Bir kere Albert Einstein herkesin birer dahi olduğunu soylemişti ona gore bir oğretmen bir cocuğu oyle bir kucaklamalıydı ki tutkularını surdurmesi icin onu surekli desteklemeli, yaratıcılığı ve bilginin verdiği mutluluğu fark etmesini sağlamalıydı. Bir duşunsenize bugun oğretmenlerin kacı bu idare sahip ki? Kacı sınıfın kapısından girerken bu istekle giriyor? Bir balığı ağaca tırmanabilir ve becerisine gore değerlendirirseniz balık hayatının sonuna kadar başarısız olduğuna inanarak yaşar. Biz her yıl milyonlarca cocuğu aynı bu balık gibi yuksek bir ağacın onune bırakıyoruz ve tırmanma yarışına başlamalarını istiyoruz, bunu yaparken de ne kadar beceriksiz ve başarısız hissettiklerinin farkında değiliz.
En iyi eğitim okulda oğrendiğimiz her şeyi unuttuktan sonra geriye kalandır. Geleneksel okul sisteminin yaratıcılığı bireyselliği oldurduğu ortada. Milyonlarca cocuğu sınıflara doldurup neden anlatıldığını anlatan oğretmenin bile bilmediği bilgileri boca ediyoruz. Yıllarca her birinin farklı yetenekleri bambaşka hayalleri ihtiyacları olan 40 farklı oğrencinin karşısında tek bir oğretmenin aynı bilgiyi aktarması gercekten cok urkutucu değil mi? Peki cocuklarımız neden başarısız? Neden dunya sıralamasında her sene daha da aşağıya yol alıyoruz cunku bugun eğitimin kotu olması icin gereken her şeyi sırasıyla yapıyoruz, hem de eksiksiz başta oğretmenlere duzgun ucret vermiyoruz. Fakultelerde oğretmenlik mesleğini oğretmiyoruz. Mezun olan oğretmenleri takip etmiyor, diplomalarını verip gonderiyoruz. Paramızı yatırdığınız bankalar yuzlerce kanun ve kurallar ile duzenlenirken milyonlarca cocuğumuzu her sabah emanet ettiğimiz okullar kendi halinde ve vasat eğitim almış yoneticilerin kaderinde.
Ne demişti Mustafa Kemal Ataturk "Yeni nesil sizin eseriniz olacaktır." oğretmen bir cocuğa yalnızca alfabe ve sayıları ureten bir varlıktan ibaret olamaz. Tum hastalarına aynı ilacı yazan doktor gibi herkesi aynı eğitimden geciriyoruz ve sonunda aynı sınavlarda boşluk doldurmalarını istiyoruz. Halbuki asıl doldurulması gereken boşlukları henuz biz dahi doldurmamışken hayatında tek bir saat bile derse girmemiş oğrenciye dokunmamış politika yapıcıların ve danışmanlarının uydurduğu mufredatlardan medet umuyoruz. Dunyadaki en onemli işlerden birini yapmalarına rağmen oğretmenlerimize ancak yaşamaya yetecek kadar bir ucret veriyoruz. Hepimizin elindeki telefonu geliştiren oturduğumuz binayı yapan muhendis kat kat kazanırken cocuklarımızı yeşerten oğretmen neden ay sonunu zor getiriyor anlıyorum bir doktor kalp ameliyatı ile bir cocuğun hayatını kurtarabilir ama bir oğretmen ise o cocuğun kalbine dokunabilir, onu yonlendirerek duzgun bir hayat yaşamasını sağlayabilir hem de kan ve gozyaşı olmadan.
