Okul, cocuğun ailesinden sonra ilk sosyal cevresidir. Anne-babanın yerini artık okulda oğretmen almıştır. Cocuk icin oğretmeni her şeyi en iyi, en doğru bilendir.
Oğretmenini seven cocuk, okula istekle gider, oğretmeninin yonergelerine uyar. Sorumluluklarını yerine getirir, bu da oğrenim yaşantısını olumlu etkiler.
OĞRETMEN, sınıf icinde duzen ve disiplini sağlayabilecek ozellikte olmalıdır.
Cocuğun ruh sağlığının onemine inanmalı, oğrencilerine destek olmalı, guven vermeli, onları incitecek tavırlardan uzak olmalıdır.

Oğrenci ayrımı yapmamalıdır, en kucuk bir ayrım cocuklar tarafından hissedilecektir.
Sevgisini, sınıfta disiplini bozmadan yansıtabilmelidir.

Oğrencilerini etkin, başarılı, kendini ifade edebilen, yaratıcı, mutlu bireyler olacak şekilde desteklemelidir. Onları araştırmaya, incelemeye yoneltmeli, edilgen olmaktan uzak tutmalıdır.

Rehber ozelliğini her zaman korumalıdır. Cocuğun kişilik gelişiminin onemine inanmalı ve kendisinin etkili olduğunu unutmamalıdır. Adil davranmalı, dengeli ve tutarlı davranmalıdır.
Oğretmenin kendi ruh sağlığının yerinde olması oğrenciyi pozitif yonde etkileyecektir.
Oğretmen oğrencileri ile ilişkilerinde goz kontağı kurmalıdır. Oğrencilerini etkin şekilde dinlemeli ve cocuğa bunu hissettirmelidir.

Sorunların cozumunde ‘’ben dili’’ kullanmalıdır. Orneğin, ‘’gurultu yapıyorsunuz’’ yerine ‘’gurultu olunca uzuluyorum’’ gibi.

Ad takma, alay etme gibi tutumlardan kesinlikle kacınmalı, sınıfında bu tur davranışlara asla izin vermemelidir.

PROGRAM, ulkemizde Milli Eğitim Bakanlığının duzenlediği şekilde okullarda uygulanmaktadır. Her ulke, toplumsal yaşamı her bakımdan destekleyecek, nitelikli insan gucunu yetiştirecek eğitim programlarını hazırlar, zaman zaman dunyadaki yeni gelişmeler, ihtiyaclar doğrultusunda değişikliklere gider.
Eğitim programlarındaki amac, cocuklara bilgi yuklemek değil; onları beden ve ruh sağlığı yerinde , mutlu bireyler olarak topluma kazandırmaktır.
Programlar, cocukların ilgi ve yeteneklerini ortaya koyan ve bu doğrultuda meslek secimine yoneltici olmalıdır.
Cocukların, bedensel, bilişsel, sosyal, duygusal, psikomotor, fiziksel, dil gelişimlerine destek olacak ozellikte olmalıdır.
Cocuklar, oğrenme surecinde aktif ve katılımcı olmalı, edilgenlikten uzak olmalıdır.
Oğrenme ortamı sadece sınıfla sınırlı kalmamalı, dış ortamdada gercekleşebileceği unutulmamalı, gerekli deney, gezi ve gozlemler ihmal edilmemelidir.
Cocukların ilgi ve isteklerine gore kulup calışmalarına yer verilmelidir.
Ders ceşitleri ve ust sınıfta okutulacak dersler uygun şekilde yer almalıdır.
Gunluk ders programı hazırlanırken ağır dersler birbiri ardına ve gunun sonuna doğru yerleştirilmemeli, ilgi cekici hobi gibi ozellik taşıyan dersler ağır derslerin arasına yerleştirilerek zihinsel dinlenme sağlanmalıdır.
Yine oğle yemeğine yakın, ağır dersler mumkunse programa yerleştirilmemelidir.
Haftalık ders programlarında da oğrencilerin ilgi ve istekleri, dersleri kavrama kolaylıkları dikkate alınarak program yapılmalıdır.

Teknolojik gelişmeler mumkun olduğunca programa yansıtılmalı ve uygulanabilir hale getirilerek, oğrenci ve oğretmenlerin yararlanmasına sunulmalıdır.

FİZİKSEL ŞARTLAR, eğitim-oğretimin en iyi şekilde gercekleşebilmesi icin uygun olmalıdır. Okulun aydınlatılması, ısıtılması, havalandırılması, okul arac ve gereclerinin sağlanması oğrencilerin ihtiyaclarını karşılayabilecek ozellikte olmalıdır.
Yabancı dil, fen, bilişim laboratuarları gibi oğrencilerin uygulayarak oğrenmelerini sağlayacak donanımların yeteri kadar ve gerekli ozelliklere sahip şekilde olması gerekir.
Spor salonu,kutuphane, konferans salonu gibi oğrencilerin zamanlarını iyi bir şekilde değerlendirebilecekleri alanlar her zaman oğrencilerin yararlanmalarına acık şekilde bulundurulmalıdır. Okullarda bulunan, ancak kapalı tutulan alanlar olmaktan kurtarılmalı, cocukların en etkin şekilde kullanabilmeleri icin gerekli planlamalar yapılmış olmalıdır.
Okulda yapılması gereken temizlik rutin olarak sağlanmalı; ayrıca detay temizliklerde goz ardı edilmemelidir. Ozellikle tuvaletlerin temizliği uzerinde onemle durulmalı, hijyen icin gerekli malzemeler sağlanmış olmalı ve takibi yapılmalıdır.

