Okul oncesi donem cocukların beslenmesiOyun cocuğu olarak da adlandırdığımız 1-5 yaş arası donemde; bağımsız birer birey olmaya yakın cevrelerini gozlemleyerek hatta taklit ederek başlarlar.
Yaşam boyu gorulen beslenme alışkanlıklarının temellerinin oluştuğu bu donemde; iyi bir beslenme alışkanlığı kazandırılmasın da aile buyuklerinin ve bakıcılarının uyumlu ve tutarlı davranışları onemli yer tutmaktadır.
Cocuğun rahat oturabildiği masa, eline ve ağzına uygun buyuklukte ilgisini cekebilecek eğlenceli kaşık, catal ve tabaklar kullanılarak tum aile bireyleriyle belirle saatlerde sofra başına gecilerek duzenli yeme alışkanlığı kazandırılmalıdır.
Cocuklar sadece aclıklarını giderecek kadar yemeye ihtiyac duyarlar. Porsiyonları cocuğun gereksinimine gore; yetişkinlerin 1/4’u ile 1/3’u kadar olmalıdır. Yemek icin yeterli zaman verilmelidir ancak bu surenin yarım saatten fazla uzamasına izin verilmemelidir. Doyduklarını soylediklerinde veya yemekle oynamaya başladıklarında sofradan kalkmalarına izin vermek cocuğun bir sonraki oğun sofraya aynı istekle oturmasını sağlayacaktır.
Bağımsızlığını ifade etmeye calışan ve kendi zevklerini geliştirmeye başlayan cocuğun; gecici olarak bir yiyeceğe duşkunluğu veya reddetmesi bu donemde karşılaşılan başlıca sorunlardandır ve normal gelişim sureci olarak gorulur. Yemeğin kokusu, lezzeti, gorunumu yeme isteklerini etkiler. Besinlere karşı tavır koymaya başladıkları bu donemde en az sebzeleri severler. Bazen elleriyle yemeği tercih ettikleri duşunulerek pişirilen yiyecekler parlak ve eğlenceli şekillerde sunularak kolaylıkla tuketilmeleri sağlanabilir. Ancak cocuğu yemesi icin zorlamak durumu kotuleştireceğinden 20 dakika gecmesine rağmen tuketilmeyen besinler onunden kaldırılmalı, reddedilen besinler bir sure sonra farklı pişirme teknikleriyle ve sunumla tekrar denenmelidir.
Yiyeceğin reddedilmesi anne babaya karşı guclu bir silahtır. Pazarlık, korkutma, odullendirme, kıyaslama, televizyon karşısında veya oyun esnasında beslenme gibi yontemler yerine sağlıklı cocuğun birkac oğun yeterince yemek yememesini sorun haline getirmemeli, cocuğun acıkıp yemek istemesini beklemeliyiz. Grup halinde ve yaşıtlarıyla yemek yemek ozellikle secici cocuklarda olumlu yeme davranışının gelişmesine yardımcı olacaktır.
Cocuklar aclığa dayanıklı olmadıklarından duzenli yemek saatleri bulunmadığında daha cok abur cubur tuketme ve atıştırma eğiliminde olurlar. Ara oğunler oğun yerini almamalı, ana oğunle arasından en az 2 saat bulunacak şekilde ve tamamlayıcı nitelikte olmalıdır. Ana oğunlerde yetersiz kalındığı duşunulen besin grupları renk ve koku olarak cocuğa cekici kılınarak sunulmalıdır. Atıştırmalıklarda yasaklanmış besin kavramı cocuğun o besini daha cok arzu etmesine neden olacaktır. Dondurma, şeker, cikolata vb. besinlerin her gun yerine belirli zaman aralıklarında tuketilebilecek besinler olduğu sık sık vurgulanıp ebeveynlerin ve bakıcıların buna uygun tutarlı hareket etmesi gerekmektedir.
Bu cağda buyume, gelişme ve hareketlilikle yuksek enerji harcaması bulunmaktadır; ancak ‘buyume cağında daha cok yesin’ yaklaşımı doğru değildir. Cocuğun beslenmesi doğru protein, karbonhidrat ve yağ oranından oluşmalıdır. Doğal olmayan, işlenmiş ve katkılı gıdaların tuketimin arttığı, taze sebze, meyve ve tencere yemeklerinin tuketiminde de belirgin azalma olmuştur. Bu donemde kahvaltı alışkanlığı kazandırılması, cocuklara su icmenin oğretilmesi, cok sevdikleri karbonhidratlı besinleri miktarına dikkat edilerek tam buğday ekmeği, makarnası, bulgur gibi secimlerle karşılanması yaşam boyu peşlerinden gelen sağlıklı alışkanlıkları kazanmalarını sağlayacaktır. Daha bol sebze ve meyve tuketimi ve ev yapımı urunler cocukları işlenmiş gıdalardan ve abur cuburlardan uzak tutacaktır. Sağlıklı beslenme alışkanlıklarının yanı sıra; yetişkinlik icin temel olan pek cok alışkanlığın kazanıldığı bu donemde; yaşlarına ve beden yapılarına uygun egzersizlerle duzenli spor alışkanlıklarının kazandırılması gerekmektedir.

[h=2]İstanbul Diyetisyen uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]