Beş yaşında bir kız cocuğunun oyun oynayışını hayal edin. Oyuncak bebeğine anne olur, ona yemek hazırlar, yemeği yedirir sonra uyutur. Bir de erkek cocuklarını duşunelim; genelde o baba olur işe gider ya da arabalarıyla oynar. Tabi ki bunu, butun cocuklar bilgisayara bağımlı olmadan onceki donemleri duşunerek soyluyorum. Cocuklara baktığımızda aslında gormemiz gereken onların sizi taklit ettikleridir. Tabi ki bu psikolojinin alanına giriyor. Ama ben kendi alanımdan bahsedeceğim. Genelde aileler cocuklarının sağlıklı beslenmediklerinden, abur cubura fazla duşkun olduklarından şikayetcidirler. Şimdi duşunelim daha okula başlamamış ve dışarıda aktif bir sosyal hayatı da olmayan bir cocuğun sağlıksız beslenme alışkanlıklarını edinmesindeki asıl etken nedir? Cocuklara cok lezzetli olduğu icin, belki herkes tadını bilirken onların eksik kalacağı gibi bir duşunceyle, odasını topladığı icin odul olarak ya da sadece ağladığı icin verilen cikolataları, abur cuburları alan aslında sizsiniz. Tabi ki cocuklarınız sizinle markete geliyor veya reklamlarda o urunleri bir şekilde goruyorlar. Siz vermeseniz bile arkadaşının ailesi veriyor, belki de artık tatlarını bildiği icin alıştı, surekli onlardan istiyor ve siz de ne yapacağınızı bilmiyorsunuz. Aslında bu durumda siz belirleyicisiniz. O yuzden oncelikle sizin değişmeniz gerekmektedir. Siz eğer her oyuncaklarını toplamasına karşılık ona cikolata alıyorsanız ya da tam tersi oyuncaklarını toplamadığında ona istediği cikolatayı, dondurmayı almamakla tehdit ediyorsanız cocuğunuz da yaptığı her olumlu davranış sonucunda sizden sağlıksız da olsa kendine lezzetli gelen şeyleri ister. Yani cocuğunuzla yemek konusunu pazarlık konusu yapmamalısınız. ‘’Yaşamamız icin beslenmemiz gerekiyor. Evde pişen, yenmesi gereken, buyumemi sağlayan yemekler belirli ve ailenin butun uyeleri de aynı yemeklerden yiyor.’’ Cocuğunuz boyle bir duşunceye sahip olmalı. Fakat yapılan bir diğer yanlışsa bu cumledeki aynı yemekler kısmını aynı porsiyon yemek olarak algılamak. Cocuklardan bizim yediğimiz olculerde yemek yemesini beklemek, tabağına bizim alışkanlıklarımız doğrultusunda yemek koymak ve cocuğa onun hepsini bitirmesi konusunda baskı yapmak doğru değildir. Cocuklarınızın yediği yemeğin miktarına kendisinin karar vermesine izin verin. Zaten doyma hissine alışmamış, ne kadar yemesi gerektiğine hep ailesi karar vermiş cocuklar ileride de kilo problemi yaşayabilirler. Cocuklarınızın sağlıksız derecede zayıf olmasını istemediğiniz gibi ergenlik doneminde kiloları yuzunden psikolojik sorunlar yaşamasını da istemezsiniz değil mi?
Peki cocukların daha sağlıklı beslenmesi icin ne yapabiliriz?
Oncelikle daha once de belirttiğim gibi siz ona ornek olmalısınız yani ne yazık ki sizin yemek secme gibi bir luksunuz yok. Ona gorevler vermek, sofra hazırlarken ondan yardım istemek, onu da yemek hazırlama işine dÂhil etmek cocuğunuzun yemekleri benimsemesini sağlar. Tabi ki cocuğunuzun eline bıcak verin o istediğini yapsın demiyorum ama salata yaparken buzdolabından gerekli malzemeleri cıkarabilir, sebzeleri yıkamanıza yardım edebilir ve dışarıdan alınmış tatlılar yerine evde onunla birlikte kurabiyeler, biskuviler yapabilirsiniz. Ayrıca secim yapmasını da sağlamalısınız. Akşam yemekte ne istersin şeklinde sorulmuş bir soruya yetişkinler bile patates kızartması, kofte ve makarna olarak cevap verebilir o yuzden secenekleri sizin belirlediğiniz sorular sormak daha mantıklıdır. Bazen cikolata yiyebilir ama bunu sınırını başlarda siz belirleyin ve daha sonra bu alışkanlığı kazanmalarını sağlayın. Ana yemeklerden once tuketilen abur cuburlar iştahı keser ve cocuklarınızın daha az yemelerine ya da hic yememelerine neden olur. Bu nedenle oğun oncesi tuketilmemesine dikkat etmelisiniz. Cocukların da yetişkinler gibi gunluk alması gereken bir enerji var. Bu enerjiyi sağlıklı besinlerden elde etmelerini butun ebeveynler ister. ‘’Cocuğum kesinlikle yumurta yemiyor, ben de krep yaparak onun icinde yumurtayı yedirmeye calışıyorum.’’ şeklinde cumleleri sıklıkla duyarız. Bu durum iştahsız cocuklarda hatta yetişkinlerde de uygulanması gereken bir yontemdir ve besin, enerji eksikliğinin tamamlanması acısından cok mantıklıdır. Eğer cocuk her şekilde yumurta yemeyi reddediyorsa (yumurta da bizim cok kolay bir şekilde diyetten cıkarabileceğimiz bir besin olmadığı icin) uygulanabilir. Ancak unutmayın ki dort beş yaşlarında butun alışkanlıklarını aslında sizin belirlediğiniz cocuğunuza yumurta yediremiyorsanız on yaşında hicbir şekilde yediremezsiniz ve daha da kotusu cocuk on yaşına geldiğinde krepin icinde yumurta olduğunu da oğreneceği icin; boyle kucuk oyunlarla yedirmeniz de zorlaşabilir. Bu nedenle ornek olarak, onların anlayacağı şekilde yararlarını anlatarak ya da sevdiği tarzlarda sunarak cocuklarınıza sağlıklı beslenmeyi oğretebilirsiniz.
Mesela bugun onlarla birlikte cizgi film izlerken Temel Reis’in yediği ıspanak ya da Bugs Bunny’in yediği havuctan bahsederek başlayabilirsiniz.
Sağlıklı gunler dilerim.
DİYETİSYEN NURTEN CETİN

[h=2]Bursa Diyetisyen uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]