Kantinde alan temizliğine dikkat edilmeli, oğrencilerin temiz bırakması ile ilgili gerekli yonlendirmeler takip edilmelidir. Mikrobik hastalıkların genel alanlarda hızla bulaştığı unutulmamalı ve gereken onlemler alınmalıdır. Satılan yiyecek icecek maddelerin temizlik ve sağlığa uygunluk denetimleri sık ve belirsiz zamanlarda yapılmalıdır.
Okul merdiven ve koridor genişlikleri standartlar dahilinde olmalıdır. Merdivenlerdeki korkuluklar; uzerinde cocukların kayarak duşmelerini onleyecek şekilde takipte olmalı, cocuklar uyarılmalı ve başıboş bırakılmamalıdır. Tehlikelere karşı uyanık olunmalıdır.
Okullar, engelli oğrenciler de duşunulerek fiziksel şartlarını duzenlemelidir.Tekerlekli sandalyeler icin eğimli bolumler vb. Sağlanmış olmalıdır.

Sınıflarda oğretmen ve oğrenci iyi bir eğitim-oğretim ortamı icinde olmalıdır. Sınıf buyuklukleri, oğrenci sayısının duzenlenmesi hep bu doğrultuda hazırlanmalıdır. Kalabalık bir sınıfta oğretmenin oğrencisini tanıması ve tum gelişim alanlarını desteklemesi guctur. Aynı zamanda oğrencide kendini kolay ifade edemez. Bu nedenle sınıftaki oğrenci sayısı uygun şekilde duzenlenmelidir.

Oğrenciler, kendilerine sağlanan ortamı bozmadan, zarar vermeden kullanmalıdır. Bu yonde duygularına hitap ederek ve bilinclendirerek ortamı değerlendirmeleri sağlanmalıdır.

YONETİM, oğrencilerin var olması ile vardır. Okul yonetiminden ilk sırada mudur sorumludur. Her bir oğrencinin sorumluluğunu taşıma gibi onemli ve ağır sorumluluğu vardır. Mudur yardımcıları da bu sorumluluğu paylaşırlar. Oğrenci merkezdir ve onların ruh sağlıkları kadar beden sağlıklarına da zarar gelmemesinden sorumludurlar.
Yoneticilerin vicdani duyguları gelişmiş olmalıdır.

Kendi ruh sağlıkları mutlaka yerinde olmalı, cevresindeki kişileri, oğrenci ve oğretmenleri olumsuz etkilememeli, oğrencilerin kişiliklerinde incitici, değersizlik duyguları verici tavır ve davranışlardan kacınmalıdırlar.

