Her insan yaşama boyunca bazı olumsuzluklar ve kriz durumlarıyla karşılaşır. Bu sevilen birinin olumu, beklemedik bir hastalık, gorunmez bir kaza ya da maruz kalınan yoğun stres durumları olabilir. Karşılaşılan bu krizler karşısında doğal olarak hem fiziksel, hem duygusal hem de zihinsel olarak dengesizlikler yaşanır ve bir takım tepkiler verilir. Ancak bu dengesizlik durumları genelde sureklilik gostermez. Kişi kendi icinde bir takım baş etme becerilerini devreye sokar ve yeniden bir denge kurma cabası icerisine girer.

Her insanın karşılaştığı kriz durumlarında verdiği tepkiler farklı olduğu gibi yeniden denge kurmak amacıyla kullandığı baş etme becerileri de farklılık gosterir. Karşılaşılan kriz durumunda kimisi icin dua etmek etkin bir baş etme becerisi iken bir başkası icin ağlamak veya duşunerek mantıklı bir cozum yolu uretmek işe yarar bir yontem olabilir. Dolayısıyla her sağlıklı insan bu becerilere ve yontemlere başvurarak hayatlarını surdurme eğilimindedir.

Bahsedilen bu beceriler 6 başlıkta incelenmiş ve akılda kalması amacıyla İngilizce olan kelimelerin baş harflerinden anlamlı bir cumle oluşturularak “Basic Ph” denilmiştir. Diğer bir deyişle ”Basic Ph”; Belief (İnanc), Affection (Duygular), Social (Sosyal), İmagination (Hayal gucu), Cognition (Duşunce) ve Physical (Fiziksel) gibi kelimelerin baş harflerinden turemişakrostij bir kelimedir.

Belief- İNANC: İnanc kanalı insanoğlunun sıklıkla başvurduğu ve oldukca etkili bir baş etme yontemidir. İnsan cevresinde gelişen olayları ve kendisini etkileyen durumları anlamlandırmada bir noktadan sonra yetersiz ve caresiz hissedebilir. Bu belirsizlik durumlarının yarattığı negatif duygular kişide belli bir oranda baskı ve gerilim ortaya cıkmasına neden olur. Boyle durumlarda kişi yaşadığı stres ve gerilim hafifletmek amacıyla şimdiye kadar kullanılmakta olan veya kişinin kendisinin ortaya cıkardığı bir takım inanc kanallarına başvurabilir.

Din, inanc kategorisinde en cok başvurulan olgulardan biridir. Orneğin kişi varoluşunu anlamlandırmak veya yaşadığı olum gerceği kaygısını azaltmak icin kendinden yuce bir Tanrı'nın, Tanrıların veya meleklerin kendisini gozettiği ve koruduğu inancına sığınarak yaşadığı baskı ve gerilimi azaltabilir. Aynı şekilde cektiği cefaların veya yaptığı fedakarlıkların bir karşılığın urunu olduğuna inanabilir ve tum bunların bir anlamının olduğunu kabul ederek hissetiği baskıyı azaltabilir. Gunluk hayatta sıkca kullandığımız “Her işte bir hayır vardır”, “Allah korusun” gibi deyimler aslında inanc kanalının kullanımına yonelik orneklerdir.

Batıl inancları da bu kategoride değerlendirebiliriz. Her ulke ve yaşayan her uygarlık kendine gore birtakım batıl inanclar geliştirmişleridir. Kimi ulkelerde at nalı nazardan korunma olarak kullanırken ulkemizde nazar boncuğu aynı işlevi gorur. Ya da karşılaşmak istenmeyen durumlar kişinin aklına geldiğinde kulağını cektikten sonra elini tahtaya vurması buna ornek gosterilebilir.

Din dışında insanların başvurduğu diğer bircok inanc odaklı baş etme kanalları da vardır. Bu kimi zaman bir ideale veya ideolojiye olan inanc olduğu gibi, bir lidere, politikacıya ya da bir doktora duyulan inanc olarak ta ortaya cıkabilir.

