa tedavisi cerrahi olarak cıkarılmasıdır. Birden fazla tumor mevcutsa, sadece semptomatik olanlar alınmalıdırlar. Eğer sinirin fonksiyonu kritikse tumorun sinire tutunan bir kısmı bırakılmalıdır. Schwannom vakalarının aksine, norofibrom gorulen hastalar, bu tumorlerin malign transformasyon gosterme oranının yuksek olması nedeniyle, yakın takibe alınmalıdır.
Malign Sinir Kılıf Tumoru
Bu tumorler tipik olarak 30 yaş uzerinde gorulurler. Secilecek tedavi radikal ve geniş bir cerrahi eksizyondur. Kas ya da yumuşak doku yayılımına dair bulgu varsa ilgili ekstremitenin amputasyonu onerilir. Bu tumorler genellikle radyasyon tedavisine direnclidirler.

[h=2]Ankara Beyin Cerrahi uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]