Korkularınız ve fobileriniz yaşamınızı kısıtlamasın!Korkmak ve korku kelimeleri ucu acık terimler olsa da aynı başlıklar altına değerlendirebileceğimiz turdendir. Korkunun kelime anlamı zihnimizde oluşturduğumuz şeyi gozumuzde buyuterek ona inanmak demektir. Bu durumu netleştirmek gerekirse, korku hayal gucumuzun yanlış kullanılmasından meydana gelen bir olgu olarak onumuze cıkar.
Ruhsal acıdan bakıldığında bir cok korku turune rastlamaktayız.Bir başka deyişle de bu durumlara fobi diyebiliriz. Fobiler kendi aralarında ciddiyetine gore ayrılırken, toplum icerisinde cok fazla maruz kalınan belli başlı fobilerde mevcuttur.Fobilerden bazıları, asansor fobisi, Yukseklik fobisi (Akrofobi),Sosyal fobi, (Acık alan korkusu) Agorafobi, Kapalı Alan fobisi Klostrofobi gibi devam eden bir cok korku turleri vardır.
Fobilerin oluşumu nasıl olur ve insanlar fobilere nasıl maruz kalır ?
Korkular oğrenilen unsurlardır.Şoyle ki, karanlıktan korkan bir cocuk duşunelim, karanlığın ona zarar verebileceğini duşunur.Cocukluğundan itibaren korkuyla buyumuş ve ebeveynleri ona hic bir zaman karanlığın korkulmayacak bir şey olduğunu gostermemiştir.
Bir de karanlıktan korkmayan bir cocuk duşunelim, karanlıktan korkulması gerektiğini bilir ama karanlığın ona zarar vermeceğini oğrenerek korkmaması gerektiğini oğrenmiştir.
Bir son olarak karanlığın korkutucu bir şey olduğunu bilmeyen bir cocuk duşunelim,ona karanlıktan korkuyor musun? dediğimizde ..
Neden korkmam gerekiyor ki ? diye cevap verir..
Cunku onun zihin sistemi karanlığın korkulacak bir şey olduğunu programlamamıştır.
İlk başta soylemiş olduğum gibi, korkular zihin sisteminin ve hayal gucunun yanlış kullanılmasından meydana gelen durumlardan oluşur.
Zihninizi guzel ve mutlu şeylere yonlendirdiğinizde korku yerini sevince ve huzura bırakacaktır.
Korku neden insanın zihninden cıkmaz ve onu rahatsız eder ?
İnsanın zihin yapısı olumsuzu otomatik olumlu durumları da manuel almaya programlıdır.
Nasıl oluyor derseniz şoyle acıklayalım..
İnsanın yaradılışından itibaren surekli oğrenmesi ve algılaması ongorulmuştur.Bu durumda zihin sistemi cevresinde olan tum oluşumlara ve tehlikelere acık olmalı ki,yaşamasını ve savunma mekanizmasını iyi koruyabilsin.Surekli bu durumu tekrarladığımız icinde ebeveynlerden oğrendiğimiz ve cevremizin bize sunduklarıyla sure gelen genetik gecişle birlikte bu durum bize oğretilmiştir.Mutluluğu otomatik alsaydık eğer, Aslanla karşılaştığımızda onun yırtıcı ve vahşi olduğunu kavrayacak durumda olmazdık.Zihin sistemi ilk once tehlikeyi algılar sonra siz zihninizdeki oluşumlarla tehlikenin normal olduğunu ve tehtit altında olmadığınızı zihninize iletirsiniz.Bu sayede uyarıcı sistem rahatlar ve kendinizi iyi hissedersiniz.
Kısacası, zihninizin sizi yonetmesine izin verirseniz, istediği gibi korku ve kaygı durumunu sizin uzerinizde kullanabilir. Lakin siz yonetirseniz zihninizi yukarıda anlatmış olduğum tanımdaki gibi rahat ve huzurlu bir hayat yaşayabilirsiniz..
Bazı bireyler korkularına o kadar sahiplenmiştir ki hic gecmeyeceğini ve onu surekli yaşayacağını duşunur. Buradan onlara yanıldıklarını ve hic bir korkunun surekli vucutta kalamayacağını ispat etmiş olduk. O bakımdan korkusu ilerlemiş olan bireylerin bir hekimden hic cekinmeden gonul rahatlığıyla yardım almasını oneriyorum...
Korkularınızın ustune profesyonel bir şekilde giderseniz bu durumdan mumkun mertebe kurtulmanız mumkundur..
Sevgilerimle..
Uzman Terapist
Kubilay Goksel Eren


[h=2]İstanbul Psikoloji uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]