

Sessizliğimi duyuyor musun?
Canımın kırıkları, her nefes aldığımda duşunceme batıyorken,
Kalbinin dikenleri beni acıtmıyor dersem, yine duyar mısın beni?
Yurekten cağırmayacaktım seni değil mi, sozumu tut(a)madım.
Ve biliyorum ki sozunu tutmayan sadece ben değilim.
Gelmeyecektin, geldin ve hic gitmemiş gibi sessizliğime nasıl da karıştın.
İzlerini silmek icin bu kadar uğraşma, sessizliğin en az benimki kadar gurultulu...
Ruhunu al(a)madın yanına giderken değil mi?


Aldığın her nefes nefesimde tutsak hala.
Kalbin kalbimde atıyor,
Gelmeyecektin, geldin ve hic gitmemiş gibi sessizliğime nasıl da karıştın.
"Hic gitmemiş" olmanı diledim "yurekten"...
Savaşım seni yenmek icindi, kendime yenildim.
Adlandıramadığım, anlamlandıramadığım ne varsa, hepsi icimde oyle bir guc olmuş ki,
Ben tek başıma hicbirşey yapamıyorum.
"Sana" rağmen, bu yenilgi uzmuyor beni, yıkmıyor,
"Sana" rağmen, sesim, yuzum, duşum kırık ama kusmuyorum
"Sana" rağmen duşuyorum ucurumlardan ama olmuyorum
"Sana" rağmen eksilmiyorum, coğaldıkca daha cok yeniliyorum kendime


"Sana" rağmen, maviyim en guzelinden...
"Sana" rağmen, "seni" goğsumdeki sıcaklıkta saklıyorum
"Sana" rağmen "Sana"
Uzulursun diye "Bana"
Kıyamıyorum...
Herşeyi inkar etmek varken "itiraf etmek",
Senin lugatında, beni tanımlayan hangi kotu kelimenin geniş anlamında siler yuzumu?
Doğrumu kacıncı koyunden kovarsın bu kez?
Yapamadıkların mı yoksa yapamadıklarım mı yargılar beni?
Otesi berisi yok işte.
Ne yaparsan yap,


"Sana" rağmen "Seni..........."
Ozluyorum...