Kişi kendisinde olumlu yonde değişikliklerin olacağına dair inancını surdurerek de inanc kanalını cok etkili bir şekilde kullanabilir. Orneğin tıpta “Placebo Etkisi” olarak sıklıkla kullanılan ve oldukca etkili olan bir yontem vardır. Doktor hastasını iyileşeceğine dair inanc aşıladıktan sonra ona duzenli kullanması icin ilaclar verir ama aslında verilenler ici boş kapsullerdir. Kişi iyileşeceğine dair inancla ilac sandığı boş kapsulleri duzenli olarak alır ve bir sure sonra gercekten de iyileşme işaretleri gosterebilir.

Affection-DUYGULAR:Kişi karşılaştığı baskı ve gerilim yaratan durumlar karşısında duygularını ifade ederek, ağlayarak veya bağırarak duyulan baskıyı azaltma eğiliminde olabilir. Bu acıdan bakıldığında ozellikle bayanların sıklıkla başvurduğu bir baş etme kanalıdır diyebiliriz; zira bayanlar bu konuda ketum olan erkeklere oranla duygularını daha cok ifade ederler. Aynı zamanda bireysel psikoterapi surecinde de kişinin duygularını ifade ettirmek ve duygularını fark ettirmek kişide oldukca rahatlatıcı bir etki bıraktırır. Kişi bu kanalı yalnızca duygularını sozlu olarak ifade etmekle kullanmaz, hayalgucu kanalını da devreye sokup tum duygularını bir resme ve yazıya dokerek veya dramatizasyon tekniğiyle bir role burundurerek de aynı rahatlamayı sağlayabilir.

Social- SOSYAL: Sosyal bir varlık olan insan doğası gereği başkalarıyla paylaşma, iletişim kurma ve vakit gecirme ihtiyacı hisseder. Bu ihtiyacı karşılanmadığı durumlarda yaşam dengesinin bir ayağı eksik kalır ve cevresine uyum konusunda ciddi sorunlarla karşılaşabilir. Dolayısıyla kişi icerisinde bulunduğu olumsuz durumlarla baş etmek icin sosyal kanalını kullanarak hissettiği baskıyı aza indirebilir. Orneğin morali bozuk olduğu zamanlarda bir arkadaşını arayıp sohbet edebilir ya da yoğun iş stresinin etkisini azaltmak icin o gunun akşamı arkadaşlarıyla veya ailesiye vakit gecirip zihnini boşaltabilir.

Yalnızca birlikteliği sağlayan aktiviteler değil, başkaları icin birşeyler yapmak, sosyal yardım kuruluşlarında gonullu calışmak vs. gibi ornekler de kullanılan sosyal baş etme kanalına ornek teşkil edebilir.

Imagination-HAYALGUCU:Bilindiği gibi beynin iki yarım kuresi vardır vardır. Sol yarım kure analitik duşunme becerisi, mantıksal cıkarımda bulunma, hafızada tutma gibi faaliyetlerle ilgiliyken sağ yarım kure hayal kurma, sezgi, sanatsal faaliyette bulunma, yaratıcılık gibi fonksiyonlar taşır. Dolayısıyla kişi her iki yarımkureyi aktif olarak kullandığı oranda dengeli ve mutlu bir yaşam surer. Kimi zaman baskı veya gerilim yaşanılan durumlarda dans ederek, resim yaparak, muzik dinleyerek ya da hayal kurarak kişi kendisini rahatlatabilir.

Bazıları bu kanala sıklıkla başvurur; kendini kotu hissettiğinde bunu gunluğune yazar, kitap okur veya kendini yalnızca dinlediği muziğin melodisine vererek hissettiği baskıdan kurtulur. Gunumuzde artık sıklıkla kullanılan sanat terapisi gibi ekoller de boyle bir amaca hizmet etmektedir.

