Cocuğunuz Okula Hazır Mı?
Değişen sistem ile birlikte “okula hazırlık kavramı” da hayatımıza girdi. Aileler yeni yeni cocuklarının okula başlamaya hazır olup olmadığı konusunda araştırmalar yapıyorlar, bilgi alma ihtiyacı duyuyorlar.
Yazımı okurken bir coğunuz, “Eskiden cocukların okula hazır olup olmadığını tespit etmek mi vardı, yaşı dolduğu zaman hepimiz okula gidiyorduk” der gibisiniz. Hayatımıza giren okula hazır oluş kavramının ne kadar onemli olduğuna gelin birlikte bakalım, inceleyelim.
Okula Hazır Oluş Nedir?
Cocukların fiziksel ve ruhsal olarak okula giderek, okulun getirdiği gereklilikleri yapabilme, sorumluluk alabilme kapasitesinin yaşına uygun bir şekilde gelişmesi anlamı taşımaktadır. Cocuğun olgunlaşmaya, oğrenmeye hevesli olması da okula hazır oluşu kolaylaştırmaktadır. Okulun getirdiği gereklilikler değerlendirilirken goz onunde bulundurulması gereken bircok faktorler vardır.
Bu Faktorler Nelerdir?
İlk faktor cocuğun anneden ayrılabilmesidir. Bircok aile bu aşamayı anaokuluna başladığı surecte yaşasa da, bircoğu da hala maddi imkansızlıklar ve bir takım problemler dolayısıyla cocuklarını direkt olarak ilkokula başlatmaktadır. İşte bu durumlarda cocuk ilk defa anneden ayrılacaksa anneler zorluk yaşayabiliyorlar. Okul kapısında ağlama nobetleri, anneyi kaybedeceği duşunceleri cocuğun icini kemiriyor ve cocuk okula gitmek istemeyebiliyor. Bu donemde ailelerin bilerek veya bilmeyerek yanlış davranışları sonucu cocuklarda okul fobisinin zemini hazırlanıyor. Okul olgunluğu icin cocuğun gelişiminin bir donemi olan ayrışma- bireyleşme aşamasını sorunsuz atlatmış olması beklenir.
İkinci faktor cocuğun otoriteye gosterdiği tepkilerdir. Cocuklardan oğretmenleri bir şeyler yapmalarını buyurur, coğu zamanda emreder. Bazı cocuklar aile icerisinde itaat edebilmeyi, otoriteyi kabul edememişlerse, aile yeteri kadar cocuk uzerinde gerekli otoriteyi (burada kast edilen katı bir tutum değildir) olamamışsa, cocuk ebeveynlerinin isteklerini yapmıyorsa ve surekli olarak inatlaşıyorsa bu cocuklar okula başladıklarında davranış problemleri yuzunden cok buyuk sıkıntılar yaşayabilmektedirler. Bu ozellikleri okula başlamadan once fark edilmeli ve tedavi arayışında bulunulmalıdır. Cocuğun okula hazır oluş icin gerekli tepkisi, istediğini karşı tarafa inatlaşmadan anlatması ve gerekli bir sıkıntısı varsa da cekinmeden iletişim kurarak oğretmeniyle paylaşmasıdır.
Ucuncu faktor cocuğun bir sureliğine hareketlerini kontrol altına alabiliyor olması ve erteleyebilmesidir. İlkokul eğitimi anaokulu eğitiminden uzayan ders saati ile de farklılaşır. Uzun ders saatlerinde yerinden hic kalkmadan oturması, tuvaletini nispeten belirli bir sure tutması gerekir. Tuvalet ile ilgili sorun yaşayan cocukların okuldan daha cok soğudukları bellidir. Tuvaletini tutamayan cocuk bazen oğretmenlerinden izin alıp gidemez ve alt ıslatma gorulur. Altını ıslatan cocuk arkadaşları tarafından acımasızca eleştirilebilir. Bu da ozguvenini kırar. Tuvaleti kendi başına kullanabiliyor olması da cocuktan beklenilen davranıştır. Dolayısıyla nispeten tuvalet probleminin okula başlamadan once cozulmuş olması beklenir.
Dorduncu faktor cocuğun yaş duzeyine uygun hareketliliğinin olmasıdır. Bazı cocuklar zihinsel ve ruhsal olarak gelişirken, durtusellikleri baki kalabilir. Buradaki hareketliliğin yaş duzeyine uygun olması bizim icin onemlidir. Eğer cocuğunuz hareketlerini kısıtlayamıyor ve isteklerini erteleyemiyorsa, cok hareketliyse, dikkat suresi kısaysa bu okula başlamadan mutlaka bir uzmanla değerlendirilmelidir. Cocuklar yaşına uygun olmayan hareketlilik gosterse de okula başlamadan bu hareketliliğin sebebi araştırılmaya başlanabilir ve daha farklı tedbirler alınabilir.
