MUTSUZ EVLİLİĞİN SEBEPLERİ-MUTLU EVLİLİĞİN SIRLARI
Hepimiz mutlu olmak icin evleniriz. Duğun arabamızın arkasında “Evleniyoruz, Mutluyuz” yazar. Daha da otesi evlenirken hep boyle mutlu kalacağımıza inanarak evleniriz. Bu sonu belli hikayenin başı da bellidir. Herkes mutlu olcağına inanarak evlenir ve sonunda herkes....Keşke mutlu kalmanın bir yolu olsa, ya da bir bilen varsa bize soylese. Amerikalı unlu bir cift terapisti olan John Gotman bildiğini soyluyor.
Bakalım mutsuz evliliğin sebepleri ve mutlu evliliğin sırları nelermiş. Gotman oncelikle mutsuz evliliğin, hatta boşanmaya doğru gitmenin işaretlerini anlamanın onemli olduğunu duşunuyor. Neyi yapmamamız gerektiğini bilmenin onemine inanıyor.
Mutsuz Evliliğin Altı Sebebi - Gotman'a gore tartışmanın varlığı değil, tartışmanın niteliği boşanmaları belirlemede onemlidir.
Bu nedenle tartışmalar sırasında dikkat edilmesi gereken 6 işaret vardır.
A)- Birinci işaret tartışmalara sert ifadelerle başlanmasıdır. Mesela 15 dakikalık bir tartışmanın ilk uc dakikasını dinlediğinizde sonunun nasıl biteceğini %96 doğruluk oranıyla bilebiliriz.
B)- İkinci işaret tartışmanın icinde “Mahşerin Dort Atlısı”nın ne kadar fazla olduğudur.
1.Eleştiri
2.Kucumseme
3.Savunmaya Gecme
4.Duvar Orme Eleştirme: Eleştirme şikayetten farklı bir durumdur. Şikayet, belli bir durumdan rahatsızlığı dile getirirken eleştiri daha genellenmiştir ve eşin kişiliği ile ilgili negatif sozler icerir. Orneğin; “Eve geldiğimde bana gunumun nasıl gectiğini sormadığında kendimi onemsenmemiş hissediyorum” demekle “Bir kere de eve geldiğinde bana nasılsın diye sorsan, cocuk bile nasılsın diye sormayı bilir, sende insanlık da olmuş.” demek farklı etki yaratacaktır. Ama biz ikinci ornekteki gibi konuşmaları daha cok severiz, cunku daha etkili olcağını duşunuruz değil mi? Halbuki bu tarz konuşmalar karşı tarafta savunma mekanizmalarını harekete gecireceği icin genellikle işe yaramaz, boşuna konuşuruz. Sonra da rahatsızlığımı dile getiriyorum ama hic anlamıyor diye yine karşımızdakini suclarız. Kucumseme: Eleştirinin bir adım daha ileri gitmesidir, karşımızdaki kişiye ad takma, goz devirme, alay etme, iğneleme ve saldırganca espirirler yapmayı icerir. Bu dort atlı icinde en zararlı olanıdır. Cunku tiksinmeyi icerir ve cozum yerine daha cok catışma getirir. Hatta yapılan bir araştırmada kucumsemeye maruz kalan eşlerin diğerlerine oranla daha cok nezle ve soğuk algınlığına yakalandığı gorulmuştur. Savunmaya gecme: Kucumsemeye karşılık savunmaya gecmek doğal bir tepkidir, fakat yine de karşı tarafa “sorun bende değil, sende” mesajını verdiği icin cozum getiren bir yaklaşım değildir. Duvar Orme: İlk uc atlı devreye girdikten bir sure sonra eşlerden biri (genellikle erkekler) kendini geri ceker. Başka yone bakar ama dinlediğine dair baş sallar, goz temasından kacınır, gazateyi veya kumandayı eline alır. Kısaca sessiz kalır ve duyduklarını umursamıyormuş gibi davranır.
C)- Ucuncu işaret Taşma'dır. Tıpkı sel baskını gibidir. Cunku tartışma sırasında surekli eleştirilen kişi kapana kısılmış gibi hissetmekten kendisini korumak icin sıkca duvar ormeyi kullanmıştır, fakat artık orulen duvarlar biriken suları tutamaz ve taşma meydana gelir. Mutsuz evliliklerde bu uc prensip genellikle birarada gorulurler.
