Olumsuz (carpık, yanlış, kotumser
) duşunce alışkanlıklarından kurtulmak ve olumlu duşunme alışkanlığı kazanmak icin, oncelikle olumsuz duşunce alışkanlıklarının farkına varmak gerekir. Farkına varamadığınız bir şeyi değiştiremezsiniz. Ancak farkına vardığınız şeyleri, değiştirilmesi gerektiğine inanırsanız, değiştirebilirsiniz.
Olumlu duşunmeye başlamak icin once niyet etmek, sonra karar vermek, daha sonrasında ise alınan kararın arkasında ısrarla durmak gerekir. Herhangi bir karar verildikten sonra, kararı veren birey, iki sistemle mucadele etmek durumunda kalır. Bu sistemlerden biri İc Sistem, diğeri ise cevre; yani Dış Sistem' dir. Daha iyi anlaşılması icin, once İc Sistem'in ne olduğunu ve nasıl calıştığını bir ornekle anlatmak istiyorum.
İc Sistem (Bilinc)'in İşleyiş Mekanizması:
1. adım: Birey kendi İc Sistem'inde dengesizlikler, carpıklıklar, yanlışlıklar, zararlı duşunce kalıpları, yanlış etiketler
olduğunu bir yolla okuduğu kitaplardan, katıldığı eğitimlerde edindiği bilgilerden, kendisine yoneltilen eleştirilerden - fark eder.
Orneğin; olumsuz duşunduğunun ve bu duşunce şeklinin kendini sınırladığının, bir şekilde farkına varır.
2. adım: İc sistem'ini duzenlemek icin, yeni bir karar alma niyetine girer.
Orneğin, 'Olumsuz duşunmek bana ciddi anlamda zarar verdi. Nice teklifi sırf bu duşunme şeklim yuzumden geri cevirdim. Benim olmaz dediğim işleri, başkaları yaptı ve hic de zannettiğim gibi olmadığını gordum. Bu duşunme şeklimden vazgecmeli ve bir şekilde olumlu duşunme alışkanlığı kazanmanın yollarını aramalıyım.'
3. adım: Niyete ulaşmanın yolları aranır.
Orneğin, olumlu duşunme konusu araştırılır. Konuya dair kitaplara ulaşılarak, onlardan bilgiler edinilir. Olumlu duşunme alışkanlığının nasıl kazanıldığıyla ilgili desteklere ulaşılır
4. adım: Edinilen bilgiler ışığında, niyeti gercekleştirecek hedef belirlenir.
Orneğin, 'Şu andan itibaren olumlu duşunuyorum. Hedefim olumlu duşunme becerisi kazanmak.'
Bu aşamadan itibaren İc Sistem (Bilinc) işin ciddiyetini anlar ve devreye girer. Bu aşamaya kadar atılan tum adımlar, İc sistem icin sanki birer fantezi, birer oyun ya da hayaldir. Bu yuzden, İc Sistem mudahale etmez. Hedefin belirlenmesi ise, İc Sistem'e durum ciddi mesajını iletir. Cunku karar verilmiştir. (İc Sistem ancak ani alınan kararlarda hemen devreye girer.)
5. adım: Kişi belirlediği hedef doğrultusunda yurumeye başlar.
Hedefin belirlenmesiyle devreye giren İc Sistem, hedef doğrultusunda atılan ilk adımla karmaşa yaşar. Cunku kişi, o ana kadar olumsuz duşunce kalıplarıyla yaşamını surdurduğunden, İc Sistem'i o duruma uygun bir denge geliştirmiştir. Bu sebeple alışık olmadığı, yeni ve yabancı bir şeyle karşılaşan İc Sistem, telaşlanır. Alıştığı dengeyi korumak icin, kişiyi aldığı bu yeni karardan caydırmaya calışır. Yeni durumla nasıl baş edeceğini henuz bilemediğinden, var olan eski durum, ne kadar kotu olursa olsun, en azından tanıdıktır ve o durumda ne yapacağını bilmektedir.
Bu durum cok uzun yıllar hapishanede ya da hastanede yaşayan bireylerin, bulundukları mekandan cıkmak zorunda kaldıklarında yaşadıkları duruma benzer. Uzun yıllar kapalı mekanda yaşadıklarından, yeni ortama uyum sağlama sureci, onlar icin kolay olmaz. Tanıdık mekanlarına geri donmek istemeleri, bizlere ne kadar tuhaf gelse de durum boyledir. Cunku İc Sistem, alıştığı dengesini korumaya calışmaktadır.
Beşinci adım, belirleyici ve onemli bir adımdır. Bu adımda kişi ya İc Sistem ile mucadeleye girerek altıncı adımı atar ya da başladığı yeni macerasını surduremez.
6. adım: İc Sistem'in dengesinin bozulması pahasına, İc Sistem ile mucadeleye girilir.
