Okul korkusuOkula başlamak cocuğun hayatındaki en onemli kilometre taşlarından biridir. Okula başlamasıyla cocuk zihinsel,bedensel ve bilişsel bir olgunluğa ulaşmış olur.
Okul fobisi;cocuğun okula gitmek istememesi ve okula karşı ilgisiz ve isteksiz olmasıdır. İlk birkac gun olması normaldir. Ancak bu sure aşılmışsa bir sorun var demektir. Okul korkusunun altında “ayrılma korkusu” vardır. Cocuk evden ve ebeveynlerinden ayrılmaktan korkar ve okula karşı sebepsiz bir kaygı duyar.
Genellikle okula gitmesine yakın cocuk, başının ya da karının ağrıdığını soyleyebilir. Midesi bulanır hatta kusar. Ağlama nobetleri başlayabilir, hırcınlaşabilir. Anne- baba, “evde kalabilirsin” deyince de bu belirtilerin gectiği gorulur. Ertesi gun yine başlayacaktır.
Genellikle 6-11 yaş arası gorulen okul korkusu zamanında tedavi edilmezse ileride kronikleşir. Başka psikolojik problemlere de yol acar ya da katkıda bulunur. Okul korkusu olan cocukların eğitim hayatlarının da sorunlu gectiği belirtilmektedir.
Okula başlayacak olan cocuğun yaşamında onemli bir değişiklik olmuşsa bu da okul korkusuna yol acabilir. Orneğin:yeni bir kardeş doğumu, goc, boşanma, haciz, sevdiği birinin olumu vs.
6-7 yaşına kadar hep evde oturmuş, her şeyi anneyle yapmış bir cocuğun dışarıdaki dunyayı tehtidkar algılaması normaldir. Okul korkusu yaşayan cocukların ozellikle annelerine cok bağlıdırlar. Bu ailelerde ilişkiler bağımlılık duzeyindedir. Anne genellikle endişeli ve kaygılı ve mudahele edici bir annedir. Bu ailelerde her birey; yalnızken kendilerine ya da ailenin diğer fertlerine bir şey olacağı korkusu yaşarlar. Cocuğun her istediğinin yapılması da yanlıştır. Evde egemenliğin kendisin de olduğunu anlayan bir cocuk bunu sonuna kadar kullanacaktır.
Neler yapılabilir
Kreş ve anaokuluna gondermek onemlidir. Anaokula giden cocukların ilerideki yaşamlarında daha başarılı olduğu, daha iyi sosyalleşebildikleri ve daha az okul korkusu yaşadıkları bilinmektedir. 7 okula başlamak icin gercekten gec bir yaş. Cocuklarınızı anaokuluna gonderin.
Evde bir takım sorumlukları kazanmış olmaldır. Kucuk işler verilmelidir. Orneğim sofra hazırmaya yardım etmek vb.
Dışarıısıkotu deyip evde oturtmak yerine arkadaş kazanmasına izin vermek, akran ilişkilerini desteklemek gerekir.
Cocukla okul kokusu hakkında konuşun. “Ne var korkacak” demek yerine “demek korkuyorsun” deyip duygularını anladığınızı gosterin.
Kaygı bulaşıcıdır. Eğer siz kaygılılarınızı belli ediyorsanız cocuk da boyle hissedecektir. Ebeveynler olarak kendinizi bir oz eleştiriye tabi tutmanız onemlidir.
Tatlı sert olun ama okula gidileceği konusunda kesin kararlı davranın; “hadi buguncuk bir şey olmaz”ların arkası kesilmeyecektir.
Cocuk iceri girmek istemese de okulun bahcesine mutlaka goturulmelidir.
Cocuğu suclamayın, kucuk duşurucu konuşmalar yapmayın. Okula neden gidilmesi gerektiği anlatın.
Her gunun sonda okulda neler yaptığı hakkında konuşun.
Soruna cozum bulamıyorsanız bir cocuk psikiyatristen yardım alın.

[h=2]İstanbul Psikoloji uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]