Gunumuzde sıklıkla 3 yaş sonrası okul oncesi eğitime ve ardından ilkokula başlayan cocuklar bu ortamlarda ozellikle kış ve bahar aylarında yaygın gorulen infeksiyon hastalıklarına yoğun olarak maruz kalmakta. Okul oncesi ev yaşamında oldukca hijyenik koşullarda yaşayan cocukların bağışıklık sistemleri henuz hazır olmadıkları infeksiyon etkenleri ile karşılaşınca, karşımıza gecmeyen burun tıkanıklığı, tekrarlayan orta kulak infeksiyonları, inatcı balgamlı oksurukle giden bronşit tablolarını arka arkaya yaşayan minikler ve endişeli anneler ordusu cıkmakta. Karşılaştığımız bu enfeksiyonların % 80 ' i viral enfeksiyonlardır ve bu durumlarda gereksiz antibiyotik kullanımı ile cocuğun cilt - bağırsak ve boğaz florası bozularak bakteri direnci ve cocukta alerji - astım – atopi riski artar.
Bağışıklık sisteminin cocukluk doneminde kuvvetlendirilmesi yetişkinlik doneminde sağlıklı bir yaşam surdurulebilmesi acısından buyuk onem taşır. Duzenli ve sağlıklı beslenmenin yanı sıra, cocukların sağlıklı ortamlarda buyumesi bağışıklık sisteminin gelişmesinde onemli bir rol oynar. Sağlıklı ortam aşırı hijyenik ortam demek değildir. Cocuklar bağışıklık sisteminin gelişebilmesi icin cevredeki mikrop ve bakterilere de ihtiyac duyarlar. Cocuk ne kadar cok yaşadığı cevreyle ilişkide ise, yaşıtları ile oynuyor, toprakla oynuyor ise o kadar bağışıklık sistemi guclenir.
Beslenme bağışıklık sistemini en cok etkileyen cevresel faktorlerden biridir. Bağışıklık sisteminde en onemli besin kaynağı tabi ki anne sutudur. Anne sutu iceriğindeki immunglobulinler ve koruyucu diğer faktorler bebeğe direkt olarak gecmekte ve bireyin omur boyu onu koruyacak olan bağışıklığının ilk temellerini atmaktadır.
Cocukların yaşlarına uygun kaloriyi sağlayan dengeli beslenme bağışıklık sistemini olumlu yonde etkiler. Beslenme yetersizliği kadar obezite de kan yağları arttığı icin bağışıklık sistemi negatif olarak etkileyen bir faktordur.

Sebze ve meyveler icerdikleri vitaminler yoluyla ozellikle de antioksidan vitaminler olan Beta karoten, C, E vitaminleri ve selenyum-cinko gibi eser elementler ile bağışıklığımızı guclendirir. Sebzelerden kırmızı-yeşil biber, brokoli, lahana, kereviz, turp, pazı ve ıspanak gibi yeşil yapraklı sebzeler ozellikle kış aylarında mutlaka tuketilmesi gereken bağışıklığı guclendiren sebzelerdir.
Balık ve ceviz icerdikleri omega-3 yağları ile bağışıklığı destekler. Haftada bir kez balık ve hergun ceviz tuketilmesi onerilmektedir.
Meyvelerden ozellikle turuncgiller, portakal, mandalina, kivi ve limon C vitamini iceriği ile one cıkmaktadır. Gunde en az 1 portakal, 1 kivi ya da 2 mandalina tuketilmesi cocuğun gunluk ihtiyacı olan C vitaminini sağlar. Taze sıkılmış meyve suları şuphesiz vitamin desteği sağlasa da, meyvenin icerdiği lifler ve diğer minerallerle tam olarak tuketilmesi tercih edmelidir. İncir, Beta karoten ve A vitamininden zengin kayısı gibi yaz meyveleri kışın kurutulmuş olarak tuketilebilir.
Probiyotikler ağız yoluyla alınan canlı mikroorganizmalardir. Barsaklara yerleşerek bizi zararlı bakterilere karşı korur , sindirime yardımcı olurlar. Mayalı urunler yoğurt -ayran- kefir -tarhana -boza vb. icerdikleri probiyotikler ile bağışıklık sistemimizi guclendirirler. Ozellikle suyu ust kısımda birikebilen ev yapımı yoğurtların tuketilmesi tavsiye edilmektedir.
Prebiyotikler ise bu yararlı bakterilerin barsakta sağlıklı coğalmasını destekleyen, diyetle aldığımız canlı olmayan maddelerdendir. Sarmisak, soğan, muz, tum sebzeler, tahıllar ve kuru baklagiller bu gruptadir.
Protein grubu besinlerin ana kaynağı olan et de buyumeyi desteklemenin yanında, cinko iceriği ile bağışıklığı destekler.
Tum bu bilgiler ışığında cocuğun mucize yaratacağını duşunduğumuz tek bir meyve ya da sebzeyi yemeye zorlanması yerine, tum mevsim sebze ve meyvelerini , tam tahılları, eti ve kuru baklagilleri dengeli olarak tuketmesini onermekteyiz .


[h=2]İstanbul Cocuk Doktorları uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]