MyomektomiMyom Cıkarılması (myomektomi) Uterusun kas hucrelerinden koken alan iyi huylu tumorler myom olarak adlandırılır. Myomlar kadın ureme sisteminde en sık karşılaşılan tumorlerdir. Her 4^5 kadından birisinde buyuk ya da kucuk bir myom bulunmaktadır.
Myomların lokalizasyonlarına gore tanımlanmaları ;
Myomlar genelde herhangi bir belirti vermezler ve rutin incelemelerde saptanırlar ve bu nedenle tedavi edilmeleri de gerekmez. Duzenli kontroller ile buyukluk ve durumlarının takip edilmesi genelde yeterli olur. Bu kitleler menopoz sonrasında durgun bir doneme girerler ve artik buyumezler, tam tersine kuculme eğilimi gosterirler. Belirti vermeleri durumunda en sık karşılaşılan yakınma adet kanamalarının fazla olması, ve buna bağlı olarak gelişen kansızlık yani anemidir. Myomlar bazı durumlarda kısırlığa ya da tekrarlayan duşuklere neden olabilirler. Myomun konumu infertilte olan ilişkisini belirler. Tuplerin rahim ile birleştiği kornual alana yakın yerleşmiş olan myomlar tuplerin gecirgenliğini etkileyebilirken, endometriumun duzenini bozan myomlar embryonun yerleşmesi ve gebeliğin devam etmesini olumsuz şekilde etkileyebilirler. Yine myomlara bağlı olarak doğum sonrasında kanama fazla olabilir, rahim yeteri kadar kasılmayabilir. Myomların neden olduğu bir başka yakınma da bası nedeni ile gorulen ağrı ve komşu organ etkileridir. Cok buyuk myomlar karında şişliğe yol acabilir.
Genel olarak kural myom yakınmaya neden oluyor ise ya da bir başka deyişle semptomatikse tedavi edilmesi gerekir. Myomların tedavisi cerrahidir. Ancak cerrahinin değişik şekilleri vardır. En sık uygulanan yontem rahimin bir butun olarak alınması yani histerektomidir. Ancak bazı durumlarda rahimin butunluğu bozulmadan sadece myomların alınması gerekebilir. Bu cerrahi işlem myomektomi olarak adlandırılır.
Amerikan Obstetrisyenler ve Jinekologlar Birliğine (ACOG) gore rahimin tamamının alınması yerine myomektomi yapılmasını gerektiren tek durum myomun kısırlığa neden olduğu hallerdir. Ote yandan rahiminin alınmasını istemeyen kadınlarda da infertilite sorunu olmasa ve kadın ailesini tamamlamış olsa bile myomektomi yapılabilir. Bazı kadınlar icin rahimlerinin alınması ciddi prikolojik sorun kaynağıdır ve yerinde tutulması bu acıdan oldukca onemlidir.
Myomektomi ilk kez 1844 yılında Atlee tarafından tanımlanmış ve o gunden bu yana teknikte onemli bir değişiklik olmamıştır. Myomektomi alanında yaşanan en onemli gelişme laparoskopinin myom tedavisinde kullanılması olarak kabul edilebilir.
Myom eğer rahim duvarından dışarıya doğru buyumuş ise bu durumda laparoskopik yaklaşım cok daha anlamlı olacaktır. Cok kısa suren bir işlem ile myom kolaylıkla alınabilir. Ote yandan rahim duvarı icine gomulmuş buyuk bir intramural myom varlığında ise laparotomik yaklaşım hasta acısından daha yararlı olabilir. Rahimin ic boşluğuna doğru buyuyen myomlar ise histeroskopi ile alınırlar. Bu durumda hastanın hastanede yatması gerekmez.
