MYOMLAR
Uterus myomları rahimin kas ve bağ dokularından kaynaklanan iyi huylu tumorlerdir. Histolojik yapıları goz onunde bulundurularak fibromiyom, leiomiyom, fibroid olarak da adlandırılabilmektedir. En sık rastlanan pelvik tumordur. Kadınların %20-25'inde uterus myomu gelişmektedir.
Bir myom cekirdeğinin portakal buyukluğune erişmesinin yaklaşık 3 yıl aldığı gozlenmiştir. Menopozda myomun kuculduğu bilinmektedir; ancak %10 kadarında myom buyumeye devam eder.
Bazen rahim duvarındaki kas ve bağ dokusunun yaygın hiperplazisine bağlı olarak rahimin butunu ile buyuduğu gorulmektedir. Bu durum "myometrial hipertrofi" ya da kronik subinvolusyon olarak adlandırılmaktadır. Burada myom cekirdeğine rastlanmamaktadır. Genellikle multiparlarda (birden fazla doğum yapmış bayanlarda) ortaya cıkar; ancak nadiren nulliparlarda da(doğum yapmamış bayanlarda da) gorulebilmektedir.
Kesin nedeni bilinmemekle beraber myomların aşırı ostrojene maruz kalması sonucunda geliştiği iddia edilir. Endometrial hiperplazi, endometriozis ve endometrium kanseri gibi ostrojene bağımlı olduğu bilinen patolojik durumların, myomu olan kadınlarda daha sık gorulduğu bilinmektedir. Myomların menopozda ortadan kalkan ostrojen etkisine bağlı olarak kuculmeleri, ergenlikten once gorulmemesi, gebelik sırasında buyume eğilimlerinin olması ve GnRH antagonistlerinin miyomları kucultmeleri de yine ostrojen etkisini duşundurmektedir. Ancak yine de myomla ostrojen arasında doğrudan ve kesin bir ilişki kurulamamıştır.
Myomlar genellikle multipil (cok sayıda), birbirinden ayrı, kuresel veya duzensiz lobulasyon gosteren kitlelerdir. Mikroskopik incelemed edeğişik buyuklukte ve farklı yonlerde gelişen, ic ice gecmiş duz kas demetlerinden oluşan bir yapı izlenir. Duz kas lifleri arasında bağ dokusu yer alır. Tumor cevresinde myometrium liflerinin oluşturduğu yalancı kapsul izlenir. Myom bu kapsulle cevre dokulardan keskin bir sınırla ayrılır. Tumor beslenmesi kapsul boyunca ilerleyen ve yer yer kapsulu delerek lifler boyunca myoma giren kucuk damarlar yoluyla olur. Bu damarlar myomun pedikulunde (sapında) yer alan 1-2 buyuk damardan kaynaklanır.
Myomlar yerleşim yerlerine gore değişik isimler alırlar:
-Submukoz Myom
-İntramural (interstisyel) Myom
-Subseroz Myom
Submukoz myomlar: Hemen (rahim ic tabakası) endometriumun altındaki kas dokusundan cıkarlar ve rahimin ic boşluğuna doğru buyurler. Pedikul (sap) oluşturarak servikal (rahim ağzı) kanaldan dışarı bile cıkabilirler (vaginaya doğan miyom). Bu tarz saplı miyomlar, kendi etrafında donup torsiyone olabilirler ve kolaylıkla infeksiyon gelişebilir. Bu tip myomlar gebelik oluşmasını gucleştirip hatta engellediğinden , mutlaka cıkarılması gereken myomlardır.
İntramural myomlar: Rahim duvarı icinde orta tabakada gelişirler. Ceşitli buyuklukte olabilirler. Rahimi irili ufaklı tepecikler yaparak buyutebilir, (patates cuvalı manzarası) bunlara subserozal myomlar da katılabilir (uterus myomatozis). Bazen bir veya birden fazla sayıdaki myomlar rahimi duzgun bir bicimde ve butunuyle buyutur. Alman literaturunde buna "Kugel myom"denir.
Subserozal myomlar: Rahimin dış tabakası olan serozanın hemen altından cıkan myomlardır. (Abdominal) Karın boşluğuna doğru rahimin dış yuzeyinde buyurler. Saplı (pedikullu) veya geniş bir tabanla (sessile) oturmuş olabilirler. Saplı myomlar sapın kendi etrafında donup torsiyone olması ile karın boşluğuna duşebilirler. Eğer bunlar omentuma yapışıp beslenmelerini sağlayabilirlerse burada gelişmeye devam ederler ve parazitik miyom adını alırlar. Bazen karın boşluğundaki bu miyomlar yer değiştirirler (Wanderingmiyom) (Dolaşan miyom). Subseroz miyom eğer ligamentum latumun iki yaprağı arasında buyumuş ise bu tip miyomlara da intraligamenter miyom denir.
Myomların coğu belirti vermezler. Belirti vermeyen myomlar kucuk olanlardır. Bazen subseroz myomlar ileri derecede buyudukleri halde hicbir belirti vermezler. Bu tip myomlarda hastalar karınlarının buyuduğunu farkederek hekime başvururlar.
Genellikle hastalar vaginal kanama, ağrı, sistitizm (idrar şikayetleri) ve meteorizm (aşırı barsak gazı) gibi basıya bağlı gelişen şikayetlerle ve infertilite (kısırlık) gibi yakınmalarla başvururlar.
