Not: İtalik yerler, hikayeden bağımsız olarak gelişen, terimleri anlatan bolumlerdir.
Tarih 6 Şubat 1996. Bilgen Air'in 757'si Dominik Cumhuriyeti'nin Puerto Plata şehrindeydi. 176 Alman yolcu Dominik'ten Frankfurt ’a gidecekti fakat gidecekleri ucak mekanik arıza cıkarınca iptal oldu. Apronda yatan Bilgen Air'in 757'si kiralandı ve Frankfurt ucuşu icin hazırlıklar başladı. Bilgen Air'in patronu, calışanlara Frankfurt sonrası İstanbul'a gidebileceklerini ve tatil yapabileceklerini soyledi. Murettebat sevincliydi cunku Dominik'te gecirdikler sure zarfında ailelerini epey ozlemişlerdi.
Akşam 23.30. 757 kaptanı Ahmet Erdem kapıdan ayrılmak icin ATC izni aldı. 08 nolu pist 757'yi karşıladı.
Ucak koşmaya başladığında kaptan pilot lovyeyi tutup yola bakar, yardımcı pilot ise hız gostergesine bakıp, istenilen hıza ulaşıldığına kaptan pilota haber verir. Kaptan pilot da kendi gostergesinden kontrol eder ve eğer bir sorun yoksa kalkılır. Sorun varsa ise 80 mil'de gelen uyarı sonucunda ucak durdurulur. Cunku 90 uzerinde ucağın durdurulması imkansızdır.
Yardımcı pilot Aykut Gergin 80 mil uyarısını Ahmer Erdem'e verir. Ahmet Erdem kendi gostergesine baktığında gostergenin calışmadığını fark eder. Ahmet Erdem, Aykut Gergin'e guvenir ve her şeye rağmen kalkış icin sorun olmadığını belirtip 23.42'de kalkışı yapar. İniş takımları kapanır, Ahmet erdem ise saniyeler sonra gostergesinin calıştığını fark eder. Bir sure sonra ise otomatik pilot devreye sokulur. Aksiyonlu başlayan koşuş, bu gece tek aksiyon olarak kalmayacaktı fakat 2 deneyimli pilotun da bundan haberi yoktu...
Normal şartlar altında bir Boeing 757 havada 170 mille 300 mil arasında bir hızla ucabilir. 170 (flapsiz) milin altında ucağın altından gecen hava akımı ucağı havada tutmaya yetemez ve ucak duşer. yani 170 milin altında ucağı aşağı ceken yer cekimi gucu ucağı yukarı iten hava akımının gucunden fazla olur ve ucak duşer. bu duruma stall denir. 300 milin ustunde ise ucağın aerodinamiği aşırı ruzgara dayanamaz ve ucak parcalanır. bu duruma ise overspeed denir.
Ucak bir sure otomatik pilotta uctuktan sonra kokpit overspeed uyarısı verdi. Aykut Gergin gostergeye baktı ve 220 mil gordu. 170 ile 300 arasında olduğu icin bir sorun yoktu ve ortada overspeed'lik bir durum yoktu. Ahmet kaptan da kendi gostergesine baktı ve hızı 325 mil gordu. Daha sonra gostergenin devresi kapatılıp acıldı. Overspeed hatası ortadan kalktı.
Daha sonra başka bir warning vakası ile karşılaşıldı. Kokpit, ucağın hızı 350'lere yakın gosteriyordu. Ahmet kaptan hangi gostergeye inanacağını şaşırdı. Daha sonra ani bir şekilde hızı duşurme kararı aldılar. Gaz kolları hızı kesmek icin geri cekilir cekilmez bu sefer ucak stick-shaker uyarısı verdi. Ucak stall'a girmek uzereydi şimdi de. Aykut Gergin'in gostergesi ise o anda 160 mili gostermeye başladı.
Pilotlar icin cok zor bir durumdur. Bir yanda overspeed hatası, diğer yanda stall hatası. Birbirine 2 zıt hata ve donuşu olmayan hatalar.
O anda ucak tırmanıştadır ve ucağı tekrardan hızlandırmak oldukca zordur. Ahmet Kaptan yardımcısına, once ucağın burnunu duzeltelim, daha sonra hızlandıralım der. Cunku boyle yapılırsa hızlanma işi daha kolay ve zahmetsiz hale gelecektir. Yardımcı pilot onaylar ve burun duzeltilmeye calışırken ucak birden yana doğru saw hareketi cizer ve kendi etrafında donerek duşmeye başlar.
Ahmet Kaptan yardımcısına gaz kollarını itmesi icin tam yetki verir ve gaz kollarına tam takat verilir. Fakat o an yan yatan ucak, okyanusa doğru savrulur.
Ahmet Erdem'in son sozleri ''bir de sunu deneyelim'' olmustur.
176 Alman, 13 Turk murettebat hayatını kaybeder...
Kara kutu kayıtlarını da dinleyin derim:
Kaynak: Turk Havacılık Tarihinin Pek Bilinmeyen En Buyuk Felaketlerinden Biri: 1996 Birgenair Ucak Kazası