Yoneticiler, işini severek yapmalı, cevresine olumlu yonlendirmeler yapmalı, pozitif enerji vermelidir. Kendisi ve cevresi ile barışık ozellik taşımalıdır.
Sorunları etkin ve kısa surede cozebilmelidir.
Gelişime ve değişime acık olmalı, oğrenmeye acık ve istekli olmalıdır.
Okulunu ileriye taşıyıp geliştirebilecek kararlar alabilmelidir.
Oğretmen, oğrenci ve veli goruşlerine onem vermeli, uygulamalardan etkilenen kişiler olarak geri bildirimlerini dikkate almalıdır.
Gorev yaptığı gurubun psikolojisini anlayabilecek yeterlilikte bilgi ve beceriye sahip olmalıdır.
Teknoloji ve eğitim yontemlerinin secimi konusunda programa uygun secimler yapabilecek ozellik taşımalı ve gerekirse yardım almaktan kacınmamalıdır.
DİSİPLİN, yapılması gereken işlerin kısa surede, verimli olması icin uyulması gereken bir duzen sistemidir.
Okullarda ‘’disiplin’’ denince her oğrencinin kendisini kontrol edebilecek yeterlilikte olmasının kazandırılması aklımıza gelmeli. Oğrenci otokontrol sahibi olabilmeli ve kendi davranışlarını denetleyebilmelidir.
Beklenen davranışlar icin, once yonetici ve oğretmenler model olmalıdır. Oğrencinin kişiliğine değer vermeyen yonetici ve oğretmen, oğrenciden beklentisini duşuk tutmalıdır.
Alınması gereken kararlar, topluca benimsenerek alınmalıdır. Bunların uygulanmasındaki takip onemlidir, yerleşmesi ve icselleştirilmesi sağlanmalıdır.
Oğrenci kendi denetimini sağladığında zaman daha verimli şekilde kullanılır, oğretmen eğitim ve oğretimde daha etkin ve verimli olur. Yerleşmiş disiplin anlayışı, yaşamın her doneminde, oğrenci icin artı bir ozellik taşımış olur.
İyi bir rehberlik sisteminin işleyişi cocukta kendisi ile ilgileniliyor fikri verdiği icin disiplin sağlamada etkilidir. Sorunlar ortaya cıkmadan rehberlik, zamandan kazandıracak ve oğrencinin verimli olarak dersleri ile ilgilenmesini sağlayacaktır.
Yine sorun meydana gelsede ruh sağlığının olumsuz etkilenmesini en aza indirecek, belki de negatif durum tamamen giderilebilecek. Bu şekilde okulda disiplin rahatca sağlanabilecektir.
Okuldaki fiziksel koşulların oğrenciler gore duzenlenmesi de onlarda ferahlık hissi yaratır.
Disipline uyum sağlamada, velilerin katkıları unutulmamalı, onlarla işbirliği mutlaka etkin bir şekilde sağlanmalıdır.
Disiplin sağlanmasında odullendirmenin onemi unutulmamalı, olumlu davranışlar teşfik edilmelidir. Okul icinde benimsenen ve beklenen davranışlar net olarak oğrencilere bildirilmeli ve bilgilendirilmelidir.
Oğretmen ve oğrenci samimi; fakat, olcusuz olmamalıdır. İşbirliği icinde olmaktan cekinilmemelidir. Calışkan olma ve yardımseverlik one cıkarılmalıdır.
ARKADAŞ İLİŞKİLERİ, cocuğun ruh sağlığına onemli katkılarda bulunur. Arkadaş, cocuğun evinde karşılayamadığı bir ihtiyactır. Cocuklar, okula başlama oncesinde arkadaş heyecanı icindedir, arkadaşları nasıldır, kimlerle arkadaş olacaktır?
Okul cağındaki cocuklar icin arkadaş cok onemlidir. Ergenlik cağında ise arkadaşlar ailenin onune gecmiştir. Genc, arkadaşları tarafından sevilmek ve beğenilmek ister. Arkadaş edinebilmek ve arkadaşlığı surdurebilmek icin belli bir olgunluk seviyesi gerekir.
Arkadaş ilişkileri, insanları tanımayı, bencil olmamayı, paylaşmayı, uyumlu ilişkileri oğretir. Lider olma, yonetme, insanları olduğu gibi kabul etmeyi, kendinin farklı yonlerini keşfetmeyi, başkalarının da farklılıklarını gormesini sağlar. İşbirliği icinde olmayı, başkalarının haklarına saygı duymayı, ezilmemeyi, ezmemeyi oğrenir. Cocuk, karşı cinsi tanır, kendi cinsiyetine uygun arkadaşlarla cinsel kimliğini pekiştirir.
Arkadaşları ile duygu ve duşuncelerini paylaşması onda mutluluk duygusu uyandırır. Arkadaş ilişkilerini duzenleyemeyen cocukta ise gunluk yaşamını etkileyecek şekilde huzursuzluk duyguları yaşanır.

OKUL-AİLE İŞBİRLİĞİ, cocuğun başarısının artırılmasında, kendisini iyi hissetmesinde onemlidir. Cocuğun eğitimine yonelik ihtiyacları; okul ve ailenin biraraya gelerek, beklentilerin ve desteklerin goruşulmesi ile cozmesi beklenir.
Okula karşı olumlu duyguların beslenmesi yine ailenin katkıları ile desteklenir. Oğrencinin derslerine motivasyonunun artırılmasında, kendine guven duymasında, bazı olumsuz davranışlarının değiştirilmesinde işbirliği cok onemlidir. Cocuğun ruh sağlığının korunmasında okul-aile işbirliğinin iyi duzenlenmesi etkilidir.

OKULDAKİ REHBERLİK CALIŞMALARI, cocuğun kendisini tanıması, cevresine uyum sağlaması, yeteneklerini keşfedip, kendini geliştirmesi, cevresini iyi gozlemleyip, kendisine gore olan fırsatları oğrenmesini sağlar.

İnsan duyguları inişli, cıkışlıdır, bazı donemlerde kaygı yaşayabilir, sıkıntılı durumları olabilir. Bu durumlarda, okullardaki rehberlik calışmaları gereken ilgi ve desteği sağlar.
Bireyin almakta zorlandığı kararlarda değişik boyutları goz onune sererek ve kendisini tanıma yonunde destekleyerek yardımcı olur. Kendilerini aşan durumlarda gereken yonlendirmeleri yapar.

OZNUR SİMAV-PEDAGOG- KURUCU
AİLE-İLETİŞİM DANIŞMANI-OĞRENCİ KOCU

[h=2]İstanbul Cocuk Gelişim Uzmanı uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]