Tek tanım ile acıklamak ve ortak bir tanımda buluşmak cok zor olsa da bircok araştırmacı ve uzmanın ‘ cağın rahatsızlığı ‘ olarak nitelendirdiği bir durumdur mukemmeliyetcilik.Hastalık demek pek de doğru olmaz zira kişilik ozelliği olarak gorulmeye musait bir kavramdır.
Dikkat ettiyseniz son yıllarda sohbet ortamlarında ozellikle iş yaşamında kendini “ cok mukemmeliyetci biriyim “ şeklinde tanımlayan kişilere sıklıkla rastlıyoruz.Her ne kadar kulağa havalı ve cekici gelse de kişiliğinde bu ozelliği taşıyan bireyler iş hayatlarında, sosyal ve ozel ilişkilerinde sıkca problem yaşayabılecekleri gibi depresyonla başlayıp ceşitli psikolojik rahatsızlıklara sahip olma riski taşımaktadırlar.
Mukemmeliyetci insanlar kendilerinin veya cevresindeki insanların hatalarını, eksikliklerini kabul edemezler. Surekli eleştirel bir bakış acısına sahiptirler.
Kendilerine cok yuksek hatta imkansız hedefler koyarak yukselttikleri beklentiler genelde kendilerine hayal kırıklığı olarak geri donmektedir.
Yapmak istedikleri cok şey vardır ancak başlamak icin o ‘ mukemmel an’ı ‘ bir turlu bulamadıkları icin erteleyerek azını gercekleştirebilirler. Ustelik gercekleşmeyen planlar beyinlerini surekli meşgul ederek stres ve gergin yaşamalarına sebep olabilir.
Her işte kusursuzluğu bekledikleri icin başarılarını gormezden gelerek başarısızlıklarına odaklıdırlar. Hatalarına olduğundan daha buyuk anlamlar yukleyerek kendilerine karşı olumsuz duygular beslerler.
Surekli olarak kendilerini yetersiz gorerek sevilmeme ve beğenilmeme kaygısı yaşarlar.
Hayatın her alanında, esnetemedikleri katı kuralları vardır. Genellikle ‘ ya kusursuz olmalı ya da hic olmamalı’ mantığıyla duşunurler.
Mukemmeliyetcilik bir cok psikiyatrik durumun icerisinde gorulebilmektedir. Ozellikle obsesif kompulsif (takıntı) kişilik ozellikli kişilerde yuksek oranda gorulmektedir.
Mukemmeliyetciliği en az indirgeme konusunda ne yapılabilir?
1-Amac ve hedeflerinizi gozden gecirip bunlara dışarıdan objektif bir gozle bakmayı deneyin. Bu amac ve hedeflerin ne derece gercekci olduğunu gozlemleyin.
2- ‘-meli,-malı’ duşuncelere kapılmayın. Olaylara sadece siyah beyaz bakmak yerine aradaki farklı tonları gorebilecek kadar esnek duşunmeye calışın.
3- Hata yaptığınızda etrafta ne değiştiğine bakın. Eminim ki dunyanın sonunu getirecek bir hata olmadığını farkedeceksınız.
4- “ ya hep ya hic “ demeyi reddedin. Aklınızda şiir yazmak varsa yazın. Bir ortamda şarkı mırıldanmanız istendiyse arkadaşlarınızı kırmayın. Sonucta şarkı soylemenizi istediler kusursuz soylemenizi değil…!
5-Eleştiri karşısında ofkelenmek ve pes etmek yerine eksiğin nerede olduğunu sorgulayın.Unutmayın hatasız oğrenme ve gelişme mumkun değildir.
Sağlıklı gunler dilerim…

[h=2]Siirt Psikoloji uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]