Beşinci faktor el becerilerinin, kalem tutabilmenin ve kalem ile belirli şekiller yapabilmenin, yani ince motor becerilerin gelişmiş olması gerekmektedir. İnce motor faaliyetleri gelişmeyen cocuklar yazı yazarken de zorlanmaya devam ederler. Odev yaparken zorlanırlar. Yaşıtlarından fazla zorlanma onları okuldan, derslerden soğutabilir. Dolayısıyla becerileri okula başlamadan Mayıs, Haziran ayları gibi belirlenmeli, eksiklik varsa bu yaz aylarında destek ile giderilmelidir. Bu donem eksiklikleri kapatmak icin bulunmayacak bir fırsattır.
Altıncı faktor dil gelişimidir. Cocuğun konuşarak isteklerini anlatabiliyor olması onemlidir. Cocuğun konuşma ile ilgili bir engeli varsa bu onceden belirlenip oğretmenleri ile paylaşılmalıdır. Dil gelişimi yaşına uygun olmayan cocuklarda okuma oğrenmede de sıkıntılar gorulmektedir.
Yedinci faktor cocukların boyunun, kilosunun, fiziksel ozelliklerinin ve yaşının okul icin uygun olup olmadığının incelenmesidir. Bazı cocuklar yaşıtlarından fiziksel yapı itibari ile o kadar minyon ve o kadar celimsiz olurlar ki, diğer cocukların kendisini incitebileceğini duşunebilirler. Okul ortamı, kantin, ve okul cıkışlarında oğrencilerin dağılmasıyla oluşan kalabalıkta zarar goreceğini duşunerek cok cekimser davranırlar. Bu faktorler onemsiz gibi gorunse de bizler cocukları her alanda duşunuyoruz ve onların maksimum iyilik hallerini onemsiyoruz.
Okula Hazır Olup Olmadığı Nasıl Değerlendirilmelidir?
Cocuğun okula hazır olup olmadığı oncelikle bir uzman ile belirlenmelidir. Bu noktada kişisel olarak uyguladığım programı anlatacağım:
İlk olarak aileden cocuk ile ilgili, cocuğun şimdiki yaşına kadar ki klinik oykusu alınır. Annenin hamilelik oncesi doneminden, doğumuna, doğum sonrasındaki gelişim basamaklarına kadar ayrıntılı bilgi alınır.
İkinci basamakta cocuğa bir batarya şeklinde testler uygulanır. Bu test bataryasının icerisinde, Denver II Gelişimsel Tarama Testi, Frostig Gorsel Algı Testi, Metropolitan Okul Olgunluğu Testi, Ankara Gelişimsel Tarama Testi, Marmara İlkoğretime Hazır Oluş Testi gibi ihtiyaca gore de yapılacak testler vardır.
Ucuncu basamakta cocuğun ruhsal işleyişini anlamak adına oyunla ve projektif yontemlerle calışmalar yapılır. Okul hakkındaki duşunceleri konuşulur.
Butun yapılan calışmaların sonucları ailelere sunulur. Geri bildirimler alan ailelerin cocuklarına okul kavramını anlatmalarını, bu surecte kendilerini nelerin beklediğini anlatmaları istenir. Ailenin asla yapmaması gereken davranışlarında altı cizilir. Cocuk okula hazırlanmış olur.
Basamaklardan bazılarında problem cıkarsa, cocuğun desteklenmesi gereken becerileri varsa, bu becerilere dair bir gelişim destekleme programı oluşturulur. Aile, uzman, varsa anaokulu oğretmeni iş birliği icerisinde calışılarak cocuğun eksiklikleri giderilir.
Tum surecler sorunsuz ise cocuklarda ilkokula ve eğitim oğretim hayatlarına sorunsuz bir giriş yaparlar. Her anne ve babanın isteyebileceği en guzel şeylerden biride, cocuklarının mutlu ve uyumlu bir şekilde “okul”lu olduğunu gormektir.

Cocuğunuzun okula hazır olup olmadığını bir uzman desteği ile belirlemek isterseniz ayrıntılı bilgi icin iletişim adreslerinden ulaşabilirsiniz. Butun cocuklarımıza yeni eğitim oğretim yılında başarılar dilerim.
Uzm. Psk. Melda EROĞLU
Klinik Psikolog





[h=2]İstanbul Psikoloji uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]