Selamlar, yaklaşık 2 saat once Breaking Bad'i bitirmiş bulunmaktayım. Evet, 5 sezonu birden izledim (Genelde diziyi kotuleyenler diziye dayanamayıp ilk sezonlarda kapatan kitleden oluştuğu icin ozellikle bunu ustune basa basa soylemek istiyorum, diziyi bitirdim). Oncelikle bu konunun altına rica edeceğim ama yalnızca film/dizi kulturune guvenen, hayatında en az bir kere kamera arkası, veya film cekim teknikleri gibi konularla ilgili video izlemiş veya bir şeyler okumuş insanlar gelsin. Bir de tabii BB sevsin, cunku bana bu dizinin gercekten niye bu kadar arşa cıkarıldığını anlatmasını isteyeceğim... Şunu da eklemek isterim ki, bana da hak verirsiniz, dizi bu kadar cok ovulduğu icin cok buyuk beklentiye başladım. Ama bayağı bir şekilde husrana uğradım. Benim sevmeme demeyeceğim fakat kesinlikle neden bu kadar ovulduğunu anlamadığım (IMDb'de 9.5 puan gercekten akıl dışı bir puan, IMDb en iyi filmlere bile 7-8 verirken bu puan gercekten bana kalırsa mantık dışı), ve neden bu diziyi ortalama ustu bir kartel/uyuşturucu dizisinden fazlası olmadığını duşunmemle ilgili maddelere gelirsek;

-Başta, dizinin en cok ovgu aldığını gorduğum taraflarından biriyle başlayayım; dizideki renk paleti/kullanımı, karakterlerin sezon ilerledikce değişen giyim tarzları vs. gibi ufak detaylar. Şimdi bunlar bir diziye veya filme, renk ve derinlik katan şeyler bunu kesinlikle inkar edemeyiz. Ama bunlar yan elementler. Yani vasat (Vasat, genel kanının aksine, kotu veya berbat demek değil, ortalama demektir) bir kekin uzerine dokulmuş bir cikolata sosundan farksız. Bir diziyi veya filmi, sırf yan detayları, genel kitlenin ve dizinin tiryakilerinin bile coğunun yakalayamayacağı (Bu arada diziyi izleyen herkesin bu detayları sanki izlerken fark ediyormuş gibi konuşması cok gulunc. He yedik kardeşim aynen diziyi bitirdikten sonra internetten okuyup fark etmedin kesinlikle hepsini gozunle sectin bu ufak detaylar yuzunden arşa cıkarmak, gercekten sadece cahil ve populist insanlara yakışır bir tutum.
-Senaryo... Genel senaryo tamam fena değil, ben tam olarak ondan bahsetmiyorum. Daha cok kastettiğim şey, senaryo formulunun genelde dizide hep aynı şekilde kullanılması. Ve ne yazık ki (fanboy arkadaşlar icin trigger alarmı veriyorum) bu senaryo yapısı Turk dizilerini andırıyor. Cunku benim gozlemlediğim kadarıyla BB'de genelde her şey olması gerektiği gibi gidiyor (ters koşe vs. sahneleri kastetmiyorum). Yani mesela biri bir plan yapıyor diyelim, ki bu plan yapan kişi genelde dizideki aşırı zeki baş karakterimiz Walter White oluyor, planın kesinlikle tıkırında işlemesi lazım diziye gore. Cunku yapılan plan "ya hep, ya hic" kafasında. Genelde bir yedek plan olmuyor ve her şey tıkırında gidiyor (tren soygununda son anda gelen yardımsever arkadaş gibi ornekler, istisnalar haric).
**Spoiler** Misal son bolumde bu kastettiğim şekilde yaklaşık 3 tane olay yaşanıyor. Biri Walter'ın artık dizide son kalan duşmanları olan motorcu cetesi tipli Todd ve onun "patronu" olan kadının yanına oturmasıyla başlıyor (kadının ismini unuttum kusura bakmayın). Yahu sen her yerde didik didik aranıyorsun, hadi yakalanmıyorsun onu gectim, kafenin ortasına gidip baş duşmanlarının masasına oturuyorsun, ve oradan canlı şekilde cıkıyorsun oyle mi? Bu nasıl bir mantık. Orada seni kafeden kalktığın andan itibaren takip edip oldurmeleri gerek cunku geri gelmişsin. Ondan birkac bolum once Hank'in oldurulduğu sahnede de zaten adamın sana bir varil paranı bırakıp seni oldurmemesi cabası, o daha buyuk sacmalık zaten. Eğer bu dizi yuzde yuz mantıklı, tutarlı, veya gercekci bir dizi olsaydı, Walter White 5.Sezona gelemeden ilk iki sezonda olurdu. Ama dediğim gibi, hep son anda planın tıkırında gitmesiyle akışında gidiyor her şey. Misal finaldeki makineli tufek planı. Yahu adam sana şuraya şuraya park edeceksin diye talimat vermiş, sen buna uymuyorsun, adam da uymadığın icin sana bir şey soylemeden "neyse" deyip yoluna devam ediyor... Yahu diyelim ki arabayı oraya park ettiremedin, adam senin kafana silahı tutup "şuraya park edeceksin" dedi ve makineli tufeğin menzili tamamen yanlış yere konuşlandı. E o zaman ne olacak? Ben size soyleyeyim, plan foş suya duşecek Yani bu kadar zeki (!) bir adamın boyle "ya herro ya merro" kafasında, B planı olmadan yola cıkması, bana cok mantıksız geliyor. Dizide boyle cok sahne var emin olun, ama en son yeni izlediğim icin aklımda kalan bu oldu. **Spoiler Bitti**
-Senaryonun akışı, zaten diziyi seven duzgun fanından tut, toksik fanboy'larına/girl'lerine kadar herkesin kabul ettiği bir mevzu. Dizi cok yavaş. Dizinin genel akışını Max Payne oyunlarındaki bullet time olayına benzetebiliriz. Normal bir dizi akışının yarısı kadar yavaş ilerliyor. Temponun arttığı araya sıkıştırılmış bolumler var, ama cidden izlemesi sabır istiyor oraya gelene kadar. Normalde bir diziyi otururum ve atıyorum, birkac gun veya bir hafta icinde bitirmeye calışırım. Breaking Bad'in bu aşırı yavaş temposu beni o kadar sarmadı ki atıyorum bir bolum izlemek istedim diyelim, anında vazgecip başka bir şey yaparken buldum kendimi. Dizi kendine devam ettirme isteği uyandırma konusunda eksilerde. --her dizi bunu yapmak zorunda değil, yani sizi hep diken ustunde tutmak, hep meraklandırıp sonraki bolumu actırmak zorunda değil, ona bakarsanız Netflix dizileri tamamen bundan ibaret ama coğunun senaryoları vasatın altında. Fakat bir yere kadar seyirciyi icine cekmeli diye duşunuyorum. Bir merak unsuru hep olmalı.--

