Bizim toplumda insanlarımız, acıyı paylaşmayı sever. Sevinci paylaşmaya tahammulu yoktur. Neden mi? Moral mutluluk seviyesi ulkemizde ortalama 2 iken, gelişmiş batı toplumlarında 7- 8 civarındadır.
Bu da; insanlarımızın bireysel yaşamlarında, bir hayli mutsuz olduğunu gosterir. Yalnızca kendinden daha kotu durumdakileri gorduklerinde, kendilerini daha iyi hissederler.
Hatta acı icinde olan dostlarına, yurttaşlarına, ya da hic tanımadıklarına oylesine yardımsever olurlar ki şaşarsınız. Onlarla ağlar, gunlerce yas tutar, lokma dağıtırlar. Tum bu ritueller esnasında kendilerini bir hayli şanslı sayıp, yaşadıkları hayatın mutsuz yanını unutuverirler.
Bu durum icten ice hoşlarına gider. Unuttukları 'mutsuzlukları' ile yaşam daha cekilir hal alır. Ta ki; Etraflarında, mutlu insanlar gorene dek bu boyle surer gider. Mutlu insanların mutluluklarına, şahit olmaya başladıklarında, kıyamet kopar.
Başlarlar hasetliğe, dedikoduya, kotulemelere, tu-kaka demelere. Haklılar bir bakıma, cunku mutlu insanlar, yaşamlarındaki guzelliklerle; mutsuzlara, hayatlarının ne kadar cekilmez olduğunu, istemeseler de farkettirmişlerdir. İyi de bu durumda, zavallı sucsuz mutlu insanların gunahı ne? Kim bilir ne cefa cekmiş, ne cok yıkılmış, ne cok tekrar ayağa kalkmıştır. Pes etmemiş, sevmeye devam etmiştir koca evreni. Yorulmuş ama inadına mutluluk icin mucadele etmiştir.
İnadına gulumsemiştir bir omur. Son nefesine kadar da, mutluluk icin cabalamaya yemin etmiştir, mutsuzlara inat. Demem o ki; Birinin kotu gununde yanında olup, iyi gununde uzağında isen, kendine onemli bir soru sor. 'Ben neden mutsuzum?' diye. Henuz hayat devam ediyorken, Yakala yaşamı, ucundan da olsa. Dilek Kılıc
[h=2]İstanbul Psikoloji uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]
Mutsuzlar sevincleri paylaşamaz
Sağlık0 Mesaj
●24 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Sağlık
- Mutsuzlar sevincleri paylaşamaz