İc Sistem, kişinin bilincidir. Kişi olumlu duşunme becerisini geliştirmek icin yaptığı her davranışta İc Sistem ile catışır. Onun hali hazırdaki dengesini sarstığından, bilinc, bilincaltına yaptığı baskıyı azaltır. Bilincaltında bastırılan malzemeleri yavaş yavaş cıkararak, kişiye gostermeye başlar. (Bilinc, kişiyi korumak icin, onu rahatsız eden şeyleri bilincaltına iten ve orada kalmaları icin baskı uygulayan sanal beyin bolumudur. İlerleyen sayfalarda bilinc ve bilincaltı ile ilgili detaylı acıklamalar bulacaksınız.)
Bu durumda kişi, ya bilincaltı malzemeleriyle yuzleşmeyi secer -ki boylece kendini biraz daha aşmış ve yeni farkındalıklar kazanarak yoluna devam etmiş olur- ya da bilincin ona kurduğu tuzağı goremediğinden, bilincaltıyla yuzleşmek yerine, bu malzemelerin taşıdığı kotu duygusal iceriklerle oyalanmaktan, aldığı kararın arkasında duramaz.
İc Sistem'in; yani bilincin tuzaklarına karşı uyanık olmak ve yuzleşmeyi secmek sancılı olsa da, bu sadece bir surectir. Yolun ilk kilometreleri sarp ve dikenli olabilir; nihayetinde bir yoldur ve mutlaka her yolun bir sonu vardır.
Kişi, aldığı karar doğrultusunda ısrarla yurudukce, İc Sistem sert tepkiler vermeyi bırakır; cunku yabancıyı yol boyunca tanımaya, onu daha iyi anlamaya, onun dost olduğunu kavramaya başlar. İlk zorlukların atlatılmasıyla beraber, yol giderek duzleşmeye, manzara giderek guzelleşmeye başlar. Yolun tamamlanması, aslında İc Sistem'in yeni dengesini bulmasıdır.
Dış Sistem (Cevre)
Bildiğiniz gibi, alınan kararları cevreyle paylaşmanın hem avantajları hem de dezavantajları olur.
Mesela, yukarıdaki ilk ornekte olduğu gibi. 'Bundan sonra olumlu duşunmeye karar verdim.' şeklinde yaptığınız bir acıklama sizi bağlar, sozunuzun arkasında durmanız gerektiği yonunde baskı yapar, bilincdışı aldığınız kararı uygulatma yonunde sizi programlar, aldığınız kararla celişen davranışların ayırtına cok daha hızlı varma farkındalığınız gelişir ki, elbette bunlar birer avantajdır.
Yanı sıra ettiğiniz her laf, ilerde aleyhinize delil olarak kullanılma potansiyeline sahip olur, gozlerin uzerinize daha fazla yonelmesine neden olur, her davranışınız diğerleri tarafından an be an izlenir, acıklarınız yakalanmaya calışılır ki, bunlar da işin dezavantajlarıdır.
Bu durumları, bir şeyleri değiştirmeye karar veren ve verdiği kararı cevresiyle paylaşan her birey yaşamıştır. Cunku, kişi aldığı karar doğrultusunda ısrarla yururken, davranışlarını yeni aldığı karara uygun olarak duzenlerken yaptığı yolculuk da, bir yandan İc bir yanda da Dış Sistemler ile mucadele etmek durumunda kalır. Orneğin, sigarayı bırakmaya karar veren kişi, bu kararını uygulamaya koyduğu andan itibaren, İc Sistem ile ciddi savaşlar vermek zorundadır. Cay ile beraber iciyorsa, her cay ictiğinde aklına gelmesi normaldir. Uzulduğunde iciyorsa, uzgunken aklına gelmesi de normaldir. Yemekten sonra iciyorsa, yemek sonrası yoksunluk yaşaması da normaldir. Bağımlılıktan kurtulmak icin, buyuk savaşlar verilir. Hele bir de kararını cevresine acıkladıktan sonra, cevresinde onun kararını destekleyenler olacağı gibi, 'Yak bir tane, bir kereden bir şey olmaz, nasılsa olmeyecek miyiz?' şeklinde desteklemeyenler de olacaktır. Yani kişi, her iki sistemle de başa cıkmaya calışacaktır.
Cevre Sistem'i de tıpkı İc Sistem gibi, hali hazırda bir denge icinde olduğundan, yeni durum ona da yabancı gelir. O da kendi dengesini korumayı amaclar. Yalnız Cevre Sistemi, İc Sistem'den farklı dinamiklere de sahiptir. İc sistem kişiye ozel, biricik ve tektir. Bununla beraber, kişi kendi İc Sistem ile değişik Cevre Sistemlerine katılır. Şoyle ki, normal şartlarda her birey, once bir aile cevresi icinde dunyaya gelir. Kucuk yaşlarda yakın akraba cevresi, komşu cevresi onemli rol oynarken, buyudukce arkadaş cevresi, okul cevresi, diğer sosyal kurumlar ve gruplar, iş cevresi
gibi cevrelerin de icine girmeye başlar.
