Okula başlama ve uyum sağlamaOkula başlama ve uyum sağlama cocuğun yaşamında onemli bir yaşam deneyimidir. Ozellikle ilkokul birinci sınıfa başlayacak cocuk icin ayrı bir heyecan kaynağıdır. Henuz okulun nasıl bir yer olacağı, kimlerle birlikte olacağı, okul kuralları ile ilgili belirsizlikleri yaşayabilir ve bunların her biri ayrı birer kaygı unsuru olabilir. Okul oncesi eğitim almış cocuklar ve ara sınıflarda olan cocuklar icin bu heyecan biraz daha tanıdıktır. Heyecanı yaşayan sadece cocuk da değildir elbette. Anne babalar da heyecanlı ve meraklıdırlar bu donemde. Hatta bazen oyle olur ki anne babanın heyecanı cocuğun onune geciverir. Cocuğun uyum sağlayamayacağından endişe duyan ebeveynlerin cocukları icin durum biraz daha zordur. Bir yandan kendi kaygıları diğer yandan ebeveynlerinden gelen kaygılarla baş etmek zorunda kalabilir. Kaygılı ebeveynler cocuklarına ongordukleri olası sorunları aktarırlarken cocukların kaygısının artabileceğini gozden kacırabilirler. Bu nedenle ebeveynlerin kendi duygularını fark etmeleri onemlidir. Okul ve oğretmen ile ilgili olumsuz ifadeler cocuğu olumsuz etkileyecektir. Bunun yanı sıra abartılı hazırlıklar icine girme de işin doğal boyutunun onune gecebilir. Cocuğun okula hazırlanma doneminde onun ihtiyacı olan bilgilendirmelerin yapılması sorularının yanıtlanması gerekir. Okulun gezilmesi sınıfın gorulmesi iyi gelecektir. Okul oncesi donemde cocuğun bireyselleşmesine hizmet etmiş ebeveyn tutumları ve okul oncesi sağlıklı eğitim doneminden gecmiş cocukların uyum gucluğu daha az olacaktır.
Ayrılık kaygısı uyum donemini olumsuz anlamda etkileyen sorunların başında gelir.
Ayrılık kaygısının belirli dereceleri cocuğun normal gelişiminin beklenen bir parcasıdır. Okula yeni başlayan kucuk cocuklarda ayrılık kaygısının gorulmesi bir dereceye kadar normaldir. Ayrılık kaygısı bozukluğunda, gelişimsel olarak bağlandığı başlıca kişilerden ayrılma ile ilgili uygunsuz ve aşırı kaygı vardır. Uc yaşında coğu cocuk ayrılmanın gecici olduğunu anlayabilecek bilişsel kapasiteyi kazanır ve yokluğunda anneye ait ic imajını koruyabilir. Bu nedenle 3-5 yaşları arasında ayrılık kaygısı azalır.
Araştırmalar en buyuk sorunun anneden ayrılma olduğunu bildirmektedir. Ayrılmaya tepkiler cocuğun gelişimsel duzeyinden beklenenin otesinde ve şiddetlidir. Ayrılık kaygısı bozukluğu olan cocuklardaki tepkiler; okul reddi, ayrılma durumunda sıkıntı ve korku, ayrılma sezildiğinde mide ağrısı, başağrısı gibi yineleyen bedensel belirtiler ve ayrılmaya yonelik kabuslar şeklinde olabilir. Ayrılık kaygısı bozukluğu 12 yaş altındaki cocuklarda en yaygın olan kaygı bozukluğudur. Sıklığı yaşla birlikte azalır. Başlangıcı okul oncesinde olmasına karşın en sık 7-8 yaşlarında gorulur. Ayrılık kaygısının yaygınlığı okul cağı cocuklarında %4, tum ergenlerde %1,6 olarak bildirilmektedir.
Stresli yaşam olaylarının (kayıplar, hastalık, ebeveynlerin boşanması, bağlanma figurlerinden ayrılığa neden bir felaket vb) ayrılık kaygısı bozukluğu icin belirgin bir risk etkeni olduğu gosterilmiştir. Ailenin aşırı koruyucu kollayıcı tutumu ve mudahaleciliği ayrılık kaygısı bozukluğuna eşlik edebilir.