D)- Dorduncu işaret Beden Dili'dir. Taşma'nın yol actığı fizyolojik değişimler bu gerilimin oldukca zor bir durum olduğunu gostermektedir. Kalp atışı dakikada 100-165 arasına cıkar, terleme olur, yoğun adrenalin salgılanır ve tansiyon yukselir. Taşma olunca bilgi işleme becerisi azalır, kısaca eşin ne dediğini anlamak gucleşir, savaş ya da kac tepkisi oluşur. Problem cozme becerisi ortadan kalkar, kişinin tek yapabileceği ya savaşmak ya da kacmak olacaktır.
E)- Beşinci işaret başarısız onarma cabalarıdır. Gerilimi azaltmak ve taşmayı engellemek icin eşlerden birisinin cabalamasıdır. Orneğin; “Bekle biraz sakinleşeyim” veya “Ara verelim” gibi sozler işe yarayabilir. Genellikle ilişkideki pozitif taraf ağır basıyorsa bu cabalar başarılı olabilir. Fakat eğer ilişkide olumsuz başlangıc, mahşerin dort atlısı ve taşma sıkca yaşanıyorsa genellikle bu cabalar fark edilmez ve başarısız olur.
F)- Altıncı işaret kotu anıları fazla hatırlamak, yeniden kaleme almaktır. İyi anılar, ilişkinin başlangıcında yaşanan guzel ve yoğun duygular ise genellikle onemsizleştikleri icin veya artık acı verdiği icin unutulurlar.
Mutlu Evliliğin Yedi Prensibi
•Birinci prensip aşk haritalarınızı genişletmektir. Aşk haritası, eşinizle ilgili bildiğiniz bilgilerdir. Mutlu ciftlerin birbirleriyle ilgili bildikleri bilgiler geniştir. Ciftlerin birbirlerinin hayatındaki onemli olayları bilmeleri, birbirlerinin en buyuk korkularını, hayallerini, umutlarını bilmeleri zor donemlerde ciftlerin bağını guclu kılarak bir arada kalmalarını kolaylaştırmaktadır.
•İkincil prensip eşlerin birbirlerinden hoşlanmaları ve birbirlerine saygı duymalarıdır. Mutlu ciftler olumsuzluklara rağman birbirlerinin iyi ve guzel yonlerini gorur ve hatırlarlar. Eğer iyi şeyler hatırlanmıyorsa evlilik tehlikededir. Taktir ve beğeninin olduğu ilişkilerde anlaşmazlıklar olsa da dort atlının olması gucleşir.
•Eşlerin birbirleriyle bağlantıda kalmalarına yardımcı olan şey gun icindeki kısa sohbet anlarıdır. Soruya karşılık verme, espiriye gulme, yemek yerken bir iki cumle konuşma, zor bir gun gecirdiğini bildiğiniz eşinize kısa bir destekleyici mesaj atma vs. Bu kucuk davranışlar adeta ciftlerin “duygusal banka hesabı”na para yatırmaya benzer. Zor zamanlarda bu banka hesabından para cekilir ve ilikiyi iflas etmekten kurtarır. Eğer banka hesabı boşsa, en kucuk bir negatiflikte ilişki iflas etmeye mahkumdur. Duygusal banka hesabına yatırdığımız paralar bazen onemsiz gorulebilir ve zaten olması gereken şeyler gibi gorunebilir, fakat bu cabalar fark edilmelidir. Ne kadar cok dolu bir banka hesabınız varsa ilikiniz o kadar sağlam ve zorluklara dayanıklı olacaktır.
•Eşinizin sizi etkilemesine izin vermek onemlidir. Bu eşinizin fikirlerine ve duygularına onem verdiğiniz ve alacağınız kararlarda soz sahibi olmasına izin verdiğiniz anlamına gelir. Bu sayede guc paylaşımı olur ve uzlaşma yetisi artar.
•İlişkilerde cozulebilir problemlerle cozulemeyecek problemleri ayırt etmek de onemli bir beceridir. Cozulebilecek turden problemlerinizi konuşurken bir kac şeye dikkat edilmesi tavsiye edilir: Yumuşak başlangıclar yapın. Onarmayı ve onarılmaya izin vermeyi oğrenin. Kendinizi ve birbirinizi sakinleştirin. Uzlaşma becerilerinizi artırın. Birbirinizin hatalarına karşı toleranslı olun.
