Yepyeni bir hikaye ile merhabalar Technopat'lar.
Bir onceki hikaye icin Denetleyeni Kim Denetleyecek? | Technopat Sosyal

Oncelikle yazıya başlamadan once belirtmek isterim ki bu hikayenin gercek hayatla hicbir ilişkisi yoktur.
Bu seferki hikayemiz bilgisayar kursuna yeni başlayacak olan X'in hikayesidir.

X, sıradan sizin ve benim gibi bir insandır. Her gun yemek yer gezer bilgisayar başına oturur ve uyur. Herkesin yaptığı şeyler.
X, bilgisayar başında vakit gecirirken onundeki bu alete bakar ve gun boyu bilgisayar denen aletin başında olduğunu ancak bilgisayarı sadece internete girip haber okumak icin kullandığını fark eder. Zaten tonla boş zamanı olduğunu duşunerek neden bu bilgisayarın her şeyini oğrenmiyorum diyerek bir "Bilgisayar Kursu"na yazılmayı kafasına koyar.
Araştırır. Bir dunya bilgisayar kursuna bakar. Ama hicbirini beğenmez. Kimisinde ortam guzel değildir, kimisinde ilgi alaka yoktur, kimisinde ise bilgisayardan anlayan oğretmen bulunmaz... X bulunduğu yerde ne kadar da kalitesiz "Bilgisayar Kursları" olduğunu anlar. Ancak aramaya devam eder ve sonunda bulur.
Bu "Bilgisayar Kursu"nun adı "On/Off Bilgisayar Kursu"dur. Kurs temiz, duzenli ve bir o kadar deneyimli elemanlardan oluşuyordur.

X sabah erkenden kalkar ve kayıt olmak uzere On/Off'a gider. Cok heyecanlıdır. İcerisi gercekten de kaliteli bir yer olduğunu belli ediyordur. Hemen kayıt burosuna gider ve işlemlerini gercekleştirir. Kayıt işleminde onune koyulan sayfalarca sozleşmeyi okumamış, hemen imzalamıştır. (Burada sozleşmeyi okumamak ile cok buyuk bir hata yaptığının farkına sonradan varacaktır.)

X'in ilk gunudur. Bilgisayar ile ilgili temel bilgileri oğrenmiştir. Gercekten işe yarıyordur bu kurs. Evine gider ve yarın tekrar oğrenmek uzere uyur.

X'in ikinci gunu. X o gun cok tuhaf bir şey ile karşılaşır. X kursa alınmamıştır. Bir gun sure ile uzaklaştırılmıştır. X cok kızar. Onun daha ikinci gunudur ve bu ikinci gunde cok onemli şeyler oğrenecektir.
X bu durumu anlamak uzere mudurun odasına gider. Mudure cıkışır. Feryat eder. Cunku daha once karşılaşmadığı bir durumla karşı karşıyadır. Mudur X'e "Kurallarımız boyle uzgunum. Ayrıca bu uslubunuzdan dolayı da uzaklaştırılacaksınız. Kurallarımız imzaladığınız sozleşmede yazıyor. Buraya kaydolurken bu sozleşmeyi kabul etmiştiniz" der ve odadan kovar. X bu terslemeden sonra nasıl hissetmiştir sizce? Bence nasıl hissettiğini biliyorsunuz. Ya da elbet bir gun oğreneceksiniz.

X'in altıncı gunu. X kaydolduğu kursa karşı artık on yargılıdır. Nereden geldim de bu kursu buldum diye kendi kendine duşunuyordur. Bir yandan da oğrettikleri konusunda hakkını yiyemez. Gercekten de iyi bir kurstur. Ama sadece oğrettikleri konusunda.
X altıncı gun iceriye girer. Masasına oturacaktır ki oğretmen engeller. "Dur" der, "Seni ne yazık ki bugun de uzaklaştırmalıyım." X ne olduğunu anlamaz, guler. Şaka olduğunu sanar ve sorar "Neden?". Oğretmen "Ne yazık ki kafanıza taktığınız berenizin kazağınıza uygun olması gerekirdi. Oysa sizin taktığınız bere ile kazağınız cok farklı. Bu kurallarda yazıyor. Uzgunum." der. X tepki veremez. Cunku bunların gercek olduğuna inanamaz. Peki ya sonra ne olur? Tekrar mudur tekrar uzaklaştırma tekrar sinir... Uzaklaştırmalar artık katlanmıştır. 3, 5, 7, 15...

X, gel zaman git zaman kuralları alışır. Kuralları biliyordur artık. Guzel geciyordur zamanı. Hatta bazen oğretmenlerini savunuyordur, oğretmenler yeni gelenlere uzaklaştırma verdiğinde. Bircok bilgi oğrenmiştir. Mutludur. Ta ki 74. gune kadar.

74. gunde X, kursa kazağının ustune rozet takarak gelmiştir. O gun onun uğurlu salı gunu olduğundan takmıştır rozeti. Zaten her hafta takıyordur. Aynı kazağına hem de.
Ancak o gun oğretmen X'i yine engeller. Uzaklaştırıldığını soyler. X yine guler. Cunku butun kurallara uyduğundan emindir. Biliyordur ki bir yanlışlık var. Sorar oğretmene "Neden uzaklaştırıldım?". Oğretmen "Rozetleri artık kazağa takmıyoruz. Cunku kazak yapısı gereği rozet takılmak icin uygun değil. Taksanız bile birkac saat icinde duşebiliyor. O nedenle artık sadece cekete takıyoruz rozetleri." der. X bunu uzerine "Ama kurallarda kazağa takılabileceği yazıyordu" der. Ama nafile. Kurallar X'e ya da diğer kurstakilere bildirilmeksizin bir gun once değişmiştir.
X tabi ki sinirlenir. Mudur'un yanına koşar. Ve aynı şeyler tekrarlanır. X, bu sefer 365 gun uzaklaştırılmıştır.

X'in canına tak etmiştir. Bıkmıştır bu kurstan. Artık bunun boyle gitmeyeceğini, kurstan ayrılması gerektiğini anlar. Ertesi gun mudurun karşısına dikilir. Ancak bu sefer olabildiğince kibar olması gerektiğini biliyordur. Yoksa mudur dinlemeden uslup diyerek odadan kovacaktır. X eğilip buzulur ve sorununu acıklar. "Benim ile ilgili her şeyin kursunuzdan silinmesini istiyorum. İlişkimi kesiyorum. Teşekkurler oğrettikleriniz icin." der. Mudurun cevabı ise X'te şok etkisi yaratır. Mudur "Ha o konu. Biz artık kursumuza kaydını yaptıran insanların kayıtlarını silmeme kararı aldık. Nedenini sormayın ama biz boylesinin daha doğru olduğuna karar verdik. Uzgunum silmiyoruz. Boylelikle uzaklaştırmanız bittiği zaman bıraktığınız yerden devam edebilirsiniz." der. X ise "Bana imzalattığınız sozleşmede boyle bir madde yer almıyordu. Yaptığınız doğru değil. Silmek zorundasınız." der. Mudur tabi ki usluptan yine hoşlanmamıştır. Egosuna yedirememiştir ve X'i odadan kovmuştur.

X ne demeliydi? Nerede yanlış yapmıştı? Mudurun ozetle "Biz boyle karar verdik, o kadar." demesi doğru mudur?
Ne duşunuyorsunuz?