Ayrılık kaygısı bozukluğunda okul reddi sıktır. Bunun davranım bozukluğuna bağlı okul reddinden ayırdedilmesi gerekir. Bu cocukların okula devamsızlık oruntuleri farklıdır. Ayrılık kaygısı bozukluğunda cocuk okuldan eve donmek icin kacarken diğer gruptaki cocuklar ailenin bilgisi dışında akranlarıyla gezmektedirler. Okul reddi olan cocuklar davranım bozukluğu olanlardan farklı olarak olumlu bir davranış oruntusu gosterirler.
Ayrılık kaygısı bozukluğundaki belirtiler gelişim donemlerine gore değişiklikler gosterir. 5-8 yaşları arasındaki kucuk cocuklar bağlandığı başlıca kişilerin başına kotu bir olayın gelmesi endişesi ve okul reddi gosterirken, 9-12 yaşları arasındakiler sıklıkla ayrılma sırasında yoğun sıkıntı duymaktadırlar. 13-16 yaş arası ergenlerde ise sıklıkla okul reddi ve bedensel yakınmalar gozlenmektedir. Ayrılma konusunda surekli kabus gorme daha cok 5-8 yaşları arasındaki kucuk cocuklarda, nadiren de 9-16 yaşları arasında tanımlanmıştır. Ayrılık kaygısı bozukluğu olan kucuk cocuklarda fazla sayıda belirti ortaya cıkmaktadır. Kendisine ve bağlandığı başlıca kişilere zarar geleceğine yonelik korku sıktır.
Alınan oykuden cocuğun hastalık, hastaneye yatma, anne babanın hastalığı, anne baba kaybı ya da taşınma gibi ayrılık donemleri yaşadığı oğrenilebilir. Ayrılık kaygısı bozukluğunun temel ozelliği anne babadan, evden veya tanıdık cevreden ayrılmanın başlattığı aşırı kaygıdır. Cocuğun kaygısı dehşet veya panik derecesine varabilir. Bu bozuklukta cocuklar, kendileri icin onemli yakınlarından uzaktayken kendilerine yaklaşan kişinin zarar vereceğinden, kotu şeyler olacağından korkarlar. Pek coğu ana babasının hastalanacağı, kaza gecireceği endişesini yaşar. Kacırılacakları, kaybolacakları ve ailelerini bulamayacakları korkusu yaygındır. Ergenler anneden ayrılmayla ilgili kaygılarını doğrudan ortaya koyamazlar. Davranışlarında bu kaygının etkisi vardır. Evden ayrıldıklarında, yalnız başlarına bir etkinliğe katıldıklarında sıkıntı duyarlar. Alışveriş yaparken, eğlenceye ya da sosyal ortamlara girerken yanlarında birilerini (genellikle anneyi) isterler. Sık olarak ayrılma oncesi ortaya cıkan hafif kaygı, ayrılma sonrası şiddetlenir. Hırcınlık, yeme gucluğu, huysuzlanma, anne babaya yapışma ya da onları surekli izleme gorulur. Uyku sorunları sık gorulur. Uykuya dalana dek yanlarında birinin kalmasını isterler. Bu cocuklar sıklıkla ana-babanın yatağına giderler veya kapılarında uyurlar. Gece kabusları ve korkular kaygının diğer bir gosterim şeklidir. Sıklıkla bulantı, kusma, mide ağrısı gibi yakınmalar getirirler. Bedenlerinin değişik yerlerinde ağrılar, boğaz ağrısı ve grip benzeri belirtileri olabilir. Daha buyuk cocuklarda carpıntı, halsizlik, baygınlık gibi belirtiler vardır.
[h=2]Ankara Cocuk Psikolog uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]
Okula başlama ve uyum sağlama
Sağlık0 Mesaj
●20 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Sağlık
- Okula başlama ve uyum sağlama