Okulların acılmasıyla birlikte yaz boyu rehavete kapılmış cocukları ve oncelikle aileleri ciddi bir telaş sardı. Yeni eğitim yılı, dersler, odevler ve sınavlar demek. Ustelik bu yıl gecmiş yıllardan farklı bir eğitim sistemine gecildi ve kafalar iyiden iyiye karıştı. Muhtemelen bir cok olayda olduğu gibi bu sistemde de deneme yanılma yoluyla doğruları ve yanlışları goreceğiz. Gelecek yıllarda belki bazı uygulamalar kalkacak, yerine farklı uygulamalar gelecek, şimdiden bilemiyoruz.
Ancak sistem ne olursa olsun değişmeyen bazı şeyler var: Cocuklar ve anne babaların okul sorunları.
Aileler ve cocuklar arasındaki odev, ders ve sınav ucgeni zaten sıkıntılı bir konuyken, gelişen teknoloji sonucu hayatımıza iyiden iyiye yerleşen bilgisayarlar ve bilgisayar oyunları nedeniyle yaşanan sıkıntının boyutları da daha fazla buyumuş durumda.
Ebeveynler, giderek dev bir canavara donuşen bilgisayar oyunları nedeniyle ne yapacaklarını bilemiyorlar. Cocuklar saatlerce ekran başında kalıyorlar, sosyal hayattan koparak cevrelerindeki her şeyden ve herkesten uzaklaşıyorlar. Anne babalar cocuklarına nasıl ulaşacaklarını bilemiyorlar. Durumun gorunen yuzunden başka bir de gorunmeyen tarafı var ki o daha tehlikeli bir hal almaya başladı.
Ebeveynler olayı sadece akademik başarısızlığa yol acan bir oyun olarak gorseler de aslında o kadar basit değil. Saatlerini bilgisayar başında sadece ekrana bakarak,ya da bir takım hareketleri takip ederek geciren cocuklarda ciddi hiperaktivite davranışları ortaya cıkabiliyor. Cocukların en hareketli, en enerjik oldukları donemde boylesine hareketsiz kalmaları, enerjilerini boşaltamamaları, cevrelerine karşı daha saldırgan ve zarar verici eylemlere yonelmelerine sebep oluyor. Ustelik bir de şiddet oğeleriyle dolu oyunlar gercek anlamda saldırganlığı,yıkıcılığı getiriyor. O nedenledir ki cevremizde,kesici alet ya da silah taşımayı,vurup kırmayı marifet zanneden cok fazla cocuk goruyoruz. Bu zararlı oyunların teşvikiyle de cocuk suclu sayısındaki ciddi artış dikkat cekicidir. Onlar olayı oyun sanıyorlar cunku gerceklik duyguları oluşmadan butun kişilik değerlerini alt ust eden bilgisayar oyunlarıyla tanışmış durumdalar. Aileler de maalesef fazla bir şey yapamıyorlar.
Oysa ki cocukları bilgisayarlardan uzak tutmanın bazı yolları var: Grup olarak yapabileceği sporlara yonlendirmek yapılabileceklerden biri. Hem arkadaş edinmesini sağlaması bakımından hem de ortak bir faaliyet icinde yer alması acısından grup calışmaları son derece yararlıdır.
Maalesef artık psikolojik olarak tedavi edilmek uzere tanımlanmış ve ‘İnternet Bağımlılığı’ ismiyle de literature girmiş bir hastalık var. Ustelik bilgisayarlar sadece cocukları değil, yetişkinleri de esir almış durumda. Sırf bu nedenle ilişkileri bitme noktasına gelmiş eşler,dağılan yuvalar var.
Bilgisayarların verdiği onemli bir diğer zarar, cocukların henuz gelişimini tamamlamamış gencecik beyinlerinde yol actığı hasarlar. Ekranın yaydığı ışınlar cocuklarda epilepsi nobetlerine yol acabiliyor. Bundan dolayı ciddi olarak tedavi goren cocuklar var. Durumun bu yonu cok bilinmiyor ama bilgisayarlar ve ozellikle şiddet iceren bilgisayar oyunları tahmin edilenden daha fazla zarar veriyor.
Bu kadar bağımlılık normal değil elbette, bu bağımlılığa yol acan etkenleri de bilmek gerekiyor. Kişiler eğer sağlıklı aile ortamı bulamazlarsa, onemsenmediklerini ya da kendilerini ifade edemediklerini duşunuyorlarsa, bağımlı kişilik ozelliklerine sahiplerse bu tip bağımlılıklar ortaya cıkıyor. Hayatlarındaki boşluğu bir şekilde doldurmak zorundalar ve bu da istedikleri gibi yonlendirecekleri bilgisayarlar sayesinde mumkun oluyor.
Artık aşkların bile sanal ortamda yaşandığı bir donemde eğer doğru kullanılmazsa yararından cok zararı olan bilgisayarlara karşı dikkatli olmak zorundayız. Oncelikle aile birliği kavramına saygı gostermek zorundayız. Cocuklarımıza ve birbirimize zaman ayırmak cok onemli. Ailece TV başında dizilere kilitlendiğimizde, cocuklarımıza nicin ders yapması gerektiğini ya da bilgisayarlar nedeniyle karşılaşabileceği sorunları anlatamayız.
Ailelerin oncelikleri de maalesef yer değiştirmiş durumda. Sozum ona cocuk merkezli aileleriz. Aslında okul merkezli demek daha doğru, cocuğun dersleri, sınavları, odevleri kısacası akademik başarısı her şeyden onemli. Oysa boyle olmamalı. Cocuğumuzun ne hissettiği, ne yaşadığı, kaygıları, korkuları, sevincleri nelerdir bilmiyoruz. Eve geldiği anda komutlar vermeye başlıyoruz. Onları dinlemek, kucaklamak, dokunmak, sevdiğimizi soylemek aslında daha baştan pek cok sorunu sorun olmadan cozecek kucuk cozum onerileridir.
Henuz cok bilincinde değiliz ancak tehlike gun gectikce buyuyor. Cocuklarımızı ekranlar karşısında kaybediyoruz. Onlar sokakta oynamalı, arkadaşlarıyla goruşmeli, toplum hayatı icinde yer almalılar. Ancak sadece okula gitmek icin dışarı cıkan, geri kalan zaman ekran başından alamadığımız cocuklar buyutuyoruz. Bu kısır dongu bir yerlerden kırılmalı. Bu da ancak bilincli anne baba tutumlarıyla olabilir.
[h=2]İstanbul Psikoloji uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]
Okul, televizyon ve bilgisayar oyunları
Sağlık0 Mesaj
●20 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Sağlık
- Okul, televizyon ve bilgisayar oyunları