1.Vaginal kanama: Miyomlarda en onemli belirti kanamadır. Karakteristik ozelliği menorajidir (fazla miktarda kanama). Ancak metroraji (duzensiz kanma) de gorulebilir. Submukoz myomlarda rahimin ic boşluğuna sarkan miyom yabancı cisim gibi algılanarak duzensiz rahim kasılmalarına neden olur,kanama ve ağrı oluşur. Submukoz miyomlarda daha cok menometroraji tarzında yani duzensiz ve bol miktarda kanamalara , intramural miyomlar ise daha cok menoraji, hipermenore tarzında (kanama miktarı ve gunu artmıştır) kanamalara neden olurlar. Kronik kan kaybı nedeniyle anemi gelişir.
Miyomda kanamanın nedenleri:
a) Endometrial kavitenin buyumesi ve kanama yuzeyinin artması,
b) Rahimin damarlanmasının artması,
c) Beraberinde sıklıkla eşlik eden endometrial hiperplazi (%50 oranında rastlanabilmektedir),
d) Myomun rahim kasılmasını onlemesi ve damar ağızlarının kapanamaması,
e) Submukoz miyomun komşu endometriumda ulserlere neden olmaları,
f) Komşu endometrium glandlarında bası sonucunda meydana gelen şekil değişiklikleri yuzunden bu bolge endometriumunun menstruel siklik değişimlere uyamaması ve duzensiz kanamalara neden olmasıdır.
Endometrium kanseri ve myom arasında dolaylı bir ilişki vardır. Myomu olan kadınlarda kanama sebebini araştırırken , endometrium biyopsisinin mutlaka yapılması gerekir.
2.Ağrı: Myomda ağrı cok sık gorulmez. Eğer miyom (pedikullu) saplı ve submukoz ise rahim kasılmalarına yol acarak ağrıya neden olurlar. Bu ağrı genelde adet sırasında gorulen kramplar tarzındadır. Ayrıca pedikul torsiyone olur veya miyom infekte olursa ağrı ortaya cıkar , doğum sancısına benzer veya ani bıcak saplanır tarzda ağrılara neden olabilir. Zaman zaman adet kanamalarından bağımsız ağrılar olabilir ancak bu son derece nadirdir.
İleri derecede buyumuş myomlar pelvik sinirlere baskı yaparak bel ve bacaklara vuran ağrıya yol acabilirler. Bazen ağrının nedeni myoma eşlik eden diğer lezyonlardır (or. Endometriozis).
3.Karın şişliği ve basıya bağlı bulgular; Kişi pelviste (kasıklarda) dolgunluk hisseder. Bazen iri myomlar idrar torbasına bası yaparak idrar şikayetlerine neden olurlar. Rektuma (barsağın son kısmına) bası yaparak kabızlık, gaz ve ağrılı defakasyona (dışkılama), idrar yollarına bası yaparak idrarın tam atılamaması sonucu hidroureteronefroza yol acabilirler.
4.Kısırlık (İnfertilite):
Myomlar tuplere bası yaparak sperm gecişini dolayısıyla konsepsiyonu (dollenmeyi) engelleyebilirler. Eğer dollenme gercekleştiyse endometrium yuzeyini bozarak implantasyonu (embryonun yapışmasını) da engelleyebilir. Myomlar buyudukce rahimde şekil ve dolaşım bozuklukları yaparak abortus (duşuk) nedeni olabilirler. Myom nedeniyle bebeğe yer kalmaması durumunda erken doğum eylemine yol acabilir , plasental yapışma anormallileri oluşabilir. Gebelikte fetusun doğum yoluna giriş pozisyonunu etkileyebilir ve zor doğumlara neden olabilir. Doğum kanalını tıkayan myom varlığında ise sezaryen tek doğum şeklidir. Doğumu takiben rahimin duzenli kasılmalarını ve toparlanmasını onleyebilir.
Jinekolojik muayenede myomların sayı, buyukluk ve lokalizasyonları (yerleşim yeri) hakkında bilgi edinilir. Gunumuzde ultrasonografi myomların tanısında en yaygın kullanılan yontemdir. Tanıda gucluk cekilen şişman hastalarda ve virgo (bakire) bayanlarda anestezi altında muayene onerilir. Histerosalpingografi (HSG) ozellikle submukoz miyomların tanısında yardımcı olur. Urografi ve sistografiler myomun ureter ileilişkilerini ve pelvik bobrek ile ayırıcı tanısını sağlar. Myomların tanısında ve komputerize tomografi her zaman kesin ve detaylı tanı aracı değildir. Laparoskopi myomların kesin tanısında en guvenilir yontemdir.
Deneyimsiz kişiler tarafından yumurtalık tumorleri ile subserozal myomlar karıştırılabilirler. Ayrıca rahime yapışmış başlangıc halindeki yumurtalık kanserlerine yanlışlıkla myom tanısı konulabilir. Normal gebelik, Adneksiyal kitle, Adenomiyozis, Rahim (uterus) anomalileri, Komşu organ tumorleri, Pelvik bobrek, Miyometrialhipertrofi ve Vaginal kanamaya yol acan diğer nedenler myomdan ayırt edilmelidir.
1-Torsiyon: Saplı miyomlar kendi etrafında donup sıkışarak kanlamasının bozulmasıdır. Myom torsiyone olunca once kan dolaşımı tıkanır ve damar dışına sızıntı olur. Periton irritasyonu oluşur. Bazen miyom omentuma duşer ve oradan beslenir (parazitik miyom).
[h=2]İstanbul Kadın Doğum uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]