Neyse son olarak şoyle diziyi kendimce tanımlayayım, Breaking Bad, sosyal mesaj kaygısı gutmeyen, fazla bir numarası olmayan ortalama ustu bir dizi. Ben şahsen 7 bucuk veririm. Anlatmak istediği şeyi (genel olarak) iyi anlatan, yeterli derecede iyi anlatan, bir dizi. Anlatmak istediği şeyden kastım bu bir kartel ve uyuşturucu dizisi. Matah bir yanı yok. Tamam, bir dizide gorebileceğiniz en iyi karakter gelişimlerini sunuyor (Walt'tan bahsetmiyorum, coğu insan Walt'ın karakter değişimi gecirdiğini soyler ama walt başından beri kimse oydu. Sadece kılıf ortuyordu. Karakter gelişimi en iyi olan kişi bana kalırsa jesse Pinkman). Ama fazlasını beklemeyin. Dizinin bana gore en başarılı olduğu yonleri karakterleri (kesinlikle her biri cok iyi, gercekten varlıklarını hissettiriyorlar), oyunculuklar, karakter gelişimleri, ve yonetmenliği. Onun dışında bana kalırsa Breaking Bad, turu sevenlere tavsiye edeceğim, fakat asla "efsane de şoyle boyle" deyip yere goğe sığdıramayacağım bir dizi değil.

Bu arada Walter'a ve Skyler'a karşı takınılan genel tavrın gercekten anlamsız olduğunu duşunuyorum. Walter, bana gore dengesizliğiyle, acgozluluğuyle, hırsıyla, dizinin baş kotusu. Gercekten malum "baş kotu" oldukten sonra bunu daha iyi anladım. Walter ondan bile daha kotu. Skyler'a gelirsek, hic oyle genel kanıdaki gibi "Eyşan" benzetmelerine vs. katılmıyorum, bana kalırsa dizideki en aklı başında ve en mantıklı kararları veren karakter. Sırf yaptığı bir hatadan dolayı (Ki o psikolojideki biri icin cok anormal karşılayamıyorum, kadının kocası uyuşturucu baronu...) bu kadını bu kadar yargılamak ve hakaretler yağdırmak, neresinden baksanız mantıksız ve tamamen fanboy'luk. Sırf en sevdiğiniz baş karaktere zıt gidiyor diye aklı başında bir karakteri nasıl bu kadar yerer insanlar ben gercekten anlamıyorum.

Herneyse, siz de sevdiğiniz yanlarıyla diziyi anlatın, veya en onemlisi benim tezlerimi haksız buluyorsanız curutun ki, ben de bu dizinin gercekten IMDB'de 9.5 puanı hak eden bir dizi olduğuna inanayım... (Bu arada yapmak zorundasınız diye soylemiyorum yanlış anlamayın, elbette ki beni ikna etmek zorunda değilsiniz. Sadece goygoy olsun işte, ben mantıksız bulduğum yanlarını anlattım, siz de neden "efsane" buldunuz, onu anlatabilirsiniz"