Hoş geldin kadınım benim hoş geldin
yorulmuşsundur;
nasıl etsemde yıkasam ayacıklarını
ne gul suyum ne gumuş leğenim var,
susamışsındır;
buzlu şerbetim yok ki ikram edeyim
acıkmışsındır;
beyaz ketenli ortulu sofralar kuramam
memleket gibi yoksuldur odam.
Hoş geldin kadınım benim hoş geldin
ayağını basdın odama
kırk yıllık beton, cayır cimen şimdi
guldun,
guller acıldı penceremin demirlerinde
ağladın,
avuclarıma dokuldu inciler
gonlum gibi zengin
hurriyet gibi aydınlık oldu odam...
Hoş geldin kadınım benim hoş geldin.
NAZIM HİKMET​