Ucağa bindiniz, koltuğunuzu buldunuz, oturdunuz ve arkanıza yaslandınız. Kabin ekibi telefonlarınızı kapatın ya da telefonlarınızı ucak moduna alın diyene kadar telefon kullanmakta ozgursunuz. Acil işlerinizi tamamladınız ve uyarı geldiğinde uyarıyı dinleyip gerekeni yaptınız diye umut etmek istiyorum. Tabii ki kurallar ciğnenmek icindir felsefesiyle ilerleyen insanların da ucak kullandığını hepimiz biliyoruz. Uyarıya rağmen onlem almayanı da biliyoruz. Konumuz ise bu arkadaşların almadığı onlemin, ucaklara ve diğer araclara nasıl zarar verdiğini veya verebileceğini anlatmak.

Fizik dersinde bol bol gorduğumuz mıknatıs ve elektromanyetik konusu. İşte ucakcılıkta bu fizik konusu onemli bir yer kaplıyor ve bu konu aslında ucağın havada kalmasını sağlıyor. Ucak bilgisayarlarının yani aviyonik sistemle calışan kokpit sistemleri; telefon ve tablet gibi cihazların yaydığı sinyaller, oluşturduğu elektromanyetik alan bu sistemlerin calışmasını etkileyebiliyor.

Gunluk hayattan kolay bir ornek vereceğim. Evinizde 10-15 yıllık bir hoparlor varsa ve kullanıyorsanız, telefonunuz caldığınızda dıt dıt diye otmeye başlar. Bunun sebebi hoparlorun eski olmasından dolayı telefonun yaydığı elektromanyetik alana karşı korunaklı olmaması. Guncel bir hoparlor kullanıyorsanız ve koruması varsa telefon calmasından etkilenmeyecektir. Aynı şekilde eski bilgisayarlarda da kilitlenme olurdu. Artık PC'ler de buna karşı korunaklı.

Ucaklarda da bu korumanın daha ust seviyesi var. Aviyonik sistemler aluminyum folyo ile kaplanıyor ve daha farklı ceşitli kaplamalar yapılarak, bu cihazlara karşı bir koruma sağlanıyor. Aynı şekilde 2 farklı ucak sisteminin karışmasından da korunma sağlanıyor. Ortalama bir ucakta 200 kişi olduğunu duşunelim. Bu 200 kişi birden telefon, tablete yuklenme yaparsa ucak sistemlerini etkileyebilecek seviyede bir manyetik alan oluşabilir. Ama 50-60 kişinin aktif kullanması sistemleri etkileyecek duzeyde değil. Bu koruma ucak tipinden tipine değişiklilik gosterdiğinden eski model ucaklarda etkilenme seviyeleri artabilir.

Coğu kişinin yaşı yetmez, benim de yetmiyor Eskiden şehirler arası otobus yolculuğunda dahi telefon kullanımı yasaktı. Cunku araclarda da bu koruma yoktu ve yine arac etkilenebiliyordu. Şu an boyle bir şey yok ve hadi oldu diyelim, otobus arıza verdiğinde en kotu sağa cekersiniz. Ucakta? Ucakta sağa cekme diye bir olay yok ve ucağın en onemli sistemleri etkilenirse, calışan 2 veya 4 motorunuz, APU'nuz, RAT'iniz cok bir anlam ifade etmeyecektir. Motoru durmuş ucaklar, yakıtı bitmiş ucaklar inebilir ama elektrik sistemlerini kaybetmiş bir ucağın başarıyla inmesi o kadar kolay bir olay değildir.

Sistemlerin etkilenmesi, kule ile ucağın konuşmalarının karışmasına gore olasılığı daha duşuk bir olaydır. Telefon sinyalleri Communication sistemlerini de kolaylıkla etkileyebilir, bunu coğunuz biliyorsunuz zaten.

Havacılık kuralları kanla yazılmıştır, tartışmaya ve yoruma acık değildir. Yav bir şey olmaz deyip kurallara uymamazlık yaparsanız havacılıkta bunun sonucunu ağır cekersiniz. Otobuse biner gibi ucağa da binmezsiniz artık bu yazıyı okuduktan sonra, bilinclenme şart

Surprizbozan: Peki bundan dolayı bir kaza var mı? Bundan dolayı bir kaza yok arkadaşlar. Ucaklarda koruma seviyesi yuksek ama bu kimseye %100 guvence vermemeli. Bu nedenden dolayı emliyetli bir ucuş icin en ufak kurala dahi uymak onemli.