Cognition-DUŞUNCE:Duşunce kanalı yaşanılan olumsuz durumlarda sıklıkla başvurulan ve oldukca etkili sonuclar doğruran bir baş etme yontemidir. Kriz durumları hakkında bilgi edinmek, onun kaynağını araştırmak, sorgulamak, cozume yonelik ongorude bulunup bu doğrultuda hareket etmek duşunce kanalını kullanmaya ornek gosterilebilir. Faydalanmak amacıyla şu an şu satırların okunuyor olması bile bu kanalın aktif olarak kullanıldığının gostergesidir. Aynı şekilde sıklıkla başvurulan polyanacılık, mantığa burunmek gibi duşunsel bazlı savunma mekanizmaları da bu kategoride değerlendirilebilir.

Physical – FİZİKSEL:Yaşanılan olumsuz olaylar, mutsuzluklar, baskı ve gerilimler direkt olarak bedende yankı bulur. Bu manada beden, icinde bulunulan ruh halini fark etmede ya da dışarıya gostermede onemli bir işaret gorevi gorur. Bedenin verdiği bu işaretlerle coğu zaman onu rahatlatmak, gevşetmek veya değiştirmek yontemine başvurarak hissedilen baskı ve gerilimi azaltma yoluna gidilebilir. Spor yaparak gevşemek, nefes alarak rahatlık hissine ulaşmak, uyumak başvurulan fiziksel baş etme kanalına ornek gosterilebilir. Bu kanal yalnızca bedeni gevşetip rahatlatmaya yonelik kullanılmaz, kimi zaman kuafore gitmek, alışveriş yapmak gibi aktivitelere da başvurabilir. Aynı şekilde kişinin canı sıkıldığında veya ofkelendiğinde yemek yemesi de fiziksel baş etme kanalına ornek gosterilebilir.

Gorulduğu gibi her insan “Basic Ph” baş etme kanallarından en az bir kacına başvurur. Ancak bu kanallardan herhangi biri gereğinden fazla kullanılıyor ya da tek başvurulan bir kanal halini alıyorsa orada ciddi anlamda sıkıntı yaratan bir durum ortaya cıkabilir. Şoyle ki; hayatında yalnızca inanc kanalını kullanan biri tamamen teslimiyet ve eylemsizlik icerisine girebilir. Sıklıkla duygu kanalını kullanıp surekli ağlayan veya dert anlatan birisi bir sure sonra cekilmez bir insana donuşebilir. Karşılaştığı her olumsuz durumda sadece sosyal kanala başvuran kişi yalnız kaldığında sorunuyla baş etmekte zorlanabilir. Sadece hayal kanalına başvurarak olumsuzluklarla baş etmeye calışan kişi bir sure sonra hayalle gercek arasında ayrım yapmakta zorlanabilir. Her durum karşısında yalnızca mantığıyla baş etmeye calışan kişi anlamlandırmakta zorlandığı veya kontrolu dışındaki olaylar karşısında tıkanabilir ya da her kriz anında fiziksel kanalı kullanarak uyumayı veya gevşemeyi tercih eden kişi sorunlarla yuzleşmek yerine bu tur etkinlikleri onlardan kacış olarak gorme yanlışına duşebilir.

Her konuda olduğu gibi başvurulan baş etme kanalları da bir olcu dahilinde kullanıldığı zaman yararlı olur. Dolayısıyla ideal olan, her kanalı hayatda yeri geldiğinde kullanıp kişinin kendi olcusunu bilmesidir. Bu 6 başlıkta toplanan temel baş etme becerilerimizi klasik bir gitarın 6 teline benzetirsek ondan en guzel sesi cıkartmak icin her birinin olcusunu bilmek ve doğru akord etmek gerekir. Ancak bu şekilde yaşamsal denge ve uyum ortaya cıkarıp hayatta guzel tınılar oluşturulabilir.

Bir gun herkesin en guzel melodisine cıkartıp, hayat denen cok sesli koroda yerini alması umidiyle.

Umit AKCAKAYA
Uzm. Psk. Dan. & Psikoterapist

Kaynak:
Yoret Postası, sayı 16, Ağustos 2001, Nazan Urkmez, Psikolojik Danışman, “Acil Durumlara Mudahale ve Baş etme Kaynakları”
[h=2]İstanbul Psikoloji uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]