Gorulduğu uzere, aynı kişi farklı cevreler icine girdiğinde, her cevrenin kendi ic dengesiyle de mucadele etmek durumda kalır. Kişinin kendine edindiği farklı cevreler, birbirleriyle ve kişinin İc Sistemi ile benzer ozelliklere sahipse, o cevrelere uyum kolay gercekleşir. Cevreler arası farklılıklar belirginleştikce, uyum daha fazla caba gerektirmeye başlar. Cunku hem cevreler birbiriyle uyumlu olmalı hem de kişinin İc Sistem'i ile uyum icinde olmalıdır.
Denilebilir ki, alınan kararlar, sadece İc Sistemi değil, Cevre Sistemi'ni de etkiler. Orneğin, başka bir ulkeye yerleşmeye karar verirsem, bundan sadece ben değil, ailem, akrabalarım, dostlarım, arkadaşlarım, iş cevrem, surdurduğum calışmalar, alışveriş yaptığım dukkanlar, gittiğim restoranlar da etkilenecektir. Hatta bırakın ulke değiştirmeyi, semt değiştirmem bile, sistemi etkileyecektir. Verdiğimiz her karar tum sistemi etkiler.
Verilen kararlar sisteme uygunsa, uyum sureci kolaydır. Bazen de karar bir cevreye uygun diğer bir cevreye ters duşebilir. Ters duşulen cevre, kararı en yabancı algılayan ve kendi ic dengesini koruma yonunde, başlangıcta en sert tepkiler gosteren cevredir. Tıpkı İc Sistem gibi davranır. Zamanla tepkileri yumuşar ve yeni duruma uyum sağlamayı oğrenir.
Aldığınız kararları uygulama aşamasında, ne kadar cok karşıt tepki alırsanız alın, bunun bir uyum sureci olduğunun bilinciyle hareket etmenin, işinizi kolaylaştırdığını gozleyebilirsiniz.
Kimse kimseyi değiştiremez. Bu sozun sırrına ermem cok uzun surdu. Cok uzun zaman ailemin, arkadaşlarımın, eşimin, kardeşlerimin değişmesi icin uğraştım durdum. Sonunda cabalarımın boşuna olduğunu, sadece kendimi değiştirebileceğimi, gec de olsa anladım. Bununla beraber değişimin ancak ben istersem ve emek verirsem olacağını, bunun kolay olmadığını, var olan duşunce kalıplarını yıkmanın, yeniyi kabul etmeye calışmanın bile başlı başına buyuk bir iş olduğunu deneyimledim. İc Sistem'in dengesini bozarak, ona yeni ve sağlıklı bir denge oluşturmaya calışmak; bir yandan cevreyle mucadele etmek; zaman alan, sabır isteyen ve biraz da acıları goğuslemeyi gerektiren, eğitici bir surecti.
Ve bence, yaşam yolculuğu icinde kazanılması gereken en onemli alışkanlık, doğru duşunme alışkanlığıdır. Buna, olumlu duşunme becerisi demeyi uygun gordum. Bu şekilde kavramsallaştırmamda ki en onemli sebep, olumlu olana dikkati yoneltmek ve o konudaki farkındalığı arttırmaktır. Her birey bu yetiyi kazanabilmeli ki, asıl onemli olan şeylere yonelebilsin. İstiyorum ki, doğru duşunme becerisini hep beraberce kazanalım. Elimden geldiğince, dilim donduğunce, aklım yettiğince sizlere bu sureci aktarmaya calışacağım. Aslında bu benim yolculuğumdu. Şimdi hepimizin yolculuğu olabilir. Millet olarak doğru duşunme alışkanlıkları; yani olumlu duşunme becerisi kazanmaya ihtiyacımız olduğunu goruyorum. Psikolog olduğum icin benim sizlere yapabileceğim katkı ancak bu olabilir, corbaya ancak kendi tuzumu koyabilirim.
Kendinizi geliştirmek ve hayat kalitenizi yukseltmek isterseniz, oncelikle olumlu duşunme alışkanlığı kazanabilir, dunyayı pozitif bir pencereden seyretmenin siz de uyandıracağı huzura tanık olabilirsiniz. Duşuncelerin inancları şekillendirdiğini, inancların davranışları etkilediğini, davranışların da cevreyle kurulan iletişimin kalitesini belirlediği duşunduğunuzde, olumlu duşunme alışkanlığı edinmenin ne denli buyuk bir oneme sahip olduğunu kavrayabilirsiniz.
[h=2]İstanbul Psikoloji uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]
Olumlu duşunme alışkanlığı kazanmada karar-sistem ilişkisi
Sağlık0 Mesaj
●15 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Sağlık
- Olumlu duşunme alışkanlığı kazanmada karar-sistem ilişkisi