Myomektomi oncesi kısa bir sure GnRH analogları adı verilen ilaclar ile kadının kısa sureli menopoza sokulması ve bu sayede myomun kucultulmesi bazı yazarlar tarafından onerilmiştir. Ancak yapılan calışmalar boyle bir uygulama sonrasında myomun bir miktar kuculmesine rağmen kendisini etraftan ayıran kapsulun yok olması nedeni ile cıkartılmasının cok daha gucleştiğini ortaya koymuştur. Ayrıca kucuk myomlar GnRH analoğu uygulaması sonrasında iyice kuculmekte ve operasyon sırasında bulunamamaktadır. Bu myomların tekrarlama olasılığı cok artmakta ve %63´e kadar cıkmaktadır. Analog uygulanmayanlarda ise bu oran %13´dur.
MYOMEKTOMİ SONRASI HAMİLELİK
Kısırlık nedeni ile yapılan myomektomiler sonrasında gebelik oranları oldukca yuz guldurucudur. Hastanın yaşına bağlı olarak myomektomi sonrası gebelik oranı %22-66 arasında değişmekte olup hastaların ortalama %57´si yani yarısından fazlası hamile kalmaktadır. Oran 35 yaşından genc kadınlarda anlamlı olarak daha yuksektir. Hamile kalan hastaların %80´inde herhangi ek bir tedaviye gerek kalmadan hamilelik gercekleşmektedir. Birden fazla kısırlık nedeni bulunan ciftlerdeki gebelik oranları biraz daha duşuktur.
1999 yılında yapılan bir başka calışmada ise myomektomi oncesi %60 civarında olan spontan duşuk oranının operasyon sonrası %24´e indiği gosterilmiştir.
MYOMEKTOMİ SONRASI DOĞUM ŞEKLİ
Myomektomi sırasında myom sayısına ve bunların lokalizasyonuna gore rahim duvarına bir ya da daha fazla sayıda kesi yapılır, myom cıkartılır, ortaya cıkan boşluk dikişler ile kapatılır. Bu nedenle tıpkı sezaryende olduğu gibi rahim duvarında butunluk bozulur. Bu nedenle myomektomi sonrası yaşanan gebeliklerde rahim yırtılması riski biraz daha yuksektir. Bu risk nedeni ile pek cok jinekolog myomektomi sonrası doğum şeklinin sezaryen olması konusunda fikir birliği icindedir.
Sezaryen gerekliliği sadece rahim kas dokusu icinde bulunan intramural myomların cıkartılmasından sonra vardır. Subseroz myomektomi, ya da histeroskopi ile yapılan submukoz myomektomi sonrası normal doğum olabilir.
Myomektomi sonrası sezaryena karar veriken cıkartılan myomların buyukluğu, sayısı, lokalizasyonu, kas icindeki derinliği gibi kriterler goz onune alınır.
SEZARYEN SIRASINDA MYOMEKTOMİ
Onceden varlığı bilinen ya da sezaryen sırasında fark edilen myomların bu operasyon sırasında cıkarılıp cıkarılamayacağı cok tartışmalı bir konudur. Kadın doğumun klasik referans kitaplarının eski baskılarında bu girişimin kesinlikle kontraendike olduğu ve yapılmaması gerektiği ifade edilmektedir. Buna gore sezaryen sırasında yalnızca ince bir sap ile rahime bağlı olan subseroz myomlar cıkartılabilir. İntramural myomların cıkartılmama sebebi ise kanama kontrolunun gucluğudur. Kanamayı kontrol edebilmek icin rahimin alınması dahi gerekebilir ya da ameliyat sonrası kanamanın devam etmesi durumunda ikinci bir ameliyat gerekli olabilir.
Hamilelik sırasında rahimin kanlanması cok artmaktadır. Myomektomi zaten kendisi kanamaya neden olabilen bir girişim olduğundan sezaryen sırasında hamile bir rahimde uygulanması cok guvenli değildir. Lohusalık donemi sonrası myomlarda bir miktar kuculme de gorulduğunden operayonun bu donemin sonuna ertelenmesi daha guvenli olmaktadır. Bu klasik bilginin yanı sıra pek cok araştırma secilmiş hasta grubunda, sezaryen myomektominin dikkatli ve iyi bir cerrahi teknik uygulanması ile guvenli bir şekilde yapılabileceğini ortaya koymuştur.

[h=2]Antalya Kadın Doğum uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]