Ozellikle Peru, Kolombiya, Ekvator Bolivya gibi Guney Amerika ulkelerinde Erithroxylon coca adlı bitkinin yapraklarından elde edilen doğal bir psikostimulandır. İlk kez 1860’ da Niemann tarafından ayrıştırılan kokain alkaloidi, 1880’ da lokal anestezik olarak oftalmolojide kullanılmıştır.1914’ te bağımlılık yapıcı etkileri ve yan etkileri tanımlanmıştır. 1.Dunya savaşından sonra Almanya’ da 2. Dunya savaşından sonra da Japonya’ da sık olarak kullanılmıştır.
ABD’ de yaşam boyu kokain kotuye kullanımı veya bağımlığı olanların oranı %2 dir. En sık kullanım yaşı 18-35 yaş arasındadır. Son yıllarda kokain kullanımındaki duşuşe rağmen kokainin oldukca potent bir formu olan crackin kullanımı artmaktadır. Crack, kokainin bikarbonatla karıştırılmış şeklidir, sigara(burun yoluyla) kullanıldığında serbest baz haline donuşur ve etkisi 15 dakikada başlar. Erkeklerde kullanım oranı kadınlardan 2-3 kat fazladır. Kokain, uyanıklık hali, ofori ve kendini iyi hissetme duygusu, aclık hissinde azalma ,uyku gereksiniminde azalma, enerjide artma, cinsel performansta artmaya yol acabilmekte ve bu nedenle kotuye kullanılabilmektedir. Kokain kullanımında tolerans kısa surede gelişmekte ozelikle iştah azalması, kendini iyi hissetme kısa surede kaybolmaktadır. Kronik kullanımında depresyon ve disfori ortaya cıkabilmektedir. Kokain buyuk oranda karaciğerde metabolize olur, metabolitleri kan ve idrarda 3-10 gune kadar saptanabilir. Kokain coğu zaman alkol, sigara esrar,eroin, ekstasy gibi diğer yasadışı maddelerle coklu madde kullanımı şeklinde alındığı icin icin belirti ve bulgular karmaşık olabilir.
Kokain bağımlılığında genetik yatkınlığı duşunduren ikiz calışmaları vardır. Aynı şekilde cevresel etkenler de kokain bağımlılığının gelişiminde genetikle beraber eşit oranda etkilidir. Kokain bağımlılıgı, odul sisteminin bir hastalığıdır. Kokain, sinaps aralığına salgılanmış olan dopamin geri alın¬masını bloke eder. Boylece sinaps aralığında bol miktar¬da dopamin birikir ve odullendirme sistemi uyarılmış olur. Merkezi sinir sistemini direkt uyararak sinir uclarında katekolamin geri alımını ve serotonini de azaltır. Sosyal, kulturel, ekonomik etmenler maddeye başlama, devam ettirme ve tekrarlar icin guclu belirleyicilerdir. Kullanımın fazla olması, kokainin kolay elde edilebilir oluşuna bağlıdır. Tekrarlayan kokain kullanımında oğrenme ve koşullanma onemlidir. Kokainin guclu bağımlılık yapıcı etkisi vardır. Tek dozluk kullanımdan sonra bile psikolojik bağımlılık gelişebilir.Yoksunluk belirtileri opiyat bağımlılığına oranla daha hafif gorulmekle beraber fizyolojik bağımlılık gelişebilmektedir.
Kokain kullanımıyla ilişkili huzursuzluk, konsantrasyon gucluğu, uykusuzluk, kilo kaybı, ajitasyon,saldırganlık,huzursuzluk, panik benzeri semptomlar, duygusal labilite, aşırı şuphecilik, paranoid sanrılar, halusinasyonlar, şiddet davranışı, durtusel ve tehlikeli cinsel davranış, psiko-motor aktivitede artış-azalma, kan basıncında yukselme-duşme, goz bebeklerinde genişleme, terleme, titreme, bulantı ya da kusma, kas zayıflığı, solunum sıkıntısı, aritmi, kalp krizi, epileptik nobetler,deliryum, beyin kanaması, ve olum gorulebilir. Kokain almak icin ciddi borclar yapılabilmekte, iş hayatında, aile hayatında sorunlar sıklıkla gorulebilmektedir. Kokain kullanımına bağlı bozukluklar; Kokain kotuye kullanımı, kokain bağımlılığı, akut zehirlenme, psikotik bozukluklar, duygudurum bozuklukları, anksiyete bozuklukları, uyku bozuklukları ve cinsel işlev bozukluklarıdır.
Tedavide; Oncelikle vucutta madde olup olmadığı saptanır. Belirtilere yonelik semptomatik tedavi yapılır. Solunum ve dolaşım yakından izlenir ve desteklenir. Yuksek ateş, yuksek tansiyon kontrol edilir.Epileptik nobetler kontrol altına alınır. Madde atılımını desteklemek icin uygun sıvı replasmanı yapılır. Uzun sureli kokain kullananlarda ilk 2 hafta yoğun madde arayışı olabileceğinden mumkunse hastanede yatırılmaları onerilir.Aynı zamanda bu donemde yoğun depresif durum, iştahsızlık, uykusuzluk, ajitasyon izlenebilir. Benzodiazepinler oluşabilen anksiyete ve ajitasyonu azaltmak icin kullanılabilir. Yine gerekli durumlarda antipsikotik ve sedatif ilaclar tedaviye eklenebilir. Depresif durum ısrarlı ve intihar riski yuksek olabileceğinden gerekli tedavi başlanmalı ve onlemler alınmalıdır. Yapılan araştırmalar bir dopamin agonisti olan amantadin ve bromokriptinin depresyon, uyku bozukluğu, halsizliği ve kokain isteğini azaltmaktadır. Son yıllarda kokain aşısı(immunoterapi) uzerine caılışmalar surdurulmektedir. Antiepileptikler ve psilkostimulanların(concerta,ritalin, modafilin vb) kullanıldığı vakalar da vardır.
Psikolojik tedavide bireysel tedavinin yanı sıra etkilenen aile bireyleri yakın dost ve arkadaşlarını da icine alan bir planlama yapılmalıdır. Kokain kullanma riskini arttıran durumların tespiti, aile sorunlarının ele alınması, gevşeme, kokain isteğiyle başa cıkma ve tekrar kullamayı onleyecek, motivasyon arttırıcı yaklaşımlar oğretilmelidir.
[h=2]İstanbul Psikiyatri uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]
Kokain bağımlılığı
Sağlık0 Mesaj
●23 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Sağlık
- Kokain bağımlılığı