Şimdi universitelerin aşağı yukarı ne halde olduğunu hepimiz tahmin edebiliyoruz. Fakat bu konunun uzerine cok duşulduğunu gorunce ve bir de profesorlerin, bilim adamlarının vesaire cok eleştirdiği bir konu olunca insan ister istemez olayın ciddiyetini daha cok kavrayabiliyor. Bundan dolayı universitelerin durumu hakkında sizle konuşmak istedim.
Celal Şengor ve İlber Ortaylı hocalarımızın bu konu hakkındaki yorumlarını değerlendirmenizi de rica ediyorum.
Fatih Altaylı'nın sunduğu Teke Tek adlı programın 18 haziran konuğu İlber Ortaylı ve Celal Şengor idi.
Program 2 saat 20 dakika surdu ve bu uzun sure boyunca eğitime ve işsizlik uzerine cok yoğunlaştılar.
Cok carpıcı, aydınlatıcı cumleler kurdular ve bunları size aktarmak istiyorum.
"Turkiye'de universiteye gitmek 4 yıl vakit kaybıdır." dediler. Tıp fakultelerinin bittiğini, yakında bir iğne bile vuramayacak doktorların olacağını soylediler. 4 yıl vakit kaybına cok katılmasam bile yakında bir iğnenin bile vurulamayacağını ben de duşunuyorum ve "Gorunen koy kılavuz istemez." sozunu hatırlatmak istiyorum.
Herkesin universitelere giremeyeceğini, bu işin zor olduğunu ve emek istediğini belirttiler. Zor ve emek isteyen bir işi de herkesin yapamayacağını ben de duşunsem de hocalarıma bu soz hakkında da kısmen katılıyorum.
Ote yandan 500 tane universite yapmak yerine az sayıda universite yapılması gerektiğini savundular. Turkiye'ye bakıyorsun universite yok, dediler. Turkiye denilince, universitelerimiz denilince akla universite ismi gelmediği soylediler yani. Oxford Universitesi gibi universiteler uzerinden ornekler verdiler ve birkac universite daha saydılar. Az yapacaksın, doğru yapacaksın, fikrini savundular. Ki gercekten Turkiye'de universite deyince insanın aklına universite ismi gelmiyor. Akılda kalıcı, başarılı, bilime acık universitelerin yapılması gerektiğini belirttiler.
Bu sozleri hakkında ben de az ama işlevi olan universiteler yapılması gerektiğini duşunuyor ve bu sozlerine sonuna kadar katılıyorum. Az para ile yarım yamalak universite yapıp, hicbir başarı elde edilemeyeceğine, az para ile az universite yapıp, cok daha fazla etkili olacağını ve başarı elde edileceğini duşunuyorum.
Yani milyarlarca insan sadece bu birkac seckin universitelere girmenin hayalini kuruyor ve hayal edilen universitelerden birisi de bizim universitemiz olabilir, demek isteniliyor. Kim bilir belki insanlığı cok ileriye goturecek bir icatı da bizim ulkemiz yapacak, belli olmaz.
"Az universite yapmak" ve "Herkesin universiteye girememesi." fikirleri cok ciddi fikirler olduğu icin sizlerin bu yorumlar hakkında duşuncelerinizi almak istedim.
NOT: Amacım universiteye gitmeyin, eğitim sistemi berbat, bizim sucumuz yok, demek değil. Cunku insana en buyuk zararı verebilecek ve onu en buyuk şekilde geliştirecek kişi her zaman kişinin kendisidir. Yani dediğim gibi amacım universiteye gitmeyin demek değil. Zaten eğitim sisteminin ne hale gelebileceği belli değil. Sen okulunu bitirirsin şu anlık hicbir şey olamazsan bile bir sure sonra birtakım değişiklikler sonucu "Koşeyi donebilirsin." ya da yabancı bir ulkeye gidip, orada eğitimini surdurebilirsin, diyeyim.
Ayriyeten buluş yapabiliriz, bir şeyler icat edebiliriz dedim ancak bunu deyince sanki bu işlerle hic ilgilenmiyormuşuz gibi bir izlenim yaratmış olabilirim. Elbette bizim ulkemiz de bu işlerle ilgileniyor. Ancak dediğim gibi okuyan herkesi yabancı ulkelere kaptırıyoruz. Cunku Turkiye'de imkan cok fazla yok ve pek fazla değer verilmediğini gorebiliyoruz. İnsanlar bu yuzden gelişmiş ulkelerin, gelişmiş universitelerini tercih ediyor ve bu yuzden bize pek fazla artı sağlanmıyor. Tabi elbette bu yuzden gelişmiş ulkelerin kaptığı oğrencilerimizi, profesorlerimizi suclamıyorum, gitmeyin de demiyorum. Benim değinmek istediğim nokta, buna bir cozum bulabilmek ve Turkiye'nin bazı alanlar doğrultusunda cok ama cok fazla gelişmesidir.
NOT 2: Mumkunse siyaset yapılmasın, bazı yanlışlar hepimizin sucu. Bu yuzden sağı solu karalamak yerine biraz beyin fırtınası yapalım istedim.
"Bu nasıl soru ya, zaten bir ulkenin gelişmesi icin eğitim lazım." diyebilirsiniz, kesinlikle katılıyorum. Ancak Technopat Sosyal olarak eğitimin detaylarına inelim ve kurcalayalım diyorum ben.
Cok iyi bir durum icerisinde olduğumuzu duşunup, uzun sure once bir arkadaşın yaptığı gibi, "Neyimiz varmış ki yaa?" tarzda mesajların gelmemesi icin herkese universitelerde verilen seminerleri dinlemelerini oneriyorum. O zaman nelerden ne kadar uzak olduğumuzu ve ne kadar cok bilgi kirliliği icerisinde kaldığımızı gorebiliriz diye duşunuyorum.
Surprizbozan: Program