Teknolojik gelişmelerle birlikte artık binalar son derece sağlam şekilde inşa edilebiliyor. Matematik ve muhendislik harikası olan yapıların bugunku kadar dayanıklı hale gelmesini sağlayan şeyler arasında teknoloji kadar yapılan hatalardan oğrenilenlerinde payı oldukca fazladır.
İşte Kansas City ’nin cazibe merkezi haline gelmesi hedeflenen Hyatt Regency ’de yaşanan olay tam da bunun icin bir ornekti. Ne yazık ki yuzlerce insan hayatını kaybetti ancak sonradan inşa edilen benzer yapılarda aynı hataya duşulmedi. Gelin, 17 Temmuz 1981 ’de Hyatt Regency ’de neler oldu yakından bakalım.
Hyatt Regency kısa surede beklenenden fazlasını başardı.
Hyatt Regency Hotel, 1980 yılında Kansas City ’nin en onemli binalarından biri olarak kabul edilen Crown Center ’da acıldı. Otelin yapılış amacı, Crown Center ’ın luks ortamına katkıda bulunmasını ve aynı zamanda kompleksin Kansas City ’nin cazibe merkezi haline gelmesini sağlamaktı.
Otel; doner catılı restoranı, geniş lobisi ve sergi salonuyla kısa surede sosyetenin uğrak yeri haline gelmeyi başardı. Otelin en ilgi cekici yanlarından biri de o zamanlar icin bir yenilik olan lobinin uzerinde yer alan ve dort katlı yuruyuş yollarıydı.

Acıldığı ilk gunden itibaren, ziyaretciler, otelde oğleden sonra yapılan caylı dans partilerine katılmaya başladı. Kısa surede bu kadar ziyaretci ve ilgi, buyuk bir başarı olarak goruluyordu.
Beklenenden iyi gecen bir yılın ardından yani 17 Temmuz 1981 gunu otelde yine bir caylı dans partisi yapılıyordu.
Hem otel yetkilileri hem de katılımcılar icin sıradan bir gun denilebilirdi. Ancak kim bu sıradan gunun bir felakete donuşeceğini bilebilirdi ki?
O gun 1,600 ’den fazla insan otelde toplandı. Danscılar otelin lobisinde danslarını edip eğlenirken insanların bazıları da yuruyuş yollarından aşağıyı izliyordu. Hic beklenmedik bir anda bu yuruyuş yollarından birbirine bağlı olan ikisi coktu ve 114 kişi hayatını kaybetti, 200 ’den fazla kişi de yaralandı.
Peki, yuruyuş yollarının cokmesinin ana nedeni neydi? Yukarıda da bahsettiğimiz gibi otelin lobisi, tavandan sarkan yukseltilmiş cok katlı yuruyuş yollarına sahipti. Celik, cam ve betondan yapılmış yuruyuş yollarının ikinci ve dorduncu katı doğrudan birbirine bağlıydı. Ayrıca yolların uzunluğuyaklaşık 37 metre, ağırlığıise yaklaşık 29.000 kg idi.

17 Temmuz 1981 akşamı yaşanan olayın en buyuk sebeplerinden biri, yuruyuş yolunun dorduncu katta bulunan yaklaşık 40-50 kişiyi taşıyamamış olmasıydı.
Olaydan kurtulan ya da olaya tanık olan kişilerin anlattıklarına gore dorduncu kattaki yol cokmeden birkac dakika once konuklar patlamaya ve yuksek catırtıya benzer sesler duydu. Yetkililer ise ne seslerle ilgili ne de yuruyuş yollarının ağırlığı taşıyamayacağı konusunda yeteri kadar uyarı da bulunmadı.

Dorduncu kat once ikinci kata sonrasında ikisi beraber lobiye duştu. Kurtarma operasyonu tam 14 saat surdu. İtfaiye ekipleri tonlarca ağırlığındaki celik, beton ve cam yuruyuş yollarını kaldırmakta oldukca zorlandı. Bu yuzden başta inşaat şirketleri olmak uzere ceşitli yerlerden vincler, krikolar getirildi. Ekipler bir yandan elektrik kesintisi bir yandan otelin fıskiye sisteminin devreye girmesiyle etrafa dolan suyla uğraşmak zorunda kaldı.

Yaşanan bu olayın belki de en can alıcı tarafı, tonlarca ağırlığın altında kalan insanlara ulaşmak icin cesetlerin parcalanmasıydı. Oluler derme catma bir morg kurularak otelin zemin katındaki sergi salonuna taşındı ve otelin garaj yolu, cimenliği tedavi alanı olarak kullanılmaya başlandı.

14 saat sonunda ise yaklaşık 30 kişi sağ olarak enkazdan cıkarıldı ancak yuzlerce kişinin olduğu bu olayın temelinde daha buyuk bir sorun yatıyordu.
Tasarımda yapılan kucuk değişiklik cok buyuk sorunlara neden oldu
Yaşanan olayın ardından acılan dava yıllarca devam etti. Yetkililer yıllarca olayın sebebini araştırdı ve sonunda facianın nedeninin yuruyuş yollarının taşıyabileceği ağırlık kapasitesinin yanı sıra tasarım hatası olduğu ortaya cıktı.

Orijinal plana gore ikinci kattaki yuruyuş yolu doğrudan tavana altı celik askı cubukla bağlanıyordu. Ancak cubukları ureten firma ozellikle asma esnasında oluşabilecek sorunlar yuzunden ikinci katın bir kısmının doğrudan tavana bir kısmının ise dorduncu kata bağlanmasını onermişti. Yani dorduncu kat hem kendini taşıyacak hem de ikinci kata destek olacaktı.
Gorunuşte basit ancak yapı guvenliğini kritik şekilde etkileyen bu değişiklik, buyuk bir felakete neden olmuştu. Gorulen davadan sonra yuruyuş yollarını planlayan muhendislik firmasının lisansı iptal edildi ve Hyatt Regency kurbanlara yaklaşık 140 milyon dolar tazminat odedi.

Hyatt Regency Hotel, yaşanan olaydan uc ay sonra yeniden hizmet vermeye başladı. Otelin adı 2011 yılında Sheraton Kansas City olarak değiştirildi ve gunumuzde aynı tasarımla hizmet vermeye devam ediyor.
Kaynaklar: matematiksel.org, The Horror Report, KansasCity