•Kilitlenmelerin ustesinden gelin. Bazı sorunlar vardır hic cozulemeyecekmiş gibi gelir. Orneğin, siz cocuk istiyorsunuzdur, eşiniz istemiyordur, siz cocuklarınıza ibadet etmeyi oğretmek istiyorsunuzdur, eşiniz ise ateisttir, siz evde oturmayı cok seviyorsunuzdur, eşiniz ise her gece dışarı cıkmak istiyordur, vs. gibi. Umutsuz gibi gorunen bu gibi catışmalarda yapmanız gereken bu sorunu cozmeye calışmak değil, eşinizle bu konuda konuşabilir hale gelmektir. Bu problemle ilgili konuşurken birbirinizi kırmadan konuşmayı ve bu problemle yaşamayı oğrenebilirsiniz. Konu cocuğunuza hangi dini goruşleri oğreteceğiniz de olsa, peceteleri nasıl katlayacağınız gibi kucuk bir mesele de olsa, eğer eşiniz sizin hayallerinize saygı gostermiyorsa ve onları dikkate almıyorsa kilitlenme yaşamanız muhtemeldir. Cunku hayellerimiz hayatımıza anlam ve amac katar, kimliğimizin bir parcası haline gelirler.
•Eğer ilişkiniz bu altı prensibe uygunsa zaten mutlu olma ihtimaliniz oldukca yuksektir. Yine de daha neye ihtiyac var derseniz, ortak anlam ve değerler yaratmak diyebiliriz. Bu aslında her ailenin kendi kulturunu yaratmasıyla ilgili bir şeydir. Her ailenin ceşitli rituelleri, gelenekleri vs. vardır. Mesela doğumgunlerini kutlamak, bebeğin doğumundan sonra mevlut okutmak, pazar akşamları dışarda yemek yemek vs. Kultur yaratmak icin ciftlerin aynı fikirde olmasına gerek yoktur, birbirlerinin hayallerine saygı duymayı oğrenen ciftler bunu ortak kultur yaratmanın bir yolunu bulurlar. Bu kultur iki tarafın da hayallerini barındırır ve zamanla şartlara gore değişebilecek kadar da esnektir. Boylece hayalleriniz farklı olsa da evliliğiniz yuruyebilir ve kilitlenme yaşama olsılığınız cok azalır.
Hayat hakkındaki temel konulardaki duşunceleriniz ne kadar birbirine yakın olursa hayat o kadar daha zengin ve kolay olacaktır. Bunun olması icin her ne kadar kendinizi zorlayamasanız da, herkesin kendi duygu ve duşuncelerini durustce ve rahatca paylaşabileceği bir ortam yaratarak bu anlamların birbirine kaynaştığı bir evlilik yaratma ihtimalinizi artırabilirsiniz. Bu da arkadaşlığınızı guclendirir ve catışmalarla daha kolay başa cıkmanıza yardımcı olur. Gotman calışmalarına katılan ciftlerle ilerki zamanlarda tekrar bağlantı kurduğunda iyileşme gostermeye devam eden ciftlerin haftada beş ekstra saat ile bu farkı yarattıklarını gormuş.
Siz de bu sırdan yararlanmak istiyorsanız haftada beş saatinizi şunlara ayırın:
•Sabah ayrılma (Eşinizin o gun ne yapacağını bilin.) Gunde 2x5=10 dk.
•Akşam gununuzun nasıl gectiği ile ilgili sohbet edin.. Gunde 20x5 =1 saat 40 dk.
•Beğeni ve taktir cumlelerini kullanın. (5x7 =35 dk.)
•Yakınlık kurun. (Mesela uykuya dalmadan once eşinizi opun.) (5x7 =35 dk.)
•Haftalık buluşma gercekleştirin, birlikte bir faaliyet yapın. (Aşk haritanızı genişletin.) Haftada bir kez 2 saat.
[h=2]İstanbul Psikoloji uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]
Mutlu evliliğin sırları-mutsuz evliliğin sebepleri
Sağlık0 Mesaj
●20 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Sağlık
- Mutlu evliliğin sırları-mutsuz evliliğin sebepleri