Kız arkadaşımla yolda yururken yanımızdaki otobusten yavru bir kedi miyavlaması duyduk. Durum boyle olunca otobusun icini incelemeye başladık ve yaklaşık 30 dakika uğraştan sonra kedinin yerini tespit ettik. Gorunen o ki otobusun motorunun ustundeki bolume cıkmış ve sıkışmış. Ne kadar mudahale etmeye calışsak da cıkaramadık ve itfaiyeyi aramaya karar verdik. İtfaiyeye ulaştıktan sonra durumu anlattım ve gelip yardım edebilir misiniz diyerek rica ettim. Konuştuğum personel aracın sahibi olmadan herhangi bir şey yapamayacaklarını ve yapabileceğimiz tek şeyin otobusun ustune itfaiyeyi aramalarını rica etmemizi istedi. Telefonu kapattıktan sonra otobusun etrafını inceledik ve otobusun sahibinin olduğunu duşunduğumuz bir telefon numarasını bulduk. Aradığımız numaradaki adam sağ olsun cok kibar ve duşunceli birisi cıktı ki beni birkac defa durumla ilgili arayıp kedinin nerede olduğuyla ilgili sorular sordu ve oraya otobusun sahibini yolladığını soyledi. Benim bahsetmek istediğim şey ise şu, boyle bir durumda şans eseri otobusun numarasını bulduk ve durumu kısmen cozume getirdik fakat eğer numarayı bulamasaydık o kedi muhtemelen otobus şoforu gelip itfaiyeyi arayana kadar olmuş olacaktı. İtfaiyecilerin araba sahibi olmadan bir şey yapamamaları gibi bir prosedurun mantığını anlıyorum ama en azından gelip baksalar veya telefondan belirli talimatlarla nasıl kediyi dışarı cekebileceğimizi soyleseler guzel olurdu. Oldukca can sıkıcı bir durum gercekten.