Yeni eğitim-oğretim yılı acılmasıyla birlikte cocuklar icin bir cok becerilerini kullanmaları gerekecek doneme başlandı. Farklı mizaclardaki cocukların okuldaki dersleri ve sosyal ilişkileri yurutmede bambaşka taktikleri ve cozum yolları olmaktadır. Her anne-baba okul performansında cocuklarının kişilik ozelliklerinin izduşumlerini gorebilir ve okulda yaşadıklarına gore kendini nasıl değiştirdiklerini de izleyebilirler. Cocuk icin ikinci bir yuva olmak vasfını gosteren okullarda, okul hayatı guzel giden cocukların ileride hayatın stres faktorlerine karşı daha direncli davrandıklarını gormekteyiz. Okulda cocukları bekleyen zorluklar odev sorumluluğunu yerine getirmek ve oğretmenler ve arkadaşlar ile iletişim kurmaktır. Cocuğun bu alanlarda tam uyum sağlayamaması ileriki yaşantısında sorunlar yaratabilir. Anne-baba cocuklarının okula uyumunu takip etmelidir ve aksaklık gorduklerinde sorun kronikleşmeden mudahale etmelidirler.
Yaz tatilinden dolaşmaya, gezmeye, televizyon izlemeye, bilgisayar ve oyuncaklarla oynamaya alışmış olan cocuklar bu aktivitelere okula giderken yeterli zaman ayıramamaktan şikayetci olacaklardır. Eve gelip hemen oyuna dalmak veya arkadaşlarıyla goruşmek isteyebilirler. Bu durumda veliler cocuğun hem eğlenmesine, hem de odevlerini yapmasına imkan verecek bir zaman programı yapmalıdırlar. Cocuklar pazarlık yapmak konusuna bazen buyuklerden daha ustaca davranabildiklerinden taviz verilmemelidir. En uygun zaman cizelgesi “once gorev, sonra eğlence” sıralamasıdır. Boylece odevlerini bitiren cocuğunuzun otomatik olarak odul almasını, yani eğlenmesini sağlayacağınızdan, sonraki gunler odev yapma alışkanlığını da pekiştirmiş olursunuz. Odevini yapmak istemeyen cocuklarda uygulanması gereken onemli disiplin ilkeleri de vardır. Bunlardan bir tanesi “Cocuğun sorumluluğunu kendi uzerine alma!” ilkesidir. Eğer odevler eksik veya baştan savma yapılıyorsa, eğlenmeye gecmek icin odevlerini bir-iki hafta boyunca okula goturmeden once size kontrol ettirip, ilerleme varsa kontrol sisteminizi yavaşca azaltabilirsiniz. Odevi kontrol ettiğinizde itinasız yapılmış bir odev goruyorsanız, odevini tam yapmadığı icin eğlenceye gecmeden once uzerinden gecmesini sağlamalısınız. Vereceğiniz kucuk tavizler, cocuğunuzun odev sorumluluğunu kazanamamasına yol acabilir. Birinci sınıfa gecmiş cocuklar icin ise odev tamamlamada anne-babanın daha fazla rolu vardır. Diğer sınıflardan farklı olarak birinci sınıftaki cocuklara okuma-yazma pratiğini kazanana kadar, anne-baba daha yakından destek vermelidir. Okumayı soktukten sonra okuma alışkanlığını kazanması icin evde “okuma saati” ilan edilebilir ve cocuğun buyuklerini model alması sağlanabilir. Odev yapma sorumluluğunu kazandırmada diğer bir ilke de “Doğal sonucları gormesine fırsat ver!” ilkesidir. Oğretmenin odev kontrolu konusunda birincil otorite olduğu unutulmamalıdır ve oğretmenden şikayetler gelmediği surece odev kontrolu okula verilmelidir. Cocuk odev sorumluluğunu anne-babasına karşı değil, oğretmenine karşı taşıdığını anlamalıdır. Bu hususta oğretmenler de odevini guzelce yapanlar ve yapmayan cocuklara farklı şekilde davranmalılar ve odevini yapanları odullendirmelidirler. Bugun odevini kendiliğinden yapan cocuklar, yarın hayatın sorumluluklarını da ustlenebilirler.
Okuldaki insan ilişkileri de cocuğun kendisine cok dersler cıkaracağı olanaklar sağlar. Utangac cocuklar ve girişken cocuklar oğretmenlerin gozunde farklı tablolar cizeceklerdir. Paylaşmaya, takım calışmasına yatkın cocukların okul hayatına daha cabuk entegre oldukları kacınılmaz bir gercektir. Fazla lider ruhluluk veya cekingenlik cocuğun kendi potansiyelini gostermesini engeller. Anne-babalar cocukları haftalar gecmesine rağmen kendine bir grup, yer edinememiş iseler oncelikle oğretmen ile goruşerek onun goruşlerini almalıdırlar. Oğretmenler dışlanmış cocukların gruplara katılması ve uyum sağlaması icin onları yonlendirmelidirler. Anne-babalar ise oğretmenden bilgi aldıktan sonra cocuklarıyla sohbetlerini arttırıp, cocuklarının diğer cocuklar ve oğretmenlerle ne yaşadığını onların dilinden oğrenmeye cabalamalıdırlar. Anne-baba yonlendirmesinin yeterli olmadığı durumlarda, okulda sosyal ilişkilerin kurulamaması başka bir psikolojik soruna sebep olmadan once bir uzmandan yardım alınmalıdır.
Uzman Klinik Psikolog
Canan Devletkuşu Sayıoğlu

[h=2]Bursa Psikoloji uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]