Gunumuzde oğretmenlik mesleği secilmiyor, mecburen oğretmen olunuyor. Finlandiya'da en iyi %10 ona girenlerin sadece ilk tercihliği oğretmenlik olanların oğretmen olurken bizde ise oğretmen olmak icin ortalama oğrencinin bir tık altı yetmekte oğretmenlik son care meslek olamaz. Tercih edilmelidir, arzu edilmelidir universite sınavında 5 tercih yazıp dorduncu secimi sınıf oğretmeni olan bir oğretmenin meslek aşkından soz edilebilir mi? Neden eğitim fakultelerinin puanları o kadar duşuk? Neden başarılı oğrenciler oğretmenlik mesleğini secmiyor? Neden uc cocuktan biri buyuyunce oğretmenlik hayalini kurarken buyunce o hayalini diye unutuyor cunku oğretmen az kazanıyor. Saygın bir meslek değil ve daha onemlisi yuzlerce yıl gecmiş olmasına rağmen bu mesleğin ne kadar onemli olduğunu hala bilmiyoruz. Oğretmenler kitap okumuyor, dil bilmiyor, sanatla alakaları yok. Kendilerini değil kendi alanlarında bile yeni ve guncel konularda geliştirmiyor. Teknolojiye cok uzaklar. Sosyolojiye uzaklar. Oyle bir bireyin oğrencinin ateşini koruklemesi mumkun mu? Gunumuzde eğitim sistemi modası gecmiş ve yenilenmesi gereken curumuş guvenilmez ve her an yıkılmaya hazır bir kopru gibi koprunun zayıflığından ziyade koprunun diğer tarafında da cocuklarımız icin hicbir şey yok. Onlara ne bir gelecek, ne bir ideal sunuyoruz eğitim hayatları boyunca yeteneklerini gormezden geliyoruz. Eğitim hayatlarının sonunda da onları yalnız bırakıyoruz.
Hasta bir ağacın yapraklarına dallarına bakılmaz, koklerine bakılır cozumu koklerde aramak lazım. O nedenle cozum yine yine oğretmen oğretmeni mutlu etmek. Sadece maddi olarak da değil yaptığı işten mutlu olmalı, saygı gorduğunu bilmeli oğretmen mesleğinin toplum icinde ne kadar kıymetli olduğunu her an hissetmeli. Velilerin tacizine, yoneticilerin ve tuccarların insafına bırakılmamalı. Oğretmen icinde olduğu sınıf hem atolyesi hem evi hem iş yeri olmalı. Oğrencilerin gozunde gorduğu ışıkla ve başarıyla mutlu olmalı. Sınıfındaki her cocuğun aslında yazılmakta olan kitap olduğunu kitabın en iyi şekilde sonlanmasını sağlayacak kişinin de yine kendisi olduğunu bilmeli. Oğretmen oğretmenim sozum sana bir cocuğu geleceğe hazırlamak icin ihtiyacın olan şey bu kitapların icinde değil, kalbinde ve aklında ona kendisi olabileceği o potansiyonu ortaya koyacağı bir ortamı yaratmak yine sana duşmekte. Evet her cocuk farklı ama her birey icin farklı yontemler bulmak zorundasın.
Oğretmenim bir soz var "Bir atı zorla suya goturebilirsin ama zorla su iciremezsin." diye kesinlikle doğru değil, o ata su icerecek olan da sensin gunumuzde en buyuk şirketler artık notlara ve universitelere bakmıyorlar bile. Artık hic kimse ne bildiğine bakılarak işe alınmıyor, kimse ne kadar şey bildiğiniz ile ilgilenmiyor. Hangi bolgede muz yetiştirildiğini ya da savaşların tarihini Google'a sorarak da oğrenebiliyoruz yeni dunyaya eskinin yontemleri ile cozum bulamayız artık onemli olan şey elinizdeki bilgi ile ne yapabileceğiniz bilmeniz. Gercek hayat problemlerini yaratıcı ve etkin şekilde cozmek onemli gelecekte cocuğumuzu işi alacak kişi işte tam olarak ona bakacak unutmayın kimse bir robotun işini bir robottan daha iyi yapamayacak.
O nedenle cocukları robot gibi yetiştirmekten bir an once vazgecmeliyiz. Sınıflarımızda bireysel duşunceyi ve yaratıcılığı korukler meliyiz bugunden itibaren dun oğrettiğimiz gibi devam edersek cocukların geleceğini calmaya devam ediyoruz demektir bir değişim sınıfın icinde başlar bir Fırat metinlerinde veya bir siyasetcilerin sozlerinde değil unutma.
Eğitim sistemi nasıl duzelir?
Eğitim Öğretim Genel Konular - Sorular0 Mesaj
●2 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Eğitim Öğretim Genel Konular - Sorular
- Eğitim